Tunuslu kadınlar daha iyi bir gelecek için mücadele ediyor

Tunus Demokratik Kadın Derneği üyesi Ehlem Belhaj ile çalışmalarını ve hedeflerini konuştuk.

ZOUHOUR MECHERGUİ 

Tunus- Tunus Demokratik Kadın Derneği, Tunus’un en eski kadın derneklerinden. Kurulduğu 1989 yılından bu yana ezilen kadınların haklarını koruma, özgürlükleri için mücadele alanlarını genişletme ve cinsiyetler arasında tam ve etkin eşitliği sağlama sorumluluğunu yerine getirme konusunda uzmanlaşmış. Tunus Demokratik Kadın Derneği, Şiddete Karşı Komite, Hukuk ve İletişim Komitesi ve Cinsiyet Hakları Komitesi gibi çok sayıda komite oluşturmuş durumda. Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Komitesi gibi alanlarda saha araştırması yapıyor ve ekonomik şiddet mağduru kadınlarla ilgili çalışmalar yürütüyor. Tunus Demokratik Kadınlar Derneği üyesi Ehlam Belhaj, kadın hakları için feminist mücadelenin sürdürülmesinin önemine vurgu yaparak, şiddet hastalığı ve kadınların özgürlüklerini etkileyen tüm olumsuz etkilere ve karar alma mekanizmalarında yer almalarını engelleyen durumlara karşı birlikte mücadele etmenin önemine değindi.

Dernek olarak 2021 yılındaki en önemli kazanımlarınız neler oldu?

Bu yıl Tunus için çetin bir yıldı. Derneğimiz şiddet mağduru kadınlara kapısını ilk açtığı günden bu yana mücadelenin tüm zor aşamalarında önemli bir rol oynadı. 58 Sayılı Şiddete Karşı Kanun'un uygulanması konusunda önemli bir araştırma yaptık. Yaptığımız araştırmalar sonucunda şiddet, tecavüz mağduru kadınların bu kanunun uygulanması konusunda zorluk çektiklerini gördük. Dernek olarak ortak çalışma yürütebileceğimiz başka dernek ve kuruluşlarla çok sayıda toplantı aldıktan sonra, feminist tutuma açıklık getirdik. Buradaki temel amaç kadınların haklarının her anlamda garanti altına almak ve gelecekteki tüm atılan adımlarda yer almalarını sağlamaktı. Ayrıca kadına yönelik cinsel istismarları ve katliamları kınamak için birçok kadın derneğinin katıldığı bir yürüyüşü düzenledik. Kadınların ekonomik ve sosyal haklarını korumaya yönelik süregelen mücadelemize ek olarak, çeşitli hakların önemi konusunda farkındalığı artırmak için eğitim kursları ve ev işçilerinin durumuna ilişkin araştırmalarımız oldu. Siyasi anlamda da Başkan Qays Seid ile bir toplantı gerçekleştirdik. Bu görüşmede tutumumuzu net bir şekilde gösterdik. Özgürlük, demokrasi, barış, anayasaya saygı, bireysel ve toplu özgürlüklerin garantisi ile kadınların ekonomik ve sosyal haklarına olan bağlılığımızı yeniden dile getirdik.

Dernek olarak yapmış olduğunuz kampanyalardan, özellikle de şiddetle mücadeleye yönelik olanlarından nasıl tepkiler aldınız?

Derneğin 1990’lı yıllardan bu yana kadın hakları konusunda öncü olduğunu söyleyebiliriz. Bu yeni bir şey değil. Birkaç yıl önce şiddet mağdurlarını dinlemek için bir merkez açtık. Burada kadın sorunlarını tespit etme ve çözme aracı olarak doğrudan iletişim ilkesini benimsedik. Kadınların bağımsız yaşama haklarına olan inancımızla 2021 yılında da çalışmaya devam ettik. Şiddet olgusunun yaygınlaşarak iki katına çıktığı korona virüs sürecinde kadına yönelik şiddetle ilgili kapsamlı çalışma yaptık. Bu olgunun yayılması hakkında bir rapor yayınladık. Daha sonra kadınların vahşice öldürülmesine karşı bir kampanya başlattık. 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nde kadınlara yönelik şiddet ve katliamlara karşı başkentteki Habib Burgiba sokağında sessizce yürüyüş düzenledik. Bu yürüyüşte şiddet ve katliamları kınama ile yasaların uygulanması mesajını verdik. Çok sayıda kadınlar bu yürüyüşe katıldı. Buradan yola çıkarak kampanyalarımıza ilginin olduğunu ve kadınları sokağa dökülmek için harekete geçirdiğini söyleyebiliriz. Tunuslu kadınlara daha iyi bir gelecek sunmak için mücadelemizi sürdürüyoruz.

Çalışmalarınızda karşılaştığınız sorunlar neler ve bu sorunlara nasıl çözüm getiriyorsunuz?

Korona ile birlikte kadına yönelik her anlamda şiddetin arttığını gördük. Dernek olarak bu oranın önceki yıllara göre çok fazla olduğunu raporlaştırdık. Bu verileri toplamak oldukça zor oldu. Şiddet mağduru kadınlara bakma durumumuz kimi yerlerde daha da zorlaştı. Yine ülkemizin 25 Temmuz'dan bu yana yaşadığı siyasi krize ek olarak, Tunuslulara daha iyi bir gelecek için umut verdiğinde ülke felç oldu.

Sivil toplumun önemli bir bileşeni olarak, kendimizi karar alma, danışmanlık ve fikir iletişimi süreçlerine dahil etme konusunda zorlandık. Bu zorluklar nedeniyle Tunuslu kadınların taleplerini iletmek için feminist bir dinamik yarattık. Cumhurbaşkanı Qeys Seid ile görüşme talebinde bulunduk ama bu isteğimize yanıt vermedi. Kadınların taleplerinin yıl boyunca tüm başkanlık kararlarında dikkate alınmayacağından korktuk.

2022 yılı için plan ve programlarınız nelerdir?

Yeni yılda gerek siyasi alanda olsun gerek seçim kanunu olsun gerekse de feminist hareketin dayandığı önerileri güçlendirmek için üzerine çalıştığımız anayasa konularında çalışmalarımızı sürdüreceğiz.  Aynı zamanda kadına yönelik şiddetle mücadelede kapsamında şiddetin ortadan kaldırılması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Ayrıca Tunus'un içinden geçtiği büyük ekonomik krizden en çok etkilenenlerin kadınlar olacağını biliyoruz. Bu kapsamda da çalışmalarımız olacak.

Tunus'taki feminist hareketin gelişim aşamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tunus'ta feminist hareketin ortaya çıkması rejimin yalan iddialarını ortaya çıkardı. Çünkü Tunus'ta kadınlara ayrımcı yaklaşılıyor ve kadın haklarını konuşmanın yeri yok. Kadınlar bu alanlar olmak üzere birçok konuda devrim de olmak üzere katılımlarını güçlü gösterdiler. Feminist hareketin Tunus'ta çoğu zaman mümkün olduğu kadar çok sosyal grubu birleştirmeyi başardığını görüyorum. Bugün feminist hareketin büyük bir etkisinin olduğunu söyleyebiliriz.