Fatima Maghnaoui: Fas’ta şiddetle mücadele yasaları iyileştirilmeli

Fas’ta kadınlar şiddete karşı çok yönlü çalışmalar yürütüyor. Gerek açılan merkezlerle ve gerekse de yürütülen kampanyalar ile şiddet mağduru kadınlar birçok yönden destekleniyor. Şiddet Mağduru Kadınları Destekleme Merkezi Başkanı Fatima Maghnaoui, ayrımcılık yasalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyerek, Fas’ın onayladığı tüm uluslararası sözleşmelere uymasının yanı sıra kadına yönelik şiddetle mücadele yasasını iyileştirmesi gerektiğini vurguladı.

 

HENAN HARIT 

Fas – Fas’daki Feminist Hareket, özellikle hukuk alanında kadının statüsüne ilişkin kamu politikasını değiştirmek ve yaşamın çeşitli alanlarına etkin katılımı sağlamak için önemli adımlar attı. En önemli kazanımları arasında Şubat 1983’de “Kadın Faaliyetleri Birliği” (Union of Women's Action UAF), adlı ilk kadın örgütünü kurması ve ülkede kadın sorunları konusunda uzmanlaşmış ilk gazete olan “8 Mart” gazetesini çıkarması yer aldı. 1990'lı yıllar talep aşaması olarak bilinir. 1993'te çok sayıda kadın örgütü bir ağ bünyesi altında bir araya geldi ve kişisel statü kodunu değiştirmek için ortak ve örgütlü bir mücadelenin başladığını duyurdu. Kadın Faaliyetleri Birliği, kod değişikliği nedeniyle her ne kadar kimi adımlar atsa ve yasada kimi değişiklikler yapsa da Fas’taki kadın hareketlerinin taleplerinden uzaklaştı. Şiddet Mağduru Kadınları Destekleme Merkezi de Mart 1996'da Kadın Faaliyetleri Birliği'nin mekanizmalarından biri olarak kuruldu. Merkez, istismara uğrayan kadınları psikolojik, hukuki ve tıbbi destek sağlamak ve davalarını mahkemelerde takip etmek için çalışma yürütüyor. Fas’taki insan hakları alanında öne çıkan kadınlar arasında yer alan ve Destek Merkezi Başkanı olan Fatima Maghnaoui, kadınlara yönelik yürüttükleri çalışmalar hakkında sorularımızı yanıtladı.

“Her türlü şiddet olgusuna karşı sessizliği kırdık”

Şiddet mağduru kadınları desteklemek için bir merkez kurdunuz. Bu merkez ile hedefleriniz nedir?

Şiddet Mağduru Kadınları Destekleme Merkezi, istismara uğrayan kadınlara psikolojik, hukuki ve tıbbi destek sağlamak ve davalarını mahkemelerde izlemek amacıyla kuruldu. Merkezin kuruluş koşullarından bahsedecek olursak; öncelikle “8 Mart” gazetesinden bahsetmemiz gerekir. Gazete 1980 yılında Kadın Faaliyetleri Birliği tarafından kuruldu. Farklı acılara sahip olan Fas’taki kadınlar için “izin ver konuşayım” adı altında bir sayfa ayırdık. Şiddet olgusuna karşı sessizliği kırmak için kadınların acılarını ve ıstıraplarını analiz ederek hukuk, sosyoloji ve psikoloji alanındaki kadın sorunlarına, tanıklıklarına hukuk, sosyoloji ve psikoloji alanında uzman kişilerden çözümler aradık. 1990'larda ulusal alanda bir grup kadına yönelik yaşanan tecavüz olayı ortaya çıkmıştı. Bu olay kamuoyunu meşgul etmişti. Aralarında Kadın Faaliyetleri Birliği’nin de olduğu kadın dernekleri sivil bir parti olarak her türlü şiddet olgusuna karşı sessizliği kırmak için alan açmaya başladık. Hatta Rabat ve Dar El-Beyda'da şiddet mağdurlarına yardım etmek için Destek Merkezi'nin iki şubesini açtık. Merkez açıldığından beri şiddet mağduru birçok kadın ve kız çocuğu bir araya gelmiş ve bu kategori için gerekli destek hizmetlerini sağlamak üzere bir grup uzman görevlendirilmiştir. Sosyal yardım, dinleme, avukatlık ve psikiyatrilerimiz var. Birlik, Fas’ın çeşitli kentlerinde 12 merkez daha kurmayı başardı. 

