ASMAA FATHI

Kahire – Mısır’da mesleki sendikalar arasında sınırlı sayıda kadın seçimleri kazanabiliyor. Sendikalara erkek egemen yönetimler hakim. Egemen zihniyet nedeniyle kadınların sendikalardaki varlıkları engelleniyor ve bu engellemeler nedeniyle kadınlar büyük zorluklar yaşıyor.

Sendika meclislerinde erkekler çoğunlukta ve erkekler olmadan bir çalışmanın yürütülemeyeceği düşüncesi hakim. Kadınlar ise bu algıyı değiştirmek için mücadele ediyor. Kadınların sendikadaki varlıklarını daha yakından öğrenmek için Ulusal Kadın Konseyi Hukuk Danışmanı Avukat Abir Hemdi ile konuştuk.

“Erkek egemenliği dayatılıyor”

*Öncelikle kadınların sendikalardaki varlığından biraz bahsedebilir misiniz? Kadınların sendikalardaki temsiliyeti ne düzeyde?

Erkek egemenliğini yücelten gerici bir toplumda yaşıyoruz. Kadınlara erkek egemenliğini dayatan baskın bir kültür içinde yaşıyoruz. Ne yazık ki bu tür düşünceler, seçim ve oylamayı büyük oranda etkiliyor. Kadınlar aslında genel meclislerin çoğunluğunu temsil ediyor. Genel kuruldaki kadın sayısının yüzde 40 civarında olduğu Avukatlar Sendikası’nda yaşananlardan örnek verebiliriz. 30 yıllık mücadeleden sonra sadece bir sandalye kazanabildik ve Fatma El-Zehra seçildi. Mecliste kadınların olmayışı büyük bir üzüntü. Sivil toplum olarak kadınların hak ettiği tahakküm kavramını değiştirmek için çok çalışmalıyız. Kadınlar büyük bir sorumlulukla mevcut fırsatlardan yararlanabilir.

“Tabuları yıkmaya çalışıyoruz”

*Kadınların sendika seçimlerindeki katılımını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Genel Baro seçimlerine tüm iller düzeyinde katıldım. Bu bana büyük bir sorumluluk yükledi. 250 aday arasında sadece 10 kadın aday vardı. Birçok engel ile karşılaştığımızı söyleyebilirim. Toplumumuz içinde erkeklerin seçimlerde daha iyi olduğu ve erkeklerin olmadığı konularda kimsenin çalışma yapamayacağı ve yönetemeyeceği yönünde baskın bir düşünce var. Bu bizim için hala yaşadığımız büyük bir sorundur. Mevcut adaylar, bilinçlendirme yapmak için seçimlerle ilgilenemediler. Bu seçimlerdeki zorluklara rağmen 8 bin oy alabildim. Biz kadınlar olarak bunu bir başarı olarak değerlendiriyoruz. Çünkü artık değişim yapma ve tabuları kırmak için imkan buluyoruz.

“Kadınlar adaylık için hazırlanmalı”

*Kadınların seçimlere katılması için kadınların hazırlanmasına ihtiyaçlarının olduğunu düşünüyor musunuz?

Adayımızı genel kurula sunmamız için herhangi bir hazırlık yapılmadı. Bu durum kendisiyle birlikte zayıflık ve eksiklikleri getirdi. Aynı zamanda kadınların adaylık için hazır olmadığını söyleyebiliriz. Bu yüzden bir şey sunmadıklarını söyleyebiliriz. Bu yüzden seçimlerde zayıflık görüldü. Birçok kadının rolünde ve emeğinde haksızlıklar yapıldı. Çünkü biliyoruz ki kadınlar kazandı ama ne yazık ki seçimlerde daha çok olumlu şeyler değil, olumsuz şeyler gözlemlendi. Çok sayıda başarılı olmayan erkek var ama bu görülmüyor ve eleştirilmiyor. Bir erkek grubu içinde tek başına mücadele eden bir kadını değerlendiremeyiz. Bu konunun yanlış olduğunu düşünüyorum.

“Kadınlar değersizleştiriliyor”

*Son zamanlarda kadınların sendikalarda yer alması için çağrılar yapılıyor. Siz bu çağrılar ile ilgili neler söylersiniz?

Her farz kılınan şey doğru değildir. Sandalyeye oturanların ayrım gözetmeksizin herkes için çalışması gerektiğine dair genel bir ilke var. Ancak bunun sendikaların çoğunluğunda olmadığını söyleyebiliriz. Erkekler çoğunlukta olduğu için erkeklere büyük bir sadakatlık var. Bu yüzden gerici zihniyet kadınların değersizleştiriyor ve gerçek görülmüyor. İhmal, tüm hizmetlerin erkeklere sunulması, kadınların sendika meclislerinde varlığı yönünde çağrılar yapılmasının en önemli nedenlerinden biri. Kadınlar toplumun yarısıdır ve diğer yarısını da dünyaya getiren ve büyütendir. Kadınların haklarını çiğneyen ve onları iradesizleştiren çalışmalar yapılıyor. Kadınlar bu geri kalmışlığı kırmak ve sendika meclislerinde yer almak için çağrılar yapmaktadır. Bu çağrılar kadın adayların kadın kimliğini tam olarak temsil etmesine olanak sağlamaktadır.