Filistin’de hukuk kadını değil erkeği koruyor

Filistin’de eşlerinden boşanan kadınların çocuklarını görmeleri engelleniyor. Bunun yanı sıra kadınlar boşandıkları zaman kişisel eşyaları da verilmiyor. Bunlardan biri olan M.A., çocuğunu haftada bir gün görmek istediğini ancak buna izin verilmediğini söylerken, Gazze Basın Evi Vakfı Hukuk Danışmanı Aya EL-Maghraby ise hukuksal olarak kadınların yaşadığı sorunlara dikkat çekerek, yasaların adım adım değişmesi ve içinde bulunduğumuz çağın gereklerini karşılaması gerektiğini kaydetti.

NEXEM KARACA

Gazze– Filistin’de yasalar kadınları korumazken, yargının aldığı kararlar ise genelde erkeğin lehine oluyor. Özellikle velayet davaları, boşanan kadının eşyalarını geri almak istemesi gibi konularda ciddi zorluklar yaşanırken, kadınlar maddi anlamda da yaşadıkları zorluklar karşısında çaresiz bırakılıyor. Bu nedenle birçok kadın ya haklarını aramaktan vazgeçiyor ya da hakları ile ilgili bilgi sahibi değil. Bu konulardan biri de velayet konusu. İsminin açıklanmasını istemeyen 28 yaşındaki M.A. da çocuklarını haftada 24 saat görme hakkına sahip ancak babaları bu anlaşmaya uymuyor.   

“Mahkeme ve yasalar neden adaleti sağlamıyor?”

Mahkemeden belge almasına rağmen çocuklarını göremeyen M.A, “Mahkemeden aldığım bu belgenin uygulanması gerekiyordu. Bu nedenle polisten yardım istedim. Ancak bu adımın onların hukuk alanında olmadığı gerekçesiyle reddettiler. Bu duruma çok şaşırdım. Bana mahkemeye gitmem gerektiği ve acil talepte bulunmam gerektiğini söylediler” dedi. Dilekçesini verdiğini ve iki hafta cevap beklediğini belirten M.A, “Ancak çocukların babası yalan iddialarla talebime itiraz etti. Mahkemede bu talebimi bir süreliğine durdurdu. Kendi kendime sordum; ne zamana kadar çocuklarımı görmeyeceğim? Mahkeme ve yasalar neden adaleti sağlamıyor?” diye sordu.

“Mahkeme sadece açıklananla ilgileniyor”

Gazze Basın Evi Vakfı Hukuk Danışmanı Aya EL-Maghraby ise, “Bir talepte veya bir dava açtığınız zaman birçok kimlik belgesi gönderilmesi gerekiyor. Örneğin; kadınların mahkemelerde yaptığı en önemli taleplerden biri ise uzun bir süre aile evinde kalmışsa ve eşyaları varsa eşyalarının açıklanmasıdır. Evlilik anlaşması, kimliği getirmesi ve eşinin evindeki kişisel eşyaların açıklanması gerekir. Bu adımda zorluklar bulunuyor. Uzun bir süre evli olduğu için ve eşinin evindeki her şeyi istemesi kolay değil. Mahkeme bu kararda çok dikkatli ve sadece açıklananla ilgileniyor. Eğer erkek, eşyalarının teslim edilmesine karşı çıkarsa veya verdiğini iddia ederse kadın olağan mahkemeye başvurur ve eşyaların teslimi için dava açar” diye konuştu.

“Kadınlar maddi anlamda çok zorlanıyor”

Filistinli kadınların adli müzakereleri yürüttüklerinde birçok zorluk ve engelleme ile karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Aya El-Maghraby, kadınların en çok karşılaştıkları zorluklardan birinin de mali sorunlar olduğunu söyledi. Hukuksal olarak yaşanan eksikliklerden kaynaklı kimi durumlarda şeriat kanunlarının devreye konulduğunu ifade eden Aya El-Maghraby, “Çünkü yasa daha çok erkeklere odaklanmaya sahip olma eğilimindedir. Bunu kanıtlayan en dikkat çekici davalar arasında kadının boşanmak istediği davalar yer almaktadır. Kadının açtığı davaların çoğunluğundan erkekler kaçabilir ve davaya itiraz edebilir. Bunun tersine kadının boşanma hakkı yok. Özellikle çağdaş bir dönemde olduğumuz için günümüzde de evlilik sorunları yeni bir hal almış durumda. Bu nedenle yasaların gelişmelerle adım adım değişmesi ve içinde bulunduğumuz çağın gereklerini karşılaması gerekmektedir” şeklinde konuştu.

“Sivil toplum örgütlerine çok iş düşüyor”

Kadınların evli olduğu erkek ile birçok sorun ile karşı karşıya kaldığını söyleyen Aya El-Maghraby, buna müdahale edemediklerini söyledi. Kadının şiddete maruz kaldığı konularda müdahale edebildiklerini ifade Aya El-Maghraby, “Bir çözüm buluyoruz. Çözüm için de kavga ve çatışma davası açıyoruz.  Gerçekten de mevcut sorunlar ve yasal eksiklikler var ve Yargı Konseyi’nin bir genelge yayınlamasını ve evlilik konularını çözeceğini umuyoruz” dedi.  Sivil toplum kuruluşlarına çok iş düştüğünü ve görevinin kadınları bilinçlendirmek, ücretsiz hukuki destek sunmak olduğunu kaydeden Aya El-Maghraby, kadınların sorun yaşadığında kurumların onu kabul etmesi ve hukuki süreci takip etmesi gerektiğini dile getirdi.