Gazeteci Dilan Babat ve Fırat Can Arslan beraat etti

Gazeteciler Dilan Babat ile Fırat Can Arslan, Jineoloji Araştırma Merkezi üyesi Nagihan Akarsel’in cenazesini takip ettikleri için “kamu görevlilerini hedef göstermek” iddiasıyla haklarında açılan davadan beraat etti.

Haber Merkezi-  Jineoloji Araştırma Merkezi üyesi gazeteci ve yazar Nagihan Akarsel’in Konya’nın Cihanbeyli ilçesinde 13 Ekim’de düzenlenen cenaze törenini takip eden JINNEWS Muhabiri Dilan Babat ve Mezopotamya Ajansı (MA) muhabiri Fırat Can Arslan hakkında açılan davaya devam edildi.

“Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef göstermek” iddiasıyla Konya 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davanın ikinci duruşmasına Dilan Babat Ankara Sıhhiye Adliyesi’nden Fırat Can Arslan ise tutuklu bulunduğu Sincan Cezaevi’nden Ses ve Bilişim Görüntü Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı.

‘Biz hedef göstermedik tehdit edildik’

Kimlik tespitinin ardından başlayan duruşma Dilan Babat kendisine yöneltilen suçlamalara ilişkin savunma yaptı. Suçlamaları reddeden Dilan Babat, gazetecilik faaliyeti yürüttüklerini söyleyerek şunları kaydetti:

“Önceki savunmalarımı tekrar ediyorum. Biz kimseyi hedef olarak göstermedik. Ben ve meslektaşım Fırat, Alay Komutanı tarafından 'sizi buradan sürerim kimse sizin cesedinizi bulamaz' şeklinde ölümle tehdit edildik. Kadrajımızdan çekilmesini söylememize rağmen kendisi defalarca kadrajımıza girdi. Biz gözaltında tehdit edildik. Herhangi bir kamu görevlisini hedef göstermedik.”

‘Basın özgürlüğünü ihlal eden Alay Komutanıdır’

Daha sonra Fırat Can Arslan savunma yaptı. Suçlamaları reddeden Fırat Can Arslan da tamamen gazetecilik faaliyeti nedeniyle cenaze töreninde bulunduğunu söyledi. Fırat Can Arslan, şunları ifade etti:

“Jandarmanın bize gösterdiği alanda çekim yapıyorduk. Kamuyu ilgilendiren bir cenaze töreni vardı ve haber takibi yapıyorduk. Önce bize çekim için izin veren jandarma hiçbir uyarı dahi yapmadan daha sonra bizi yaka paça gözaltına aldı. Asıl basın özgürlüğünü ihlal eden oranın Alay Komutanıdır.”

‘Yapmış oldukları habercilik cezalandırılmaya çalışılıyor’

Mütalaaya ilişkin söz alan gazetecilerin avukatı Şevin Kaya, müvekkillerinin beraatini talep etti. Davanın “basın özgürlüğü” kapsamında olduğuna işaret eden Şevin Kaya, şunları dile getirdi:

“Burada asıl amaç basına gözdağı vermektir. Burada herhangi bir kamu görevlisi hedef gösterilmedi. Ayrıca buradaki görevlinin terörle mücadele eden bir görevli olduğuna dair bir bilgi, belge ve delil bulunmamaktadır. Bu noktada bir görevlendirme yazıları da bulunmamaktadır. Haber yaparken müvekkiller ölüm tehdidi almıştır. Yapmış oldukları haber ve habercilikleri cezalandırılmaya çalışılıyor. Katıldıkları bir yayında arkalarında kamu görevlilerinin göründüğü söyleniliyor ama kamu görevlileri hedef gösterilmemiş, isimleri belirtilmemiş, kimlikleri belirtilmemiş orada hedef alınan birisi yok. Basın özgürlüğü kapsamında istediği haberi istediği şekilde sunma şekline sahiptirler. Haber içeriğinde herhangi bir hedef gösterme yoktur.”

Mahkemeden beraat kararı

Mahkeme heyeti, kamu görevlilerinin ifşa edilmesi ve hedef gösterilmesinin söz konusu olmadığını belirterek gazetecilerin beraatına karar verdi.

Ne olmuştu?

Jineoloji Araştırma Merkezi Üyesi gazeteci ve yazar Nagihan Akarsel, Güney Kurdistan'ın Sîlêmanî kentinde 4 Ekim 2022’de silahlı saldırı sonucu katledildi. Nagihan Akarsel’in cenazesi Konya’nın Cihanbeyli ilçesine bağlı Gölyazı Mahallesi’nde 13 Ekim’de düzenlenen törenle toprağa verildi. Cenaze törenini takip eden gazeteciler Dilan Babat ve Fırat Can Arslan hakkında Konya 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açılmıştı.