MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed – Türkiye’de çocuk evlendirme vakaları zaman zaman yansırken, birçoğu ise gizli kapılar arkasında saklı kalmaya devam ediyor. Çocuk yaşta evlendirilen ve sistematik cinsel saldırıya maruz bırakılan H.K.G.’nin yaşadıkları tüm Türkiye’de büyük yankı uyandırırken, kamuoyunda oluşan tepkinin ardından failler Yusuf Ziya Gümüşel ve Kadir İstekli hakkında tutuklama kararı verildi. Gündemi sarsan bu olay bir kez daha Türkiye’de çocuklara yönelik işlenen suçları gün yüzüne çıkardı.

12 yaşında evlendirildi, 13 yaşında çocuk doğurdu

H.K.G.’nin yaşadıklarına benzer bir olay da Amed’de yaşandı. Yayın politikamız gereği amacımız genç kadının kim olduğu, hangi mahallede, hangi sokakta yaşadığı olmazken, amacımız çocuk yaşta evlendirilen ve şimdi 27 yaşlarında olan genç bir kadının hayallerinin, yaşamının, çocukluğunun nasıl çalındığını paylaşmaktır. Öte yandan yaşamın her alanına sirayet eden erkek egemen sistemin kadına dair suçlarını ortaya çıkarmak ve failleri teşhir etmektir. F.’nin hikayesi; 12 yaşında evlendirilen, 13 yaşında çocuk doğuran, 5 yıllık evliliğinin ardından eşinin erkek kardeşi tarafından tehdit, darp ve tecavüze maruz bırakılan, failler hakkında dava açılsa da tek bir kişinin tutuklanmadığı bir hikaye. 

Ölüm tehditlerinin ardından tecavüze uğradı

Olay Amed’de 2007 yılında başladı. 1995 doğumlu olan F. henüz 12 yaşındayken Raif E. adlı bir erkekle evlendirildi. Evlendirildikten bir yıl sonra bir bebeği olan F. yıllarca nitelikli cinsel istismara maruz bırakıldı. Dini nikâhla evlendirilen F. beş yıllık evliliğinin ardından bu kez Raif E.’nin erkek kardeşi olan İlyas E. tarafından tehdit edildi. F.’yi çocuklarını kaçırma ve ölümle tehdit eden İlyas E. daha sonra bu kişi tarafından darp edilerek tecavüze maruz bırakıldı.

Fuhşa sürüklendi

2012 yılında yaşanan tecavüzün ardından tehdit ve şiddetin devam ettiği olayda İlyas E., F.’yi birçok kez para karşılığında fuhşa zorladı. Ölüm tehditleri ile süren bu süreç yaklaşık 6 ay sürdü. F. 6 ay boyunca İlyas E. ve birçok kişi tarafından tecavüz ve şiddete maruz bırakıldı. F. daha sonra yaşananları imam nikahı ile evlendirildiği Raif E.’ye anlattı. Bunun üzerine Raif E.’nin kendisine inanmamasının ardından F. çocuklarını da alarak ablasının evine taşındı.

Şikayetin ardından soruşturma açıldı

Evden ayrılan F.’nin yaşadıkları bununla da bitmiyor. İlyas E. bu kez F.’nin kaldığı eve giderek, tehdit, tecavüz ve şiddetini sürdürdü. İlyas E. “Eğer beni şikâyet edersen seni öldürürüm” diyerek F.’ye tehditlerini sürdürdü. Yaşananlara daha fazla dayanamayan ve bu sırada 18 yaşına giren F. karakola gidip İlyas E. hakkında şikayetçi oldu. Şikayetin ardından ifadeleri alınan İlyas E. ve Raif E. hakkında soruşturma başlatıldı. Çocuğun şikâyetlerine rağmen soruşturma aşamasında failler hakkında herhangi bir tutuklama kararı alınmadı.

Duruşmalara katılmayan F. kayıplara karıştı

F.’nin şikâyetinin ardından hazırlanan raporlarla 2019 yılında Diyarbakır 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayan dava 4 yıl sürdü. Dava 4 yıl sürse de, F.’nin hiçbir duruşmaya katılmadığı ve emniyetin F.’ye dava süreci boyunca ulaşamadığı da öğrenildi. Bu kapsamda F.’nin verdiği ilk ifade esas alınarak dava süreci devam etti. Dosya kapsamında F.’nin cezaevinde olan babasının da ifadesi alındı. F.’nin babası faillerden şikayetçi olurken, kızının kendisinden habersiz evlendirildiğini söyledi.

Raporlar istismarı doğruladı

Soruşturma dosyasında yer alan raporlarda F.’nin maruz bırakıldığı istismar doğrulanırken,  Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 13/03/2017 tarihli raporunda da mağdurun kemik yaşının tarihlerle uyumlu olduğu belirtildi. Yine devamında 2019 yılında Dicle Üniversitesi’nde alınan raporda, mağdurun 2012 yılı içerisinde maruz bırakıldığı cinsel istismar nedeniyle “major depresif bozukluk” ve “travma sonrası stres bozukluğu” tanısı aldığı ve bu nedenle mağdurun beden ve ruh sağlığının bozulduğu ifade edilerek, bu nedenle mağdurun ifadelerine itibar edilebileceğine yer verildi.

Mahkemeden skandal karar!

Başlatılan yargılama sonrasında F.ye ulaşılamazken, üç çocuğu olan kadının başına ne geldiği ise bilinmiyor. İlk ifadenin esas alındığı dosyada failler üzerlerine atılı suçlamayı kabul etmezken, çocuğu fuhşa zorlayan İlyas E. ise bilindik savunma yaparak, “Bana iftira attı” sözlerini ileri sürdü. F.’ye ulaşılamaması nedeniyle dört yıl boyunca hep ertelenen ve bir gelişmenin yaşanmadığı dosya geçtiğimiz hafta karara bağlandı. 16’ncı duruşma sonrası sonuçlanan dosyada ise skandal bir karar çıktı.

Mahkeme failin ‘geleceğini’ düşündü!

Verilen mütalaada çocukla gayriresmi bir şekilde evlenen Raif E.’nin “Zincirleme suretiyle çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve zincirleme suretiyle çocuğa karşı cinsel amaçla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından, İlyas E.’nin ise “zincirleme suretiyle çocuğun nitelikli cinsel istismarı, zincirleme suretiyle çocuğa karşı cinsel amaçla kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve zincirleme suretiyle tehdit ile çocuğu fuhuşa tedarik ve aracılık etme” suçlarını işlediği ve iki sanığın da cezalandırılması gerektiği talep edildi. Görülen son duruşmada sanık Raif E.’ye “Çocuğa karşı nitelikli cinsel istismar” suçundan 18 yıl 9 ay hapis cezası verildi. Mahkeme heyeti daha sonra sanığın geleceği üzerindeki olası etkileri nedeniyle indirime giderek, cezayı 15 yıl 7 ay 15 güne düşürdü.

İlyas E.'ye birçok suçtan da beraat kararı

Çocuğu fuhşa zorlayıp sistematik bir şekilde cinsel istismara maruz bırakan İlyas E. ise adeta aldığı cezayla ödüllendirildi. Sanık İlyas E. “Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası alırken, “zincirleme suretiyle çocuğun nitelikli cinsel istismarı”, “zincirleme suretiyle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “zincirleme suretiyle çocukları fuhşa teşvik etmek veya yaptırmak” suçlamalarından da “yüklenen suçların sanık tarafından işlendiğinin sabit olunmaması” gerekçesiyle sanığın bütün suçlardan ayrı ayrı beraatine karar verildi.

Sanıklar tutuksuz yargılanacak

Verilen kararlar neticesinde dosya İstinaf Mahkemesi’ne taşınırken, sanıklar ise bu süre zarfında tutuksuz yargılanacak.