Najat El-Kass: Kadınlar farkındalık yoluyla gerici zihniyetleri değiştirebilir

Yazar, doktor ve insan hakları aktivisti Najat El-Kass, 10 Ekim Faslı Kadınların Ulusal Günü’ne ilişkin ajansımızın sorularını yanıtladı.

HANAN HARITE

Fas - Faslı kadınlar her yıl 10 Ekim’de Faslı Kadınların Ulusal Günü kapsamında çeşitli etkinlikler düzenliyor. Yazar, doktor ve insan hakları aktivisti Najat El-Kass, ajansımızın sorularını yanıtlayarak, kadınların öz benliklerine ulaşmaları ve hedeflerine ulaşmak için gerekçe üretmemeleri gerektiğine değindi ve kadınların farkındalık yoluyla değişim yaratabileceklerine dikkat çekti.

“Kadınların bayramı”

Öncelikle 10 Ekim Faslı Kadınların Ulusal Günü hakkında biraz bilgi verebilir misiniz? Kadınlar bugün için nasıl bir mücadele verdiler?

10 Ekim bir bayram günüdür. Bu gün yeni nesil kadınlar için daha iyi bir gelecek bırakmak adına önemlidir. Kadınları küçük gören anlayışlara karşı çeşitli eylemler oldu. Eylemler sonucu 10 Ekim Faslı Kadınların Ulusal Günü olarak kabul edilmeye başlandı. Kadınların yaşadıkları adaletsizliği, eşitsizliği ve küçük görmeyi ortadan kaldırmak için yaptıkları ilk protesto 8 Mart. Dünyada ataerkil zihniyet hakim. Bu tabi ki de yeterli değil. 8 Mart'ta yapılan kutlama ve eylemlerin yanı sıra 10 Ekim Faslı kadınların kutlandığı bir gün haline geldi.

“Yasa doğru şekilde uygulanmıyor”

Kadın hareketleri Aile Yasası’nda kapsamlı bir değişiklik talep ediyor. Bu talebe katılıyor musunuz yoksa sadece kısmi bir değişiklik mi olmalı?

Sorunun Aile Yasası hükümlerinin doğru şekilde uygulanamamasından kaynaklandığını belirtmek isterim. Değişmeyi reddeden ve Aile Yasası’ndan anlamayan Faslılara yabancı tutmaya çalışan fosilleşmiş zihniyetler var. Aile konusunda, tanımı yapılmayan, hükümleri gerektiği gibi uygulanmayan kanunun kapsamlı bir şekilde değiştirilmesini nasıl talep edebiliriz? Bölüm 94'ün yeniden ele alınması gerekir. Öte yandan reşit olmayan çocukların evlendirilmesinin önü kapatılmalıdır. Yine boşanan çiftlerde annenin çocuğu hakkında söz sahibi olmaması da büyük sorun.

Barınma konusunda neler söyleyebiliriz?

Kadın olsun erkek olsun barınmanın bir insan hakkı olduğunu biliyoruz. O halde vasisi olmayan veya gözaltı süresi dolan bir kadın ne yapacak, evsizliğe karşı kesinlikle savunmasız kalacak ve burada bu kadınlara konut sağlamak gerekiyor.

“Ayrımcılık devam ediyor”

Toplumda yaygın ataerkil bir zihniyet mevcut. Faslı kadınlar çeşitli alanlarda birçok hak elde etmeyi başardılar. Ancak karar verici pozisyonlardaki varlıkları zayıf kaldı diye bilir miyiz?

Maalesef birçok aile, kadın erkek ilişkilerinde ayrımcılığa devam ediyor. Erkek okula giderken, kız çocuğu mutfağa yönlendiriliyor. Bunu aşmak için, bir kadının evlenmeden önce yetiştirilmesinden, çocuklarına, kız çocuklarına ve erkek çocuklarına, herhangi bir ayrım gözetmeksizin aynı muameleyi yapmasından başlamalıyız. Karar verme pozisyonları ile ilgili olarak, bir zayıflık olduğu doğrudur. Bunun nedeni, hala devam eden ve köklerini anneden alan ataerkil zihniyetten kaynaklanmaktadır.

“Uygulamada sorunlar var”

Onlarca yıldır kadın hakları savunucusu ve savaşçı bir kadın olarak, bugün Faslı kadınlar hangi anlamda eksik?

Fas'ta kadın hareketlerinin uğrunda mücadele ettiği birçok kazanımı ve talebi kadınlar elde etmiş, Aile Yasası haline gelen kişisel statü kanunu değiştirilmiştir. Anayasa kadına birçok hak tanımış ve her alanda eşitliği öngörmüştür. Faslı kadınların eksikliği, önce kendileriyle barışık olmaları, becerilerini ve özgüvenlerini geliştirerek kendileri üzerinde çalışmaları gerektiğidir. Aynı işleri yapabildikleri ve mükemmel sonuçlar elde edebildikleri için erkeklerden daha az yetenekli değiller. Bunu görmeleri gerekir. Kadınların eksik olduğu bir diğer konu ise; hem Aile Yasası’nda hem de İş Yasası’nda. Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşme'yi imzaladık. Ancak tüm yasalar doğru uygulanmıyor. Fas anayasasında yasalar tam olarak uygulanmamıştır.

“Kitap mücadelemin tarihini içeriyor”

“Vatan Aşkı İçin Mücadelem” isimli bir kitabınız var. Ne anlatıyorsunuz? Neye dikkat çekiyorsunuz sizden dileyebilir miyiz?

Al-Wefaq yayınevi ve matbaasından çıkan "Vatan Aşkı Mücadelem" kitabı, 533 sayfa ve iki bölümden oluşuyor. Bu bölümde, 1991 yılında dernek çalışmasına dahil olmaya başladığım ve üyesi olduğum kadın ve insan hakları örgütlerine dahil olduğum veya çalışmalarına katıldığım dernek çalışmalarına geniş katılımım hakkında konuştum. Bir öğretim görevlisi veya çeşitli konularda müdahaleci olarak kitap, kadın hareketinin tarihine ek olarak, Faslı kadınların, çocukların ve ailenin statüsü hakkında otuz yıldan fazla bir süredir verdiğim mücadelenin tarihini içeriyor.

Bu kitabın ikinci bölümü ise, yazdığım ve yayımladığım konu ve araştırmalarda temsil edilen entelektüel üretimimin yanı sıra gazetelerdeki röportaj ve sorgulamalarda ifade edilen görüşlerimi, seminer ve konferanslardaki müdahalelerimi içeriyordu.  Kitap ayrıca, Kişisel Durum Yasasını değiştirmekle görevli komitenin ana referansı olan Faslı kadınların yasal statüsüne ilişkin entelektüel ve militan bir biyografi, pozisyonlar ve görüşler içeriyor.