Konya Katliamı: Kolluk ve yargı görevlileri hakkında soruşturma başlatılmalı

Konya’da ırkçı saldırı ile katledilen 4’ü kadın 7 kişilik Kürt aileye dair konuşan ÖHD Amed Şube Eşbaşkanı Özüm Vurgun katliamın kolluğun görevini yapmaması sonucu gerçekleştiğine dikkat çekti. Özüm Vurgun, olayda sorumluluğu olan kolluk ve yargı görevlileri hakkında soruşturma başlatılması gerektiğini dile getirdi.

Konya’da ırkçı saldırı ile katledilen 4’ü kadın 7 kişilik Kürt aileye dair konuşan ÖHD Amed Şube Eşbaşkanı Özüm Vurgun katliamın kolluğun görevini yapmaması sonucu gerçekleştiğine dikkat çekti.  Özüm Vurgun, olayda sorumluluğu olan kolluk ve yargı görevlileri hakkında soruşturma başlatılması gerektiğini dile getirdi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed-  Konya’nın Meram ilçesinde katledilen Dedeoğulları Ailesi soruşturması sürüyor.Katliamın üzerinden günler geçmesine rağmen katliamı gerçekleştiren fail Mehmet Altun katliamı gerçekleştirdikten 6 gün sonra tutuklandı. Aile katliamdan bir süre önce 60 kişilik bir grubun ırkçı saldırısına maruz kalmış koruma talebinde bulunmuştu ancak bu talepleri reddedilmişti. 

Irkçı saldırı ile bağlantılı oldukları gerekçesiyle, “kasten öldürme” suçundan gözaltına alınan A.Ç, V.K, Y.Ç, Z.A, A.K, A.K, İ.K, İ.A, İ.A ve R.Ç. nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklanmış, geriye kalan şüpheliler M.Ç, İ.Ç, M.G. ve A.K. yurt dışına çıkış yasağı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldığı Konya Valiliği tarafından açıklanmıştı. Fail Mehmet Altun’un halen yakalanmadığı gelen bilgiler arasında bulunurken yaşanan olayı değerlendiren Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Amed Şube Eşbaşkanı Özüm Vurgun kurallar gereği bu süreçte sorumlu olan yargı ve kolluk kuvvetlerinin istifa etmeleri bu olmasa bile haklarında soruşturma açılması gerektiğini ifade etti.

“Saldırılar yargı eliyle destekleniyor”

Konya, Afyon ve Ankara gibi illerde Kürt yurttaşlara yönelik yapılan saldırıların iktidar bloğunun kullandığı faşizan dilin bir sonucu olduğunu söyleyen Özüm Vurgun üç ilde yapılan saldırıların yargı eliyle de desteklendiğine dikkat çekti. 7 kişinin katledilmesi ile sonuçlanan katliamın yargının cezasızlık politikası sonucunda gerçekleştiğine vurgu yapan Özüm Vurgun, yargı sisteminin hukuku yandaşları memnun etmek değil kanunun sınırları içerisinde yapmış oldukları takdirde bu katliamın yaşanmayacağını dile getirdi.

“Cezasızlık politikası failleri güçlendirdi”

Saldırganların gözaltından sonra koruma kararı alınarak serbest bırakılması sonucu bu olayın yaşandığını söyleyen Özüm Vurgun, “Dedeoğulları ailesinin katledilmesinin hemen ardından yandaş medya organları tarafından olayın hakikati çarptırılarak, yaşanan katliamın adli bir vaka gibi haberleştirilmesi aslında iktidar bloğunun planını ortaya koymaktadır. Aslında koruma kararı verilerek serbest bırakılan failler bu süreçte cezasızlık politikasının etkisiyle güçlenerek ve tasarlayarak planlamış bir katliamı organize ettiler. Yargının cezasızlığı faillerde güçlenmeyi ortaya çıkarmıştır” diye konuştu.

“Sorumlular hakkında soruşturma başlatılmalı”

Özüm Vurgun, “ Yargının aile için verdiği koruma kararı yine kolluk eliyle etkisiz kalmıştır” derken, Dedeoğulları ailesinin her alanda can güvenliklerinin olmadığını belirtmesine rağmen kolluğun görevini yapmaması sonucu 7 kişinin katledildiğine dikkat çekti. Organize bir ihmal ile bu katliamın gerçekleştiğini ifade eden Özüm Vurgun konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi;

“Yargı ve bağlı bulunduğu kolluk görevlerini yerine getirmemiştir. Bu süreç sonrasında yandaş medyanın da etkisiyle olay ırkçı bir saldırı değil husumet olarak algılanması çabasına girilmiştir. Kürtlere yapılan bu saldırılar aslında organize bir ırkçılığın olduğunun somut halidir. Bu süreçte kolluk, savcılar, valilik ve içişleri bakanlığı organize sorumludur.  Etik kurallar gereği sorumluluğunu yerine getirmeyen kamu görevleri istifa etmelidir. Eğer bu süreçte istifa etmiyorlar ise haklarında soruşturma başlatılarak konunun aydınlatmasına ve bu faşizan yapının yok edilmesi gerekmektedir.”

“Cezasızlık politikasının yok olması için çalışmalar yürütülmelidir”

Bu süreçte üzerlerine düşen sorumluluğun yaşanan cezasızlık politikasını sürekli gündemde tutmak olduğunu belirten Özüm Vurgun, “Dosyalarımızda ve çalışmalarımızda cezasızlık ile ilgili tüm hukuki süreç işletilmeli ve bu tutumun yok edilmesi için çalışmalarımız olmalıdır. Kurumlar açısından ise toplumu sağduyulu olmaları için güçlendirmelidir. Biz kurumlar iktidar bloğunun kullanmış olduğu faşizan dilden vazgeçmeleri konusunda baskı uygulamalı ve toplumsal barışı sağlamaları konusunda tavsiyelerde bulunmalıdır” şeklinde konuştu.

“ÖHD olarak sürecin takipçisi olacağız”

Özüm Vurgun, hukuki anlamda dosyanın takipçisi olacaklarını ifade ederek şunları söyledi; “Saldırıları ve katliamı, uluslararası platformlara başvurarak tartışılmasını bu durumun adli bir vaka değil de TCK m. 77 açısından işlem görmesi için tüm hukuki desteğinizi vereceğiz. Konya’daki ırkçı saldırıya ilişkin genel merkezimiz ve Ankara şubemiz olay günü ivedilikle Konya’ya hareket etmiş ve değerlendirmelerini kamuoyunu ile paylaşmışlardır. ÖHD olarak hem iç hukuk yollarımızda hem de uluslararası platformlarda bu sürecin takipçisi olacağız.”