Irtiqa Derneği Tunus’ta eşitlik için mücadele ediyor

Kadın erkek eşitliği, miras hakkı, vatandaşlık hakkı, adaletin sağlanması gibi daha pek çok konuda çalışma yürüten Irtiqa Derneği, dijital platformlar aracılığıyla da kadınlara yönelik ayrımcılığı anlatıyor.

ZOUHOUR MECHERGUİ

Tunus –  Toplumsal özgürlük kavramının gelişmesini engelleyen egemen zihniyet dışında hiçbir şeyin kadınların başarılarını tehdit edemeyeceği görüşünde olan Irtiqa Derneği Başkanı Leila Chebbi, kadınların kendi hedeflerine ulaşması için kadın birliğinin önemine değindi ve bunun sürekli olması gerektiğini belirtti. Leila Chebbi, ajansımıza verdiği röportajında çalışma ve projeleriyle birlikte Tunus kırsalındaki kadın gerçekliği hakkında konuştu.

“Yasalar kadınları korumuyor”

Dijital platformlarınız aracılığıyla kadınlara karşı ayrımcılığın çeşitli yönlerini ifade eden çizimlere yer veriyorsunuz. Bu anlamda kadınlardan nasıl bir tepki aldınız?

Biz bu anlamda gerçekleştirdiğimiz projelerimizle kadınlarla ilgili sorunları ele almanın ve ataerkil zihniyetle mücadele etmenin yenilikçi bir yolunu seçiyoruz. Tunus’ta kadınlar, yasalara rağmen kolonyalizminden bu yana haklarını savunmak için direnmişlerdir. Tarih kadınların ülkeyi kurtarma ve ulusal harekete katılma mücadelesine tanıklık ediyor, ancak yasalar tüm Tunuslu kadınları koruma konusunda başarılı olamadı. Bunun kanıtı ister çalışan, ister öğrenci, eğitimci veya siyasi aktivist olsun, kadınların günlük yaşamlarında karşılaştıkları şiddet eylemlerinin artışıdır.

“İnsani değerler doğrultusunda çalışmalar yürütülmeli”

Çeşitli mezheplerle olan ilişkilerimizde yasaların tek başına yeterli olmadığını gördük. Bu yüzden Tunus'ta zihniyeti değiştirmek ve yurtseverlik ruhunu modern ve basit yollarla yaymak için çalışma yürütmeliyiz. Bazı Tunuslu grupların bu fenomenle savaşmak için akademik olarak yayınlananlara pek dikkat etmediğini fark ettik. İnsani değerler doğrultusunda eşitlik, vatandaşlık, adalet ve aktif katılımın eşit önemi için çalışmalıyız. Bu kapsamda çalıştığımız sürece daha hızlı bir şekilde yol alabiliriz.

“Kadınların elde ettiği çok sayıda kazanım var”

Tunuslu kadınların kazanımlarının tehdit altında olduğunu düşünüyor musunuz?

Kadınların elde ettikleri ve uğrunda mücadele ettikleri kazanımlar için bir tehdit görmüyorum. Başka haklar için mücadele ediyoruz. Bağımsızlıktan bu yana Kişisel Durum Yasası’yla başlayan kazanımlara 2017 Şiddetle Mücadele Yasasına kadar ulaştı. Daha sonra ise Kürtaj ve Gayrimüslim Bir Yabancıyla Evlenme Hakkı Yasası’na kadar Tunuslu kadınların elde ettiği çok sayıda kazanımları var. Ancak bu kazanımları sıkıntıya sokan şey ataerkil zihniyettir. Bizler tüm alana yayılan bu zihniyeti yok etmek ve eşitliği sağlamak için mücadele ediyoruz.

“Proje kadınları sanat yolu ile koruyor”

Sizler “O Sanattır” projesi üzerine çalışıyorsunuz. Bu projeden biraz bahsedebilir misiniz?

“O Sanattır” projesi 3 yıllık bir projedir. Tunus-Cezayir sınırında yer alan Babouche bölgesinden başladık. Proje genç kadın, erkek ve çocuklara hitap ediyor. Projenin amacı insan hakları prensibini aktifleştirmek, yurttaşlık kültürünü, feminist kültürü ve kadın haklarını koruma konularını sanat yolu ile koruyor. Bu yüzden projeye “O Sanattır” adını verdik. Uluslararası Para Fonu tarafından finanse edilmektedir. Gençlerin eşitlik, adalet, insan haklarını garanti altına alma ve sanatsal yollarla gerçek ve etkili vatandaşlığa inanma çağrısında bulunan insan hakları mesajlarını içeren bir kitapçığı tamamlamalarına yardımcı olmaktır. İkinci aşama ise gençlerin diğer ülkelerdeki gençlere mesajını iletmesi için duvar çizimleri yer alıyor.

“Miras eşitliği bir zorunluluk haline geldi”

Peki Miras Eşitlik Kanunu Tasarısı’nın onaylanmaması gibi bir endişeniz var mıdır?

Tunus'ta miras eşitliği konusu günümüzde bir zorunluluk haline geldi. Hukuk yan konuşulduğunda Tunus'un tarihinde birçok açık kanun maddesinin durdurduğunu aklıma geliyor. Ancak miras eşitliği kanun taslağının yasalaşmamasının tek nedeni ataerkil zihniyetten kaynaklanmaktadır. Biz Miras Kanunu kabul edilinceye kadar takipçisi olacağız.

İrtiqa Derneği'nde yurttaşlık kültürünün yaygınlaşması için ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?

Başta tarım sektörü olmak üzere sermaye ve düşük gelirli bölgelerde kadınlarla birlikte çalışıyoruz. Kırsal kesimde yaşayan kadınların, kendi bölgelerinde acılarını ve durumlarını anlayan ve onlarla birlikte hareket eden birilerine ihtiyacı var. Kadınların kendilerini anlayan ve hisseden birine ihtiyacı var. Bu anlamda dernekte, keşfettiğimiz tüm alanlarda kadınların sevgisini ve güvenini kazanmanın kolay yollarını arıyoruz.