“Şiddet mağduru kadınlar için şikayet hattı oluşturduk”

Kadın Faaliyetleri Birliği ile Şiddet Mağdurlarını Destekleme Merkezi’nin geçtiğimiz yıl yaptığı çalışmalarından bahsedebilir misiniz?  

Korona virüs etkisi altında çalışmalarımızı yürüttük. Bununla birlikte ekonomik kriz yaşandı. Yine salgın, kadınların en meşru haklarının korunmasını ve güvence altına alınmasını sağlayacak mekanizmalarda büyük bir eksikliği ortaya çıkardı. Bu süreçte ev içi şiddetin arttığını gözlemledik. Bu nedenle bu süreçte işimiz iki kat daha arttı. Şiddet mağduru kadınlar için telefon şikayet hattı oluşturduk. 2021 yılında 5 bin şiddet olayı şikayeti aldık.  

“Psikolojik şiddet her şeyin başında geliyor”

Şiddet mağduru kadınlarla çalıştınız. Bu süreçte en çok şiddetin hangi boyutu ile karşılaştınız, bizimle paylaşır mısınız?  

Kadına yönelik şiddet, topluma göre farklı biçimler alabiliyor. Fiziksel, psikolojik, ekonomik, cinsel ve hatta sosyal şiddet şeklinde farklı şiddet biçimleri bulunuyor. Diyebiliriz ki; psikolojik şiddet en yaygın olanıdır. Çünkü fiilen şiddete maruz kalan her kadın aynı zamanda psikolojik şiddete de maruz kalıyor. Nafakasını alamayan kadının psikolojisi elbette bozuk olacaktır. Yine cinsel şiddete maruz kalan kadında aynı şekilde. Bu nedenle psikolojik şiddet her şeyin başında geliyor.  

“Kapsamlı politikalar oluşturulmalı”

Şiddetin önlenmesi için ne gibi tedbirler alınmalıdır?  

Toplumda eşitlik kültürünün yaygınlaştırılması, Fas tarafından onaylanan tüm uluslararası sözleşmelerin uygulanması, şiddet karşıtı yasaların iyileştirilmesi ve kadın hareketlerinin taleplerinin hayata geçirilmesi için yasaların etkinleştirilmesi gerekiyor. Ayrıca, kadına yönelik şiddetle mücadele için kapsamlı politikalar oluşturmaya ihtiyaç var.  

“Yasalar derinlemesine ele alınmalı”

Kadın Faaliyetleri Birliği, Fas’ta Kişisel Statü Yasasını değiştirmek için savaşan birkaç kadın dernekten biri. Siz bugün aile yasasından memnun musunuz?  

Aile Hukuku, 18 yıllık bir süreçte gerek aile mahkemeleri gerekse yardım kurumları tarafından yürütülen saha çalışmaları yoluyla etkinleştirilmesi tecrübesi, eşitlik ilkelerine aykırı olarak büyük sorunlara yol açtı. Zaten kanunla elde edilen kazanımların büyük çoğunluğu özünde manevi kalıyor. Dolayısıyla bu kazanımların manevi bir nitelik taşıdığını, onu harekete geçirecek mekanizmaların olmaması nedeniyle kadının evlilik kurumu içindeki statüsüne herhangi bir etkisi olmamıştır. Kanundaki çocuk velayeti, çocuk yaşta zorla evlendirme ve çok eşlilik gibi kanunlar içeriğini boşaltıyor. Bu sorunları çözmek için yasanın tüm yönlerinin kapsamlı ve derinlemesine bir şekilde ele alınmasını gerekiyor.  

“Değişikliklere rağmen eşitlik yok”

Fas Anayasasının 19’uncu maddesi cinsiyetler arasında tam eşitlik sağlıyor. Sizce gerçekten tam eşitlik cinsiyetler arasında var mıdır?  

Fas hukuk alanında atılan adımlar, madde 19'da medeni, siyasi, sosyal, kültürel ve çevresel hakların eşitliğini tesis eden 2011 yılında ülkenin anayasasında temsil edilen en yüksek yasaya dayanmaktadır. Yasa, Fas’ın uluslararası yükümlülüklerine ek olarak, eşit bir komisyonun kurulmasını ve kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın, cinsiyet, renk, inanç, kültür, toplumsal aidiyete dayalı ayrımcılığın yasaklanması ve bunlarla mücadele edilmesini şart koşuyor. Birçok değişikliğe rağmen hala eşitsizliğin olduğunu söyleyebiliriz.