Kadın aktivistler: Kadın cinayetlerine karşı olan yasalar bugüne kadar uygulanmadı

Kadın aktivistler, Federe Kürdistan’da kadına yönelik şiddetin artmasının temel nedeninin, kadın cinayetlerine karşı olan yasaların bugüne kadar uygulanmaması olduğunu vurguladılar.

ŞÎNYAR BAYÎZ

Süleymaniye - Federe Kürdistan'da neredeyse her gün kadın cinayetleri ve intiharları yaşanıyor. Ajansımızın derlediği beş aylık verilere göre, 30 kadının katledildiği basına yansıdı. Katledilen kadınların çoğu ‘namus’ adı altında öldürüldü. Kimisi de psikolojik ve sosyal sorunlardan ötürü ya da eşiyle yaşadığı sorunlar gerekçesiyle intihara sürüklendi. Kadın aktivistler, Federe Kürdistan’da yaşanan kadın cinayetleri hakkında ajansımıza değerlendirmelerde bulundular.

“Kadın katliamlarına karşı ciddi tavır alınmıyor”

Kadın Bilgilendirme ve Aydınlanma Teşkilatı Üyesi Şade Beşir, Federe Kürdistan'da yaşanan kadın katliamlarının kanunsuzluk nedeniyle devam ettiğini ve hiçbir parti ve kuruluşun kadınları desteklemediğini belirtti. Şade Beşir, "Bir olay meydana geldiğinde polis ve ilgililer konuyu yakından takip etmeli ve şikayet edilen kişi doğrudan mahkeme tarafından tutuklanmalıdır. Ancak kadın katliamlarına karşı ciddi tavırların olmaması, kadın cinayetlerinin ve kadına yönelik şiddetin tekrar etmesine sebebiyet vermektedir. Silah varlığı da kadın cinayetlerinin önemli bir nedenidir. Federe Kürdistan'daki evlerin çoğunda silah var ve hiç kimse silah kullanımını araştırmıyor" dedi.

"Yetkililer kadın sorunlarının artmasının önünü açıyor"

Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin kadınların öldürülmesine ilişkin "Dünyanın her yerinde kadın cinayetleri vakaları var" açıklaması hakkında yorum yapan Şade Beşir, "Hükümet yetkilileri, kadın sorunlarının artmasının önünü açıyor. Onlara göre kadın sorunları, toplumsal bir sorun değil. Kadın meselesine inanmıyorlar, faillerin parti içinde liderler ve uzun kollular tarafından cezasız kalmasını sağlıyorlar" diye konuştu.

“Ölümlerinin temel nedeninin evde silah bulunması”

Avukat Hawjin Ehmed, kadın ölümlerinin temel nedeninin evde silah bulunması olduğunu hatırlatarak, "Irak yasalarına göre, insan öldürmek idamla cezalandırılıyor ama bu madde henüz uygulanmadı. Güvenlik kameralarının varlığı, faillerin yakalanmasının önünü açtı çünkü bu kameralar aracılığıyla katilleri tespit edip yakalayabilirler. Gerçekte şiddet mağduru olan kadınlar şikâyette bulunmak istiyor ancak korktukları için yasal şikâyette bulunmaya bazen cesaret edemiyorlar. Kadına şiddet uygulayan kişi yakalanmıyor, hakkında yakalanma kararı olmasına rağmen yakalanmıyor taki gelip eşini öldürene kadar” şeklinde konuştu.

"Kanuna göre boşanma sürecinde şiddete ceza verilir"

Avukat Hawjin Ehmed, kanuna göre eşlerin ayrılma hakkının olduğunu belirterek, “Üç çeşit ayrılık vardır. Bir erkek bir kadından ayrılmak istediğinde, o zaman hiçbir sorun çıkmaz. İkinci olarak, bir sorun olduğunda her iki taraf da boşanma talebinde bulunur, bu durumda her iki tarafın da boşanma talebinde bulunma hakkı vardır. Üçüncü olarak da, eşler anlaşmalı olarak ayrılabilirler. Erkekler genellikle bu anlaşmayı bir sorun olarak görmekte ve eşlerine şiddet uygulamaktadır. Kadınların boşanma hakları olmasına rağmen, bu hak ellerinden alınmış ve erkekler kadınların kendilerine yönelik şiddeti mahkemede konuşmalarına engel olmuştur. Elbette boşanma sürecinde kadına uygulanan şiddet yasal değildir ve şiddet uygulayan eş ceza alır. 2011 tarihli 8 Sayılı Aile İçi Şiddet Yasasına göre boşandıktan sonra eşine şiddet uygulayan her erkek ceza alır” dedi.