Mersin Kadın Platformu üyesi 6 kadına 21 bin 598 TL para cezası!
Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesi’nin feshine tepki göstermek için yürüyüş eylemi düzenleyen Mersin Kadın Platformu’ndan 6 kadına toplamda 21 bin 598 TL para cezası verildi. Duruma tepki gösteren kadınlardan Çiğdem Serin, “Bu para cezaları 20 Mart’ta aştığımız polis barikatının intikamıdır. Ancak para cezaları ile bizleri yıldıramayacaklar” dedi.
Haber Merkezi- Türkiye’de artarak devam eden kadın katliamlarına her gün yenileri eklenirken, alanlara çıkan kadınlar yıllardır iktidara “İstanbul Sözleşmesini uygula” diye çağrıda bulunuyordu. Ancak sözleşme 20 Mart’ta Cumhurbaşkanı Kararnamesi ile feshedildi. “İstanbul Sözleşmesi can simidimizdir” diyen kadınlar Türkiye’nin birçok kentinde alanlara çıkarak, sözleşmenin feshedilmesini kabul etmediklerini ve bunun için alanlarda direneceklerinin mesajını verdi. Tüm Türkiye’de eşzamanlı olarak kadınlar alanlarda seslerini duyururken, Mersin Kadın Platformu da sözleşmenin feshedilmesini yaptıkları yürüyüş ile protesto etti.
Yürüyüşün ardından 6 kadına ceza
Mersin’de gazeteci Fatoş Sarıkaya’nın haberine göre yürüyüşün ardından “İstanbul Sözleşmesi bizim” diyen platform üyesi 6 kadına toplamda 21 bin 598 TL para cezası verildi. Cezaya tepki gösteren kadınlar, ikinci bir yürüyüş yaparak, Mersin Emniyeti’nin uyguladığı ekonomik şiddeti, “Emniyet elini cüzdanımdan çek” dedi. İki ceza birden alan kadınlardan Çiğdem Serin, 20 Mart günü polis barikatını aştıkları için bu cezaların verildiğini ancak onca cezaya rağmen sokakta olmaktan vazgeçmeyeceklerini dile getirerek, “Mersin Emniyeti yaz aylarından bu yana kadın eylemlerine kestiği para cezaları ile kadınları yıldıracağını sanıyor. Oysa her defasında kadınların iradesi ile karşılaşıyor. Bu ülkede her gün ölümle burun buruna yaşayan kadınları, LGBTİ+ları barikatlarla, cezalarla, tehditlerle yıldıracaklarını sanıyorlarsa yanılıyorlar. Alışsalar iyi olur, hiç bir yere gitmiyoruz. Sokakları terk etmiyoruz” diye konuştu.
“Devlet katilleri koruyup kadınlara barikat çekiyor”
Çiğdem Serin, devletin katilleri koruyup kadınlara barikat diktiğini söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü:
“20 Mart’ta bir gece yarısı operasyonuyla iktidarın kadınlara açtığı saldırı sonrası tüm Türkiye’de yaşanan kadın isyanının önüne barikat çekerek bizleri engelleyebileceklerini sandılar. Ama kadınların iradesi ve ısrarı polis barikatını aştı. Bu para cezaları 20 Mart’ta aştığımız polis barikatının intikamıdır. Ancak para cezaları ile bizleri yıldırabileceklerini sanan emniyete Cumartesi günü cevabımız netti. Buradayız, hiçbir yere gitmiyoruz, hayatlarımızdan, haklarımızdan vazgeçmiyoruz dedik. O barikatlarınızı yeniden aşarız dedik ve yeniden aşma iradesini gösterdi kadınlar. Cezalar da yetmedi, emniyet tarafından barikatın önünde iki arkadaşımızla birlikte tehdit edildik. Erkekler her zaman kadınların iradesini yok saydığı gibi o gün de kadınların iradesi yok sayılarak birkaç kişinin eylemdeki kadınları yönlendirdiğini iddia ettiler. Oysaki oradaki tüm kadınlar iradeleriyle, kendi yaşamlarını savunuyorlardı. Tehditlerle bizleri yıldıramazlar. Birbirimizin elini bırakmayarak, hepimiz birbirimizi savunacağız. İstanbul Sözleşmesi’nin feshi de kadınların gözünde hükümsüzdür. Bu kararı da, erkek iktidarı da, cezaları da tanımıyoruz.”
Elmas Kara: Eril şiddete karşı sessiz kalmayacağız
Ceza alan kadınlardan Elmas Kara da, kadınların cezalarla yıldırılmaya çalışıldığını ifade etti:
“20 Mart’ın ilk saatlerinde, İstanbul Sözleşmesi’nin hukuksuz bir şekilde tek adam tarafından bir gece operasyonuyla geri çekildiğini öğrendiğimiz zaman kadınlar olarak yaşamımıza karşı açılan bu savaşta doğrudan refleks göstererek Özgecan Aslan Meydanı’na yürüdük. Polis engellemeye çalışsa da kadınların sokaklara taşan isyanı engellemeleri delerek geçti. Bugüne kadar yaşamlarını anayasal hakları çerçevesinde savunan kadınlar cezalarla karşılaştı ve bu şekilde yıldırılmaya çalışıldı. 27 Mart günü de toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkımız, ifade özgürlüğü hakkımız cezalarla engellenmeye çalışıldı. Emniyet güçleri bizi tehdit edip, hedef gösterdi. Bu tehditlerle ilgili gerekli işlemler başlatılacak. Kadınlar olarak ne ailemiz içerisinde, ne sokakta, ne işyerinde ne de bizi korumakla yükümlü olan polislerin uyguladığı eril şiddete karşı sessiz kalmayacağız. Yaşamlarımızı savunmaya devam edeceğiz.”