Faslı hukukçu Aisha El-Kellaa: 'Aile Yasası' gözden geçirilmeli

Fas Aile Yasası’nın önemli bir adım olduğunu ancak kendi içerisinde ayrımcılığı, adaletsizliği ve eşitsizliği sürdüren bir dizi sorunu da ortaya çıkardığını belirten Avukat Aisha El-Kellaa, bu nedenle Aile Yasası’nın yeniden gözden geçirilmesini istedi.

HANAN HARITE

Fas – Fas’ta kadın haklarını savunan dernekler, yıllar süren mücadelelerinin ardından 2004 yılında bir Aile Yasası hükümete kabul ettirdi. Ailenin bütünlüğünün korunması açısından Aile Yasası önemli bir adım olarak değerlendirilse de kanundaki boşanma sistemi, ayrımcılığı, adaletsizliği ve eşitsizliği sürdüren bir dizi sorunu da ortaya çıkardı. Fas Mağdur Hakları Derneği Başkanı Avukat Aisha El-Kellaa, Fas Anayasası’nın kadın ve erkek arasında eşitlik sağladığını, ancak bu eşitliğin boşanma prosedürleri düzeyinde görülmediğine dikkat çekti.

‘Boşanma ile ilgili tanımlar değiştirilmeli’

Aile Yasası'ndaki boşanma türlerinin çokluğuyla ilgili değerlendirme yapan Aisha El-Kellaa, “Fas'ta Aile Yasası'nda yeri olmayan birkaç prosedür var. Yasada tek bir önlem var, o da geçimsizlik nedeniyle yaşanan boşanmalardır. Aile Yasası'nda boşanma ile ilgili tanımın değiştirilmesi gerekir. Yasa'da hâlâ kadınları nesneleştiren bir takım maddeler yer alıyor. Bu maddeler sosyologlar, hukukçular ve tarihçiler dahil ilgili herkes tarafından incelenmelidir” dedi.

‘Sözleşmelere uygun davranılmalı’

Aisha El-Kellaa, siyasi aktörleri ve parti organlarını Aile Yasası’nı değiştirmeye cesaret edemedikleri için eleştirdi. Fas'ın onayladığı uluslararası sözleşmelerle işaret eden Aisha El-Kellaa, “Fas, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi de dahil olmak üzere kadınlara yönelik ayrımcılığa karşı birçok uluslararası sözleşmeyi onaylamıştır. Toplumsal dönüşümlerin yasalara ve sözleşmelere uygun olması gerekir” diye belirtti.

‘Toplum mahkemelerde sorun yaşıyor’

Fas Aile Yasası'nın uygulanması sırasında ortaya çıkan sorunlarla ilgili konuşan Aisha El-Kellaa, “Aile Yasası'nın 2004'te çıkarılması bir devrimle eşdeğerdi. Ancak 2011 Anayasası’ndan sonra kadının insan haklarıyla ilgili derin meseleleri etkileyen birkaç sorun ortaya çıktı. Çocuk haklarının korunması, bir takım yanlış uygulamalara ek olarak bugün bir değişiklik talep etmek durumunda kalıyoruz. Çünkü toplumun yarısı mahkemelerde sorun yaşıyor” şeklinde konuştu.