Meryem’i katleden Musa Sevim’in ilk duruşması 25 Ekim’de

Meryem Sevim’i katleden Musa Sevim dosyasında gizlilik kararı 8 ay sonra kaldırıldı. Failin “Kasten öldürme” suçundan cezalandırılması talep edilirken, dosya avukatlarından Esmer Özer iddianamenin eksik olduğunu söyledi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed- Meryem Sevim, Amed’in Merkez Kayapınar ilçesinde 13 Kasım 2022 tarihinde aralarında herhangi bir akrabalık bağının bulunmadığı eski erkek arkadaşı Musa Sevim tarafından ateşli silahla katledildi. Vücuduna 6 kurşun isabet eden Meryem Sevim olay yerinde hayatını kaybederken, olayın faili Musa Sevim ise bir buçuk ay firari kaldıktan sonra tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olayın ardından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmaya dair iddianame hazırlandı. Hazırlanan iddianamede fail tahrik savunması yaparken, Meryem Sevim’in ailesi ise adalet çağrısında bulundu.

Sanık bir buçuk ay sonra tutuklandı!

Olayın yaşanmasından önce Meryem Sevim, fail Musa Sevim tarafından “Ya benim olacaksın ya da toprağın” gibi sözlerle birçok kez tehdide maruz bırakıldı. Meryem Sevim’in katledilmesinden 8 ay sonra olaya dair iddianame hazırlandı.  Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame Diyarbakır 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İddianamede sanık, müşteki ve tanık ifadelerine yer verildi. Otopsi raporlarının da yer aldığı iddianamede failin, “Ruhsatsız Ateşli Silahlarla Mermileri Satın Alma veya Taşıma veya Bulundurma, Hakaret ve Kadına Karşı Kasten Öldürme” suçlarından cezalandırılması talep edildi. İddianamede Kasım ayında tutuklanan ve Musa Sevim’in arkadaşları olduğu öğrenilen dört kişinin de serbest bırakılarak, dosyalarının tefrik edildiği öğrenildi.

Otopsi raporu failin ifadesini yalanladı!

İfadesinde susma hakkını kullanan Musa Sevim bilindik tahrik savunması yaparken, olay akşamı Meryem Sevim’in de ‘uyuşturucu etkisi altında’ olduğunu söyledi. Sanığın verdiği ifade, otopsi raporu tarafından yalanlandı ve ilk alınan raporda Meryem Sevim’in vücudunda herhangi bir uyuşturucu maddeye rastlanılmadığı bilgisine yer verildi.  İddianamenin sonuç kısmında ise şu ifadeler yer aldı: “Musa Sevim'in eylemini eski kız arkadaşı Meryem Sevim'e karşı gerçekleştirmesinden dolayı, kasten öldürme suçunun nitelikli hali olan kadına karşı kasten öldürme suçunu gerçekleştirdiği anlaşılmıştır. Her ne kadar şüpheli Musa'nın olay sırasında kullandığı silah ele geçirilememiş ise de olay yerinden toplanan kovanların 6136 sayılı kanun kapsamında kalması ve silahın kişide yaralanmaya ve hatta ölüme yol açması dikkate alındığında, silahın ateşe elverişli olduğu hususunda tereddüt oluşmamış, bu nedenle şüpheli Musa'nın 6136 sayılı yasaya muhalefet suçunu da işlediği anlaşılmıştır.”

‘Gereken cezayı almasını istiyoruz’

Konuya dair görüştüğümüz Meryem Sevim’in kardeşi Rozerin Sevim, sanığın tahrik savunmasında bulunarak alacağı cezayı azaltmayı hedeflediğini söyledi. Aylardır kardeşi için adalet mücadelesi verdiklerini söyleyen Rozerin Sevim, “Benim kardeşim vahşice katledildi. Kardeşim sanığın evlilik ve ilişki teklifine evet demediği için katledildi. Bizim tek istediğimiz adalet, o adamın gereken cezayı almasını istiyoruz. Ne haksız indirim ne de iyi hal indirimi almamalı. Bir kadını gece vakti katleden bu kişinin en ağır cezayı alması için elimizden geleni yapacağız. Bu adalet mücadelemiz sonuna kadar devam edecek ve kadınlardan tek isteğimiz dayanışma. Hem kardeşim hem de katledilen bütün kadınların sesi olalım” dedi.

‘İddianame eksik düzenlenmiştir’

Dosyanın avukatlarından Esmer Özer ise soruşturma sürecinde dosyada bulunan gizlilik kararı sebebiyle dosyanın detaylarına iddianamenin kabul edilmesi ile erişebildiklerini belirterek, “Soruşturma sürecinde dosyada gizlilik kararı olması sebebiyle dosyanın detaylarına ancak iddianamenin kabulü ile erişebildik. Mevcut delil durumu, dosyadaki tanık beyanları olayda canavarca hisle ve tasarlayarak öldürme nitelikli hallerinin de değerlendirilmesi gerektiği bize göstermektedir. Ancak iddianamede bu hususta sevk maddesi düzenlenmediğini gibi olay bu yönüyle dahi tartışılmamıştır. Bu nedenle iddianame eksik düzenlenmiştir. Dosyada yardım edenlere ilişkin tefrik kararı verilmiş olması da maddi gerçeğin açığa çıkmasını zorlaştırmakta, sanığa yardım edenlere dair etkin bir yargılama süreci yürütülmemesine neden olmaktadır” açıklamasında bulundu.

Davanın ilk duruşması 25 Ekim günü Diyarbakır 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.