B.N.’ye tecavüz edildi H.C.’nin yüzüne kaynar su döküldü: İki kadından tüm dünyaya çağrı

Türkiye’ye bağlı güçler tarafından gözaltına alınan ve her türlü işkenceden geçirilen iki kadının anlattıkları yaşadıkları vahşeti gözler önüne seriyor. Kadınlardan B.N., “Psikolojimi bozmak için bana tecavüz ettiler” derken, H.C. isimli kadın ise yüzüne dökülen kaynar sudan dolayı korkunç göründüğünü ve sokağa dahi çıkamadığını söyledi. Ailelerinin verdiği paralar karşılığında serbest bırakılan iki kadın, tüm dünyanın bu vahşete karşı sessiz kalmaması gerektiğini belirtti.

Serêkaniyê – Tarihten bugüne egemen güçler işgal ettikleri alanlarda ilk olarak kadınlara saldırmış ve kadınlar üzerinden tüm topluma hakim olmaya çalışmıştır. Kuzey Doğu Suriye’nin Serêkaniyê kentinde de tamda yaşanan budur. Türkiye’ye bağlı güçler Serêkaniyê’de kadınları gözaltına alıyor, her türlü işkenceden geçiriyor, tecavüz ediyor, ölümle tehdit ediyor ve en son ailesi para bulursa serbest bırakıyor. Özgürlüklerine kavuşan kadınlar için ise artık hayat eskisi gibi olmuyor. Ulaştığımız kadınlardan biri gözaltında tecavüze maruz bırakıldığını anlatırken, bir diğer kadın ise yüzüne atılan kaynar sudan dolayı çocukların kendisinden korktuğunu söylüyor.

“Kentte kalanlar hastalıktan ve açlıktan öldüler”

Türkiye’ye bağlı güçler tarafından Kuzey ve Doğu Suriye’nin Serêkaniyê kentinde gözaltına alınan iki kadın hem yaşadıkları insanlık dışı uygulamaları hem de gözaltında insanlara yaşatılan vahşeti ajansımıza anlattı. Kadınlardan 35 yaşındaki B.N., Türkiye’ye bağlı güçlerin Serêkaniye’yi işgal ettikten sonra halka cehennemi yaşattıklarını söyleyerek, “İşgalin ardından tüm kapıları kapattılar. Kentin içinde kalanlar hastalık ve açlıktan öldüler. Çünkü ne ekmek, ne su ne, de elektrik vardı. Hastalıklar arttı ve tedavi için hiçbir imkan yoktu. Artık tahammül edemiyorduk” ifadelerinde bulundu.

“Yaşananlara daha fazla sessiz kalamadım”

Kentin tüm tarihi mekanlarının da yok edildiğine dikkat çeken B.N., yaşananlara karşı daha fazla sessiz kalamadığını ve bir grup kadın ile Türkiye’ye bağlı güçlerin olduğu merkeze gittiklerini dile getirerek, içeri girer girmez telefon ve kişisel eşyalarının aldığını söyledi. Taleplerini ilettikten sonra Türkiye’ye bağlı güçler tarafında bilinçli olarak kargaşa çıkarıldığını ifade eden B.N., “Üç saat bir çözüm için bekledikten sonra bizi başka bir merkeze götürdüler. Diğerleriyle taleplerimiz üzerine konuşacağımızı düşünüyorduk. Fakat bizi tutuklamışlardı” dedi.

“Psikolojimi bozmak için tecavüz ettiler”

Gözaltında 14 gün tutuklu kaldığını ve bu sürede müebbet hapis cezası alan bir kişiden daha fazla işkence gördüğünü söyleyen B.N., konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Bir dakika bile eziyetsiz geçmedi. Psikolojimi bozmak için herkesin gözü önünde merkezde bana tecavüz ettiler ve aklınıza gelebilecek en kötü şeyler söylendi. Yanımda çocuklarıma ilişkin konuştular ve onlara zarar vereceklerini ifade ettiler. O zaman ölmek istedim. Beni Türkiye’ye götürmekle tehdit ettiler. Gerçekten de psikolojik olan en kötü olanıdır. Bütün bunlar kendi ve çocuklarımın haklarını istediğim için oldu.”

Para karşılığında serbest bırakıldı

Gözaltında öleceğini düşündüğünü ancak bugün evde olduğuna hala inanamadığını sözlerine ekleyen B.N., “Şu an burada olduğuma yaşadığıma inanamıyorum. Bu duygu çetin bir duyguydu. Eşim ve akrabaları beni listeden çıkarmak ve serbest bırakılmam için para ödediler. Onların her şeyi para… Beni serbest bırakmadan önce onlardan biri bana ‘sen diğerlerine ders olacaksın’ dedi. Bu sözlerle benim sessiz kalmamı ve ailemin yanında kalmamın mesajını verdiler” diye belirtti.

Araçtan indirerek soruşturma yerine götürdüler

Kadınlardan 43 yaşındaki H.C. de gözaltında işkence gören kadınlardan. İlk olarak yaşadıklarına ilişkin konuşmak istemeyen H.C.’nin yüzündeki yaralar yaşadığı işkenceyi gözler önüne seriyor. Yüzünü örten H.C. artık evden çıkamadığını söyleyerek, “Yüzüm tamamen bozulmuş. Çocuklar beni gördüklerinde korkuyorlar. Geçtiğimiz yaz Al-Hal çarşısında bir patlama oldu ve o patlamada aralarında kadınların olduğu onlarca kişi öldü. Bu olayın ardından iş nedeniyle kente gittim ve bir kontrol noktasından geçtim. Ben hemen hemen her gün oraya gidiyordum. Soruları beni araçtan indireceklerini gösteriyordu. Sonunda benim araçtan inmemi ve soruşturma yerine gitmemi emrettiler” diye ifade etti.

“Çığlık attım ama kimse yardım edemiyordu”

Kent çarşısında bulunan bir dükkana götürüldüğünü söyleyen H.C., “O an çok korktum. Mesele sadece soru sormaları ve cevap vermem değildi. İşime geç kalacağım bahanesiyle gitmek istediğimi söyledim. Ancak onlardan biri yüzüme silahını tutarak, ‘bu kapıdan ölerek mi çıkmak istiyorsun’ dedi. Çok korktum ve bu nedenle sessiz kaldım. Bir buçuk saatin ardından çetelere ait bir araç geldi ve beni ona bindirdiler. O an kaçmak istedim, ancak onlar çok kalabalıktır. Çığlık attım ama kimse bana yardım edemiyordu” diye belirtti.

“Yüzüme kaynar su döktüler”

Etrafında sadece birkaç binanın olduğu 3 katlı bir yere götürüldüğünü sözlerine ekleyen H.C., yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Beni 5 kadının olduğu bir odaya götürdüler. Biri geldi adımı söyledi. Dışarı çıkacağımı düşünüyordum, ama o beni başka bir odaya götürdü. Orada elinde birkaç fotoğraf olan biri beni bekliyordu. O fotoğraflarımın bana ait olduğunu önüme koyuncaya kadar bilmiyordum. Tanıyıp tanımadığımı sordu. Kendime ait fotoğraflar olduğunu söyledim. İtiraf mı ediyorsun diye sordu. ‘Neyi itiraf ediyorum’ dememe kalmadan elindeki kaynar suyu yüzüme fırlattı. Ellerim bağlı olduğu içinde yüzüme dokunamadım ve bağırmaya başladım. Ancak kimse sesimi duymadı. Elindeki fotoğraflar patlamadan bir gün önce çarşı yakınında bulunduğumu gösteren fotoğraflardı. Kimi fotoğraflarım çekilerek patlamadan sorumlu tutulmuşum.”

22 milyon Suriye lirası ile serbest bırakıldı

Cezaevinde geçirdiği sürece değinen H.C., gece gündüzü bir birinden ayırt edemediğini söyledi. Bodrumda tutulduğunu ifade eden H.C., açlık ve susuzluğun kendilerini öldürdüğünü söyledi. Kronik nefes darlığı çektiğini sözlerine ekleyen H.C., bodrumun havasız olduğunu kaydederek, hastalığının ise dikkate alınmadığından da söz etti. H.C., 4 ay tutuklu kaldıktan sonra ailesinin 22 milyon Suriye lirası verdiğini ve bunun sonucunda serbest bırakıldığını anlattı.

Gözaltına alınan birçok kadın benzer işkencelerden geçirilirken, kadınlar tüm dünyanın yaşananlara karşı sessiz kalmaması çağrısında bulundu.