“Mahkeme ‘fail üniformalıysa bizim zırhımız altındadır’ dedi”
İpek Er’e tecavüz ettikten sonra ölümüne neden olan fail uzman çavuş Musa Orhan’a yargılandığı davada “iyi hal” indirimi uygulanarak 10 yıl hapis cezası verildi. Failin işlediği suçlar göz önünde olmasına rağmen verilen cezayla hem yargıya hem de kadınlara bir mesaj verilmek istendiğini dile getiren Rosa Kadın Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Elif İpek Tirenç Ulaş, kararın cezasızlık politikasının en somut örneği olduğuna dikkat çekti.
MEDİNE MAMEDOĞLU
Amed- Siirt’te İpek Er’e tecavüz ettikten sonra intihara sürükleyerek yaşamını yitirmesine neden olan uzman çavuş Musa Orhan hakkında, "nitelikli cinsel saldırı" suçundan açılan davanın karar duruşması Siirt 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme tecavüz faili Musa Orhan’a Türk Ceza Kanunun 102/2 maddesi kapsamında, “nitelikli cinsel saldırı” suçundan 12 yıl hapis cezası verdi. “Geleceği üzerinde olumsuz etki yaratabileceği” ve tüm duruşmalara düzenli katıldığı gerekçe gösterilerek faile kararda, “iyi hal” indirimi uygulayan mahkeme heyeti, cezayı 10 yıla düşürdü. Ayrıca tecavüz failinin kaçma şüphesi bulunmadığı gerekçesiyle adli tedbir hükümleri uygulanarak tutuksuz bulunmasına karar verildi.
Tutuklama talepleri yargılama boyunca reddedildi
16 Temmuz 2020’de intihara sürüklenen İpek Er’in iki gün sonra tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirmesinin ardından gözaltına alınan tecavüzcü fail Musa Orhan, sosyal medyada gösterilen tepkinin ardından gözaltına alındıktan sonra 19 Temmuz 2020 tarihinde tutuklanmıştı. Avukatın itirazı sonrası fail bir hafta sonra “kaçma şüphesi olmadığı” gerekçesiyle tahliye edildi. 16 Ekim 2020 tarihinde ilk duruşması görülen dosyada tecavüzcü fail Musa Orhan yargılama boyunca güvenlik gerekçesiyle mahkemeye getirilmedi. Fail bütün duruşmalara Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Karar duruşması öncesi görülen dört duruşmada avukatların tutuklama taleplerinin hepsi reddedilmişti.
Tek bir suçtan ceza verildi
Faile “iyi hal” indirimi yapılarak verilen 10 yıl cezayla yargının özellikle Kürt kadınlarına bir mesaj verdiğini belirten Rosa Kadın Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Elif İpek Tirenç Ulaş, mahkemenin cezayı oy birliğine varmadan oy çokluğu ile verdiğine dikkat çekti. “Nitelikli cinsel istismar” suçunun yanı sıra, “kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” ve “kişinin ölüme neden olma” suçlamalarından faile ceza verilmediğine yer veren Elif İpek Tirenç Ulaş, mahkemede üyelerden birinin ise beraat konusunda şerh koştuğunu ifade etti.
“Musa Orhan yargılama boyunca korundu”
Yargılamanın başından bu yana Musa Orhan’ı korumaya dönük yürütüldüğünü belirten Elif İpek Tirenç Ulaş, verilen kararın cezasızlık politikasının pervasızca uygulandığına dair en somut örneği olarak karşılarına çıktığını dile getirdi. Elif İpek Tirenç Ulaş, konuşmasına şu ifadelerle devam etti: “Son dönemde cezasızlık politikaları çok uygulanmaya başlandı. Musa Orhan hem yargının eli hem de siyasi karakterlerin söylemleri ile korundu ve cezalandırılmadı. Bunda Musa Orhan’ın uzman çavuş olmasının payı büyük. Üniformalıların işlediği suçlarda devletin bizzat faili koruyan yöntemi olduğuna biz 90’lardan bu yana tanık oluyoruz.”
“Erkek sistemin işine gelen bir karar oldu”
Bölgede uzun süredir yürütülen özel savaş politikaları kapsamında üniformalıların kadınlara dönük işledikleri suçlarda korunduğunu vurgulayan Elif İpek Tirenç Ulaş, artan şiddetin en büyük nedeninin de bu politikalar olduğunu vurguladı. Dosyada alınan kararla hem yargıya hem de kadınlara bir mesaj verilmeye çalışıldığını dile getiren Elif İpek Tirenç Ulaş; “İpek Er dosyasına kadınlar başından beri çok sahip çıktı. Buna karşı da ciddi olarak direnen bir yargı makamı oldu. Bu kararla hem yargıya hem kadınlara hem de Kürt kadınlarına bir mesaj verilmek istendi. Bu karar çok yönlü ve erkek sisteminin işine gelen bir karar. Burada devlet kadınlara bağıra bağıra, ‘fail kolluk kuvvetiyse ve üniformalıysa bizim özel cezasızlık zırhı denen zırhımız altındadır’ denilmek istendi. Bunla her kesime ciddi anlamda bir mesaj verildi.”