Tunuslu kadınlar şiddete karşı direniş alanlarını büyütüyor
Tunus’taki feminist hareketler, 2021 yılının kadınlar için zorlu bir yıl olduğunu ve şiddetin 7 kat arttığına dikkat çekti. Kadınlar, yaptıkları kampanyalardan bahsederek, şiddete karşı direniş alanlarının büyütüleceğini söyledi.
ZOUHOUR MECHERGUİ
Tunus – Tunus'taki Feminist Hareket’in kökleri Tunus’un tam bağımsızlığını kazandığı 1956'ya dayanıyor. Tunus’ta Feminist Hareket, ortaya çıktığı günden bu yana başta şiddet olmak üzere birçok anlamda mücadele yürütüyor. Polis eşi tarafından katledilen Habib Boriqiba’dan da güçlü bir destek alan hareket, Kişisel Statü Kanunu’nun çıkarılması için çaba gösterdi. Hareket ayrıca 2014 yılında devletin kadın-erkek eşitliğini sağlaması konusunda istekli olmasını istedi.
Güvenli bir yaşamın inşası hedeflendi
Tunus'taki feministler, 14 Ocak 2011'den sonraki mücadelenin daha zor ve kuşatılmış olduğunu belirtirken, gerici güçlerin çoğalması ve devletin bunlara destek vermesi ile bu durumun daha da zorlaştığını söylüyor. Ekonomik ve sosyal güçlenmeye önem verdiklerini kaydeden feministler, 2011 yılından sonra artan şiddete karşı mücadele yöntemlerini geliştirdiklerini kaydetti. Resmi verilere göre günde her üç kadından biri şiddete maruz kaldığı aktarılırken, “CREDIF” tarafından başlatılan ve Tunuslu kadınlar tarafından büyük bir memnuniyetle karşılanan bir kampanya yapıldı. Bu kapsamda ilk kez dijital şiddet sorununu çözdü. Kampanya ile kadınlara ve kız çocuklarına yönelik dijital şiddetle mücadele ederek güvenli bir yaşamı inşa etmek hedeflendi.
Kadınlar dijital şiddete maruz kalıyor
CREDIF genel yöneticisi Necla El-Alani, dijital medya üzerinden işlenen suçlara ilişkin konuşarak, vakfın 2016 yılında kamusal alanda kadına yönelik şiddetle ilgili bir araştırma yaptığını ve ürkütücü rakamlara ulaştıklarını söyledi. Kadın katılımcıların yüzde 53,5'inin genel alanda şiddete uğradığını belirten Necla El-Alan, Facebook’un Tunus’ta en çok kullanılan sosyal ağ olduğunu ve şiddetin bu alanda kendini çok açığa çıkardığını ifade etti. Necla El-Alani, her beş kadından dördünün dijital şiddete maruz kaldığını vurguladı. Yaptıkları kampanyalarının amacının korkuyu kırmak ve kadınları dijital şiddetin etkileri ile bu suçlara yol açabilecek yasal sonuçlar konusunda eğitmek olduğuna işaret eden Necl El-Alan, özellikle dijital şiddetin artmasıyla birlikte en önemli şeyin kadın ve kız çocuklarına yönelik siber zorbalık ve tacizi suç sayan bir yasanın çıkarılması olduğunu belirtti.
Kadınlar koruyucu yasaların çıkarılmasını istiyor
Ayrıca Demokratik Kadın Derneği geçtiğimiz Mayıs ayında “Şiddet hastalık gibidir kadını öldürüyor” sloganıyla bir kampanya başlattı. Kampanya evli olduğu polis tarafından katledilen Rifqa El-Şarani’nin ardından başlatıldı. Kadınlar Beyrut’un başkenti Lübnan’da “Kadınların birliği ile devrim ve demokrasi gerçekleşiyor” sloganıyla gerçekleşen ikinci konferansa katıldı. Konferansa Ortadoğu ve Kuzey Afrika düzeyinde kadın ittifakı üzerine duruldu. Konferansta ayrıca kadınların ortak çalışmalarının önemi üzerine duruldu. Tunus Aile, Kadın ve Çocuk Bakanlığı heyeti, kadınları başta şiddet olmak üzere çeşitli tehditlerden korumak için yasaların çıkarılmasının önemini dikkat çekti.
“Güvenli ulaşım kadınların hakkıdır”
Kadınlar ayrıca “Güvenli ulaşım kadınlar için bir haktır” sloganıyla da CREDIF ve Tunus'un belli başlı illerinde otobüs önlerine afiş asmakla ilgilenen Tunus Taşımacılık Şirketi ile ortaklaşa bir kampanya yürüttü. Kampanya, 2016'da sona eren ulusal bir ankete dayanıyordu. Bu kapsamda otobüslerde her dört kadından birinin fiilen sözlü, fiziksel ve cinsel şiddete maruz kaldığını ortaya koyuyordu.
Finalde sessiz yürüyüş yapıldı
Tunuslu kadınlar genel anlamıyla kadına yönelik şiddete karşı yapılan tüm kampanyalarda yerini aldı. Kadınlar finali ise sessiz yürüyüşle sonlandırdı. Kadınlar şiddetin sona ermesi, sosyal ve ekonomik hakların korunması ve cezasızlık politikası çağrısında bulundu. Yürüyüşte şiddet suçu işleyenlerin en ağır şekilde cezalandırılması istendi.
“Saldırılara rağmen başardık”
Demokratik Kadınlar Derneği eski başkanı ve hukuk profesörü Mounia Ben Jemia, ataerkil zihniyet tarafından birçok anlamda baskı, taciz ve tahrik saldırına rağmen yaptıkları sayısız kampanyaların başarılı geçtiğini anlattı. Rifqa El-Şarani’nin katledilmesinin ardından başlatılan “Ben diğer kurbanım” adında başlattıkları kampanyanın önemli olduğunu belirten Mounia Ben Jemia, “Bununla Rifqa El-Şarani’in katledilmesini kınadık ve bir bilinç oluşturmak istedik” dedi. Mounia Ben Jemia, Tunus'ta kadınların içinde bulunduğu zorlu durumu, ülkenin 2011'den bu yana yaşadığı ekonomik, güvenlik, siyasi ve sosyal krizler ile o zamandan bu yana yaşanan olaylara bağladı.
“Kriz kadınları olumsuz etkiliyor”
Kadın sorunlarıyla ilgilenen gazeteci Xedice Souisi, feminist hareketin yıllardır önemli bir çerçevede çalışmalarını yaptığını söyledi. Feminist hareketin yarattığı reform ile Tunus toplumuna damgasını vurduğunu söyleyen Xedice Souisi, şiddet ile mücadele etmek için feminist hareketin büyük çaba sarf ettiğini belirtti. Feminist hareketin daha büyük direniş alanları yaratmak istediğini anlatan Xedice Souisi, hareketin mağdurlara yardımcı olmak için dijital alana geçerek bilinçlendirme kampanyaları yaptığını ifade etti. Tunuslu kadınların genel durumuna ilişkin konuşan Xedice Souisi, ülkenin içinde geçtiği krizlerin kadınları da genel olarak olumsuz etkilediğini söyledi. Xedice Souisi, ekonomik ve sosyal kriz nedeniyle artan şiddet konusunda uyarılarda bulundu.
Kampanyalardan bahsetti
Şiddete karşı başlatılan kampanyaya değinen Xedice Souisi, “Bu kampanya Kovid-19 ile birlikte nasıl işleyeceği dikkatimi çekti. Slogan olgunun yayılma düzeyini ve şiddetin elde edilebileceği düzeyi gösteriyor. Tunuslulara ‘bunu hafife almayın’ diye sesleniyor” dedi. Xedice Souisi, CREDIF Kadın Araştırmaları Merkezi tarafından yürütülen “Güvende Kalın” kampanyasından da bahsetti.
“Zorlu koşullarda ulusal basın konferansı yapıldı”
Kadın Gözlem temsilcisi ve feminist aktivist Munira Balghouthi ise, Kadın Gözlem’in kurulduğu günden bu yana kadın haklarını geliştirmek için mücadele ettiğini söyledi. Kadın Gözlem’i tarafından Mart 2021’de yayınlanan rapora değinen Munira Balghouthi, aynı zamanda toplumsal cinsiyet adaleti ve yargı kalıpları üzerine analitik bir çalışma olduğunu kaydetti. Mart ve Nisan 2021'de Tunus'un çeşitli yerlerinde geniş çaplı bir kampanya başlatıldığından söz eden Munira Balghouthi, “Bu zorlu koşullarda ulusal basın konferansı yapıldı. 9 kentte yaygınlaşma ve 6 yerel konferans yapıldı” dedi.
Şiddet mağduru kadınlar için proje
Havanın Sesi Derneği Başkanı Cennet El-Kadashi de, derneğin devam eden çalışmalarına değinerek, “Dernek, şiddet mağduru kadınlara rehberlik etmeyi ve adalete ulaşmalarını sağlamayı amaçlayan bir proje gerçekleştirdi. Bu kapsamda dernek yerel koordinatörlerle şiddet mağduru kadınların şiddetle nasıl başa çıkılacağı konusunda bir dizi kurs düzenledi. Yine güvenlik personelinin 58 Sayılı Şiddetle Mücadele Kanunu'nu anlamaları için eğitim kursları da düzenledik” diye belirtti. Cennet el-Kadashi, bunların yanı sıra bir dizi kurs daha gerçekleştirdiklerini söyledi.