MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed- Amed’in Yenişehir ilçesine bağlı Şehitlik Mahallesi’nde yaşayan Nurcan Kaplan, annesi Nezire Demir ile 1 Haziran 2021 tarihinde boşanma aşamasında olduğu Tarık Kaplan tarafından silahlı saldırıya uğradı. Pazardan döndükleri sırada sokak ortasında uğradıkları saldırı sonucu Nurcan Kaplan ve Nezire Demir ağır yaralandı. Olay yerinden kaçan fail Tarık Kaplan ise Temmuz 2021’de tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Diyarbakır 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından görülen davanın 9’uncu duruşmasında karar verildi. Mahkeme fail Tarık Kaplan hakkında; önce ‘ağırlaştırılmış müebbet’ hapis cezası verdi. Ardından Nurcan Kaplan’a dönük saldırının “teşebbüs” aşamasında kaldığını belirten mahkeme, cezayı 15 yıla indirdi.  Ağır yaralanan Nezire Demir için ise sanığa “kasten yaralama” suçundan 4 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

 Mahkeme iki yılın sonunda karar verdi!

İki yıl önce yaşanan saldırı anı kameralara da yansıdı. Görüntülerde; Nurcan Kaplan ve Nezire Demir’i kovalayan Tarık Kaplan, öncelikle bir markete sığınan Nurcan Kaplan’a ateş ediyor. Ardından Nezire Demir’e ateş eden fail, bir el ateş edip gittikten sonra tekrardan Nezire Demir’in yanına gelerek bir el daha ateş ediyor. Olaydan sonra Nurcan Kaplan ve Nezire Demir uzun süre eski sağlığına dönemedi. Vücuduna iki kurşun isabet eden Nezire Demir, hala topallayarak yürürken, aldığı kurşun darbeleri nedeniyle iki ameliyat geçirdi.

Karara dair konuştuğumuz dosyanın avukatı Zelal Erdemci, karara itiraz edeceklerini ifade ederken, katledilmek istenen Nurcan Kaplan ise cezanın yeterli olmadığını belirtti.

‘Verilen ceza caydırıcı değildir’

Nurcan Kaplan’ın 16 yıllık evlilik hayatı boyunca sistematik şiddete maruz bırakıldığını aktaran Zelal Erdemci, yaşanan saldırıdan hemen önce sanığın cezaevinden çıktığını ifade etti. Nurcan Kaplan’ın 12 kez yaptığı koruma başvurusuna rağmen korunmadığına dikkat çeken Zelal Erdemci, verilen cezanın da caydırıcı olmadığına yer verdi. Zelal Erdemci konuşmasının devamında şu değerlendirmede bulundu:

“Mahkeme kararını genel itibari ile göz önüne aldığımızda istediğimiz sonucu alamadık. İki kadına karşı silahla öldürmek maksadı ile saldırıda bulunmuş bu nedenle iki kadın ağır yaralanmıştır. Yargılama aşamasında sanığın genel tavırları, söylemleri ve aynı zamanda savunmasını göz önüne aldığımızda söz konusu şiddet olayının toplumsal gerçeklikten farklı olmadığını görüyoruz. Açık ve net bir şekilde eril bir zihniyetin getirmiş olduğu mutlak sonuçları görüyoruz. Bu nedenle mahkemenin sanığın tüm beyanlarını göz önünde bulundurarak sanığa daha caydırıcı bir ceza vermesini bekliyorduk. Verilen cezalarda suçun vasıflandırması ve tanımlanmasında istediğimiz değerlendirmeler yapılmadan sanığa ceza verildi. Bu haliyle verilen ceza bizim açımızdan çok da kabul edilebilir ve caydırıcı bir ceza değildir. Bu haliyle söz konusu karara karşı kanun yollarına başvuracağız.”

‘Kadınlar açık bir şekilde katledilmek istenmektedir’

Nezire Kaplan yönünden verilen kararın da hukuki olmadığını aktaran Zelal Erdemci, “Nezire Kaplan yönünden de sanığın söylem ve eylemlerine baktığımızda Nezire Kaplan’ın açık bir şekilde katledilmek istendiği delillerle ortada. Ancak buna rağmen mahkemenin ‘öldürmeye teşebbüs’ suçundan değil de yaralamadan sanığa ceza vermesi hukuki değildir. Çünkü görüntülerde de sanığın bir el ateş ettikten sonra dönüp yeniden ateş ettiği görülüyor. Burada amaç yaralama değil tasarlayarak katletme girişimidir. Bu yönleriyle karara itiraz edeceğiz ve kararı bir üst mahkemeye başvuracağız” şeklinde konuştu.

‘İlla ölmem mi gerekiyordu’

Olaydan sonra uzun süre hastanede kalan ve hala evinde yaşamsal ihtiyaçlarını karşılayamayan Nurcan Kaplan, eve geldikten sonra da failin ailesi ve akrabaları tarafından ölümle tehdit edildi. Hem sağlık koşulları hem de aldığı tehditler nedeniyle bir süre evden çıkamayan Nurcan Kaplan, mahkemenin verdiği cezaya dair şunları söyledi:

“Ben yıllarca şiddet gördüm. Annemle beni katletmek istedi, annem olaydan dolayı hala düzgün bir şekilde yürüyemiyor. Verilen ceza hiçbir şey ne ben ne de annem için adalet tecelli etmedi. Cezaevinden çıksa yapacağı ilk şey beni öldürmek olacak. Ben yaşadığım olaydan dolayı hala tedirginlik içerisindeyim. Verilen ceza yeterli değil en yüksek cezayı alması gerekiyordu. Bu adama ceza verilmesi için benim illa ölmem mi gerekiyordu?”