Devlet, yetkilileri korumaya aldı!

Ayşe Tuba kendisini öldüren erkek hakkında 23 kez suç duyurusunda bulundu. Ancak onun sesini kimse duymadı. Ayşe, sokak ortasında uğradığı saldırı sonrasında yaşamını yitirdi. Onun şikayetlerini yok hükmünde gören devlet şimdi de onun sesini duymayanları koruyor. Avukat Heval Yıldız Karasu, “Evet katil ceza aldı. Ama Ayşe ölmeyebilirdi. Bunun sorumluları yargılanmadı. Neden yargılamadı; çünkü devletin açığı ortaya çıkacaktı” dedi.

Haber Merkezi- Ayşe Tuba’nın ölümü aldığı 4 koruma kararı ve onlarca başvuruya rağmen önlenemedi. Ayşe sokak ortasında herkesin gözleri önünde saldırıya uğradı. Hastaneye kaldırıldığında çantasından 23. suç duyurusu dilekçesi çıkmıştı. Son dilekçesinde de tedbirlere rağmen korunmadığı yazıyordu. Ayşe dilekçesinde “Benim bu Yalçın Özalpay isimli şahısla ilgili başvurmadığım hukuki işlem kalmadı. Bu şahıstan ölüm tehdidi alıyorum. Benim ölümüm gerçekleşince mi bana yardım edeceksiniz?" demişti.

Emniyet ve savcılığa yaptığı 23 suç duyurusuna rağmen göz göre göre katledilen Ayşe Tuba’yı korumayan devlet; avukatlar müvekkilleri ile ilgili başvuru yapınca

hakimini, polisini ve uzmanını koruma altına aldı. Yetkililer hakkında yürütülen inceleme ve soruşturmalar sonuçlandı.  “İhmal yok” kararı verildi.

“Kusursuz sayıldılar”

Hakimler ve Savcılar Kurulu, katil Yalçın Özalpay hakkında ev hapsi uygulamayan hakim hakkında “Kovuşturmaya yer yok” dedi ve dosyayı kapattı. Oysa Eskişehir Aile Mahkemesi uzaklaştırma kararlarına defalarca uymayan saldırgan hakkında etkili tedbirler uygulamamış, şiddeti önleme amaçlı elektronik kelepçe ya da zorunlu hapis cezasından hiçbirini uygulamamıştı. Tedbir kararlarını takip etmekle yükümlü Eskişehir Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM) yetkililerinin de bakanlık tarafından kusursuz olduğu iddia edildi. ŞÖNİM yetkilileri de Ayşe Tuba’nın sürecini izlemedi. Öyle olsaydı katilin uzaklaştırma kararını aştığını bileceklerdi. Soruşturmada polis de kusursuz bulundu. Sonuç olarak bu cinayette kusurlu herkes aklanmaya çalışıldı.

Önlemeye dair sorumlular ne olacak?

Avukat Heval Yıldız Karasu, katilin hak ettiği cezayı aldığını “iyi hal” ve “tahrik” indirimlerinden yararlanmadığına dikkat çekerek “Bu iyi tarafı. Ama bu olayın son kısmı ne olacak? Cinayetin işlenmemesi için devletin yapması gerekenler var. Yargılama tarafından katile ceza verildi. Ama önlemeye dair olan yerde gerekli sorumluluklar yerine getirilmedi. Sorumluluğu olanlara gerekli cezalar verilmedi” dedi.

Ayşe Tuba’nın polise şikayette bulunduğunu ancak hiçbir zaman polisin önlemeye dair girişimde bulunmadığının altını çizen Heval Yıldız Karasu, “Polis katilin önünde bir mekanizma olarak durmadı. Bu da İstanbul Sözleşmesi’ni özümsememe, yeterli eğitim almama anlamına geliyor” diye konuştu.

Bakanlık avukatları davayı takip etmedi

“Ayşe Tuba her defasında polise gittiğinde bu münferit sıradan bir olay değerlendirmesi yapıldı. Emniyet birimleri görevlerini yapmamasına rağmen herhangi bir ceza almadı” diyen avukat, ŞÖNİM’inde izleme görevi varken kadının bir dosyasının bile kurumda bulunamadığını açıkladı. Heval Yıldız Karasu, Ayşe’nin şikayetten sonra mahkemelere başvurduğunda bakanlık avukatlarının dosyaları takip etmediğini hatta duruşmalara gelmediğini belirterek ihmaller zincirine dikkat çekti.

Heval Yıldız Karasu şu değerlendirmede bulundu:

“Asıl önemli olan şu; katil her defasında uzaklaştırma kararı alırken inatla bu uzaklaştırma kararlarını ihlal ediyor. Koruma tedbirlerine uymayan bir katil var. Devlet bu noktada sadece evrak tutmakla yetiniyor. Hakim uzaklaştırma kararlarının ihlal edildiğini görmesine rağmen duruşmaları ileri tarihe atıyor. İhlallerin vahametini görmüyor. Aslında yeterli bir inceleme yapılsa bu işin cinayete doğru gittiği görülüyor. Burada kadını koruyan hiçbir şey yok. Aksine uygulamalar daha çok katili cesaretlendiriyor. Evet katil ceza aldı. Ama Ayşe ölmeyebilirdi. Bunun sorumluları yargılanmadı. Neden yargılamadı çünkü devletin açığı ortaya çıkacaktı.”