Ayşe Gökkan’ın cezası “acil toplumsal bir ihtiyaç” olarak görüldü

Ayşe Gökkan’a verilen 30 yıl hapis cezasının gerekçeli kararı hazırlandı. Kararda Ayşe Gökkan’ın siyaset yaşamı boyunca yaptığı çalışmalar suç unsuru olarak nitelendirilirken, çalışmaları “demokratik yaşam için ciddi bir tehdit” olarak nitelendirildi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed- Yaşamı boyunca 80 kez gözaltına alınan ve 8 kez “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla yargılanan Tevgera Jinên Azad ( TJA) Dönem Sözcüsü Ayşe Gökkan hakkında farklı suçlamalarla 200’ü aşkın soruşturma açıldı. Açılan soruşturmaların birleştirilmesi ile yapılan yargılama da Ayşe Gökkan 30 yıl hapis cezası aldı. Ayşe Gökkan’a verilen cezanın gerekçeli kararı avukatlara tebliğ edildi.

Gerekçeli kararda A’dan Z’ye Ayşe Gökkan’ın katıldığı bütün çalışma ve toplantılar yer aldı. 121 sayfalık gerekçeli kararda 5 gizli tanık ifadelerine yer verilirken, kararda özellikle TJA, KJA ve Rosa Kadın Derneği’ne yönelik ifadeler de dikkatlerden kaçmadı. Hazırlanan kararı “felaket” olarak nitelendiren avukatlar karara itiraz edecek. 

Fidan dikmesi örgüt üyeliği sayıldı

“Sanık savunması, kolluk tutanakları, ele geçen dokümanlarla ilgili inceleme tutanakları, tape kayıtları, ortam dinleme kayıtları, sanıktan elde edilen yasaklı yayınlar, açık kaynak araştırma raporları, sanığın verdiği demeçler röportajlar,  sanığın yurtdışı giriş çıkış kaydı ve tanık (gizli/açık) beyanları” gibi delilerin göz önünde bulundurularak hazırlandığı gerekçeli kararda Ayşe Gökkan’ın mezarlığa fidan dikmesi, Kürdistan ifadesini kullanması, DTK üyeliği ve yine katıldığı kadın buluşmalarında çalan şarkılara eşlik etmesi “örgüt üyeliği” suç unsuru olarak görüldü.

Üç yıl önce alınan gizli tanık ifadeleri dosyada yer aldı

2018 yılında ifadeleri alınan '' ZS35SN58UV52PG10'', “Uzay”, “Hafız”, “Firar”, “Ezel” adında gizli tanık ifadelerinin yer aldığı kararda gizli tanıkların Ayşe Gökkan hakkında örgüt üyesi olduğu ve silah eğitimi aldığına dair söylemleri yer aldı. Gizli tanıkların aynı isimlerde farklı dosyalarda da ifade verildiği öğrenildi. Avukatların savunmalarında gizli tanıkların mahkemeye getirilmesi ve yeniden dinlenmesi talebi bulunurken üç yıl önce ifade veren tanıklara ise halen ulaşılmış değil.

Ayşe Gökkan “ciddi bir tehdit”

Demokratik Toplum Kongresi( DTK) delegesi olduğu dönemde katıldığı toplantılarda alınan ortam seslerinde Ayşe Gökkan’ın kullandığı her cümle dosyada yer aldı. Bunun yanı sıra daimi meclis üyesi olması, TJA sözcülüğü ve Rosa Kadın Derneği’nde bulunduğu görev ise dosyada terör örgütü üyeliği ve propaganda suçlaması olarak görüldü. Ayşe Gökkan’ın yaptığı eylem ve çalışmaların demokratik yaşam için ciddi bir tehdit oluşturduğuna kanaat getiren mahkeme, “eylem ve sözleriyle şiddete ve demokratik olmayan yöntemlere başvurulmasını teşvik eden sanığın, silahlı çatışma ortamının devam ettiği koşullarda örgüte eleman kazandırmak, örgütün yandaş sayısını artırmak ve örgütün şiddet eylemlerini meşru göstermek amacıyla faaliyet gösterdiği” ifadeleriyle sanığın cezalandırılmasının acil bir toplumsal ihtiyaç olduğuna yer verdi.

DTK’da yer alması suç sayıldı

Kararda verilen cezaya sunulan değerlendirmede ise şunlar yer aldı: “Yapılan araştırmalarda sanığın farklı tarihlerde düzenlenen ve PKK/KCK terör örgütünün propagandasına dönüşen eylem ve etkinliklere katıldığı, sanığın DTK içerisinde aktif olarak yer alıp dosya kapsamında diğer birçok hedef şahıs ile irtibatı ve ilişkisi bulunduğu, sanığın farklı zamanlarda yapılan DTK genel kurul toplantılarına, çalıştaylarına, daimi meclis toplantılarına ve DTK üst yönetiminde bulunan şahısların Diyarbakır Belediyesi Konuk evi binasında kendi aralarında yaptıkları toplantılara katıldığı, 04.02.2012 ile 20.10.2013 tarihleri arasında DTK toplantılarının yapıldığı binaya birden fazla kez değişik tarihlerde giriş çıkış yaptığı, bazılarında konuşma yaptığı, bazılarında ise hakkında konuşulduğu, DTK Koordinasyonunda bulunduğu, Demokratik Özerklik üzerine konuşmalarının olduğu, sanıkla ile ilgili yapılan açık kaynak araştırmalarında, DTK'nın internet sayfasından 04.02.2013 tarihli  alınan çıktıda, sanığın DTK Mardin Delegesi olarak isminin geçtiği, DTK'nın bir bileşeni ve terör örgütünün kadın yapılanması olan  DÖKH (Demokratik Özgür Kadın Hareketi) ve yine terör örgütünün kadın yapılanması olan KJA içerisinde faaliyetlerde bulunduğu, iletişimin dinlenmesi ve kayda alınması işlemi neticesinde elde edilen tape kayıtları ,gizli ve açık tanıkların beyanları ,yapılan aramalarda ele geçirilen örgütsel dökümanlar ve inceleme tutanakları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde sanığın PKK/KCK Silahlı terör örgütü üyesi olduğu, örgüt içerisinde faaliyet yürüttüğü, örgütün hiyararşik yapısı içerisinde üst kademe yöneticileri tarafından emir ve talimatlar doğrultusunda hareket ettiği, bu şekilde sanığın üzerine atılı PKK/KCK silahlı terör örgütüne üye olma suçunu işlediği  anlaşılmakla..”

Avukatlar karara itiraz edecek

Kararı “felaket” olarak niteleyen avukatlar detaylı olarak inceleyecekleri dosyanın sonunda karara itiraz edecek. Dosya bunların ardından Yargıtay’a taşınacak.