“Kadın cinayetlerini önlemek için caydırıcı yasalar çıkarılmalı ve uygulanmalı”

Kuzey ve Doğu Suriye Cizire Bölgesi İnsan Hakları Örgütü Yöneticisi Evin Cuma, artan kadın cinayetleri hakkında değerlendirmede bulunarak, caydırıcı yasaların çıkarılmasını ve uygulanmasını istedi.

NESRÎN KELEŞ

Qamişlo- Kuzey ve Doğu Suriye Cizire Bölgesi İnsan Hakları Örgütü Yöneticisi Evin Cuma, Kuzey ve Doğu Suriye’de kadın cinayetlerinin artışının toplum için bir tehdit unsuru oluşturduğuna dikkat çekerken bu artışın bölünmelere ve güvensizliğe yol açtığına işaret etti. Katillere verilen cezaların hafifletilmesinin suçlunun cezadan korkmamasını sağladığını söyleyen Evin Cuma, özellikle Kuzey ve Doğu Suriye bölgelerinde, Rojava Devrimi’den sonra toplumsal bilincin artığını söyledi. Evin Cuma,  devrimle birlikte kadınlarla ilgili merkezlerin kurulması ve kadınların toplumdaki varlıklarının değişmesinin komşu bölge ve ülkelere olumlu anlamda etki ettiğinden de söz etti.

“Aileler toplumların okullarıdır”

Evin Cuma, özellikle Suriye'nin Kuzey ve Doğu bölgelerinde kadınların çektiği acılara çözüm bulunması için çaba sarf edildiğini açıklayarak, sadece kadınların lehlerine yasalarla toplumun değişemeyeceğini ifade etti ve “Aile toplumun okuludur, eğer doğu toplumlar iyi bir seviyeye gelirse ve çocuklarını nasıl doğru yetiştireceklerini ve toplulukları nasıl inşa edeceklerini bilirlerse kadın katliamları da azalacaktır” dedi.

“Namus adı altında kadınlar katlediliyor”

Kadınların öldürüldüğü davaların çoğunda mahkemelerde mesele “namus ve kasten öldürmeme” başlığı altında verilerek bu şekilde failin ceza almadığını kaydeden Evin Cuma, “Çoğu zaman suçlu kardeş ise aile, ‘Kızımızı kaybettik, oğlumuzu da kaybetmek istemiyoruz’ diyerek davayı terk ediyor. Namus, aile içindeki çatışmaların gerçek nedenini gizleyen bir maske haline geldi” diye belirtti.

“Caydırıcı yasalar çıkarılmalı ve uygulanmalı”

Kadına yönelik şiddeti suç sayan ve kadın cinayetlerini caydırıcı yasaların çıkarılması gerektiğini hatırlatan Evin Cuma, “Şiddet sorunu çözülürse, kasıtlı ve kasıtsız öldürmeye dönüşecek aşamaya gelmeyeceğiz. Fakat şiddetin tüm biçimleri karşısında ılımlılık, genellikle mağdurun hayatını kaybetmesine neden olur. Kadınlara yönelik şiddet, yasalara itaatsizlik ve ılımlılık çoğu zaman mağdurların ölümüne ve faili korumaya yol açar. Kanunlar ne kadar katı olursa olsun, uygulanmadığı takdirde topluma hizmet edemez” diye konuştu.

“Sivil toplum örgütlerine büyük görev düşüyor”

Kamuoyunu bilinçlendirme sorumluluğunun kadın örgütlerinin ve sivil toplum kuruluşlarında olduğunu söyleyen Evin Cuma,"Topluma hizmet etmek için yasalar akıllıca çıkarılmalı ve kadınları öldürmeyi namusa bağlayan yasa değiştirilmelidir. Suriye'nin Kuzey ve Doğu bölgelerinde zaten değişim yaşandı ve namus cinayetleri tam bir suç olarak görülüyor" dedi.

Evin Cuma, Suriye'nin kuzeydoğusundaki Çilaxa kentinde 11 Nisan'da meydana gelen olayla ilgili olarak, kadının 20 yaşında, ayrıca hamile olduğunu ve eşi tarafından öldürüldüğünü belirterek, katilin tutuklandığını ancak davanın henüz yeni olduğunu ve mahkemelerin soruşturmayı henüz tamamlamadığını belitti. Evin Cuma, "Adam onu öldürmek gibi bir niyetinin olmadığını iddia ediyor ama biz insan hakları örgütü olarak onun hakkını ve tüm kadınların hakkını koruyacağız. Adalet yerini bulana kadar davanın takipçisi olmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

"Aileler çocuklarını eşit yetiştirmeli"

Evin Cuma, şiddetin yasal olarak durdurulması halinde kadın cinayetlerinin büyük oranda düşeceğini, ancak şiddettin küçük görülmesi halinde cinayetin doğal bir sonuç olarak ele alınacağını da ifade etti. Evin Cuma, ailelerin kadın erkek ayırımı yapmadan çocuklarını eşit haklar temelinde büyüttüğünde, şiddetten arınmış bir toplum inşa edilebileceğine dikkat çekti.