İstanbul Sözleşmesi Davası: Danıştay heyeti, kararı adli tatil öncesi yazılı olarak bildirecek

İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararına karşı yürütmenin durdurulması ve kararın iptali için açılan davanın 4. duruşması sonunda Danıştay heyeti, kararı adli tatil öncesi yazılı olarak bildireceğini açıkladı.

Haber Merkezi- Türk Tabipler Birliği (TTB), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve baroların da bulunduğu 18 başvurucunun İstanbul Sözleşmesi’nin feshinin iptali talebiyle Danıştay’da açtığı dava Danıştay 10’ncu Daire’de görüldü. Kadınlar bugün 4’üncü kez Danıştay önünden adalet talebinde bulundu. 

Danıştay Konferans Salonu’nda görülen ve Danıştay 10’uncu Daire Heyeti’nin baktığı 4’üncü grup davalarının duruşmasına, HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, CHP Milletvekili Aylin Nazlıaka, Türk Tabipler Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın yanı sıra çok sayıda avukat, kadın örgütü, siyasi parti, sivil toplum örgütü ve sendika temsilcisi katıldı.

 Davada ilk olarak Samsun Barosu’nun duruşması görüldü. Davacı Samsun Barosu’nu temsilen beyanlarda bulunan avukatlar, fesih kararının hiçbir kamu yararı gütmediğine dikkat çekti.

Pınar ve Nevin hatırlatıldı

Daha sonra davacı Antalya Barosu’nu temsilen söz olan avukatlar, Pınar Gültekin’in katiline verilen indirime karşı, kendisine tecavüz eden erkeği öldüren Nevin Yıldırım’ın ise hala cezaevinde tutulduğunu hatırlattı. Cezasızlık politikalarına değinen avukatlar, İstanbul Sözleşmesi’nin fesih kararının ardından şiddet mağduru olan ve karakola başvuran kadınların sonuç alamadıklarını belirtti.

Batman Barosu konuştu

Dava aranın ardından Batman Barosu’nun duruşmasıyla devam etti. ‘Aydınlatılmamış intihar dosyalarına’ vurgu yapan avukatlar, kadınların haklarını koruma noktasında hukuk kurallarının yetersiz olduğunu ancak, buna rağmen verilecek iptal kararının kadınlar için bir umut olacağını söyledi.

“Kadınların güvenliğini sağlayın”

Davada aynı zamanda İstanbul Barosu’nu temsilen beyanlarda bulunan avukat Gökçe Çiçek Ayata, Türkiye’nin iç hukukunun kadınlar açısından şiddeti önleyici yasalar içerdiğini ifade ederken, İstanbul Sözleşmesi’nin bu konuda çok daha etkili olduğunun altını çizdi.Sonrasında konuşan İstanbul Barosu’ndan diğer avukatlar da sözleşme ile kadınların yaşam haklarının ve maddi-manevi bütünlüklerinin korunduğuna dikkat çekerken, avukat Hülya Gülbahar, duruşma öncesi kadınların polisler tarafından baskıya ve engellemