ROJ HOZAN

Qamişlo- Kendi toprakları üzerinde yaşayan Kürt, Arap, Hristiyan, Asuri, Ermeni ve Keldani halkaları, Türkiye’nin ‘tekçi’ devlet politikalarından yalnızca kendi sınırları içerisinde değil, sınırları dışında da etkileniyor. Cizre Bölgesi Yürütme Kurulu Eş Başkanı Nezira Gewriya, Türkiye’nin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik operasyonları ile Hristiyanlara yönelik tarihsel politikalarına ilişkin konuştu.

“Yayılmacı politika izleniyor”

Türkiye’nin Ortadoğu’ya yönelik çok sayıda saldırıda bulunduğunu belirten Nezira Gewriya, bu yayılmacı ve saldırgan politikanın Ortadoğu’daki bütün halkların topraklarını, kimliklerini ve kültürlerini değiştirmeyi amaçladığına dikkat çekti. Türkiye tarafından 1914-1915 yıllarında yönelik saldırılarını hatırlatan Nezira Gewriya, yaklaşık 150 milyon insanın katledildiği bu katliamla bir halkın ortadan kaldırılmak istendiğine değindi. 7 Ağustos 1933 yılında Irak’ın Simele bölgesindeki Hristiyanlara yönelik bir katliamın daha gerçekleştiğini dile getiren Nezira Gewriya,  “Halk kendi haklarını istedi. Bu isteğe Semele Katliamı’yla yanıt verildi” diye konuştu.

“Planlar hala aynı”

Hristiyan halkına yönelik günümüzde yaşanan saldırılara değinen Nezira Gewriya, “Halkların iradelerine yönelik katliam saldırıları bitmiş değil. 3 Ağustos 2014’te DAİŞ, Şengal’deki Êzidî toplumuna saldırdı. Bu saldırının devamı olarak, 7 Ağustos 2014’te Ninova’daki Hristiyanlara yönelik katliam yapıldı. Bu tarihler tesadüf değildir” diye belirti. Halkların katledilmesi konusunda bütün düşmanların birleştiğini sözlerine ekleyen Nezira Gewriya, “Orijinalliğimizi ortadan kaldırmak istiyor, kimliğimizi ezmek ve toplumumuz üzerinde egemenliğini farz kılmak istiyor. Bugün de bu saldırı ve katliamlar durmuyor. Türk devletini her gün Kuzey ve Doğu Suriye’ye saldırmaya devam ediyor. Planları hala aynı. Sadece kullandıkları teknik gelişmiş durumda. DAİŞ’in 2015 yılında Hesekê’ye bağlı Xabûr kırsalına Aşurlara yönelik katliamı bu diğer katliamlardan farkı değil” dedi.

Birlik çağrısı

Nezira Gewriya, şu değerlendirmede bulundu: “Daha önce aramızda sınır yoktu. Türkiye devleti Lozan Barış Anlaşmasıyla çıkarlarını daha da genişletiyor. Bütün halklar ortak bir yaşam sürüyordu. Bugün direnişimiz sona erdi diyemiyoruz. Çünkü topraklarımıza yönelik uzun vadeli planlar var. Türkiye devletinin siyaseti değişmedi. Geniş bir coğrafyayı işgal etmek istiyorlar. Bu onların planlarının arasında var ve buna karşı uyanık olmalıyız. Bütün halkların iradesini içinde barındıran Özerk Yönetim projesi, buna bir cevaptır.”

Nezira Gewriya, Suriye’nin demokratikleşmesi için tüm halklara birlikte hareket etmeleri çağrısında bulundu.