Güney Kore mahkemesinden Japonya’ya tazminat davasına ret
Seul Merkez Bölge Mahkemesi, Japon ordusu tarafından 2. Dünya Savaşı döneminde cinsel köleliğe zorlanan kadınlara tazminat ödenmesi yönünde bir grup kadının Japonya aleyhine açtığı davayı reddetti. Ret gerekçesi ise Japonya tarafından, tüm savaş zamanı ödeme sorunlarının 1965'te Güney Kore'ye 500 milyon dolarlık ekonomik yardım sağlayan bir anlaşma kapsamında çözülmüş olduğunu söylüyor.
Haber Merkezi - Cinsel kölelik mağdurlarını temsil eden aktivistler, yaptığı açıklamada, davacıların karara itiraz edeceğini söyledi. Yetkililer ayrıca, mahkemenin kurbanların onurunu ve öz saygısını geri kazanma mücadelelerini görmezden geldiğini belirtiyor.
Güney Kore Dışişleri Bakanlığı, ayrıntıları incelemeden önce Çarşamba günkü (dün) karar hakkında yorum yapmayacağını açıkladı. Bakanlık, Japonya'yı 1993 yılında kadınları cinsel köleliğe zorladığını ilk kez itiraf ettiği bir açıklama da dahil olmak üzere geçmişteki açıklamaları doğrultusunda hareket etmeye çağırdı.
Davadaki 20 davacı arasında, İkinci Dünya Savaşı sırasında seks kölesi olarak çalışmaya zorlanan dört kadın ve o zaman ölen diğer kadınların akrabaları da yer alıyor. Davacılardan biri hala hayatta olan 92 yaşındaki Lee Yong-so so. Birleşmiş Milletler'in Uluslararası Adalet Divanı'ndan bir karar isteyerek Güney Kore ve Japonya'nın cinsel kölelik sorununu çözmesi için kampanyalar yapıyor.
Asya ve Pasifik’te sayıları 200 bin olduğu düşünülüyor
Japon işgali altındaki Asya ve Pasifik'te sayıları 200 bin olduğu düşünülen kadın, İkinci Dünya Savaşı sırasında Japon ordusunun kullandığı bölgelere zorla taşındı. Yaklaşık 240 Güney Koreli kadın, Japonya'nın savaş zamanı ordusunun cinsel kölelik kurbanı olarak hükümete kayıt oldu. Bu kadınlardan yalnızca 15 tanesi hala hayatta.
Aynı mahkeme Ocak ayında aksi karar vermişti!
Aynı mahkeme, ocak ayı başında görülen benzer bir davada ise tersi yönde karar vermiş ve Japon askerler tarafından savaş döneminde istismar edilen 12 Koreli kadının 2013’te açtığı davayı karara bağlamış, her bir kurbana 91 bin 300 dolar ödenmesine hükmetmişti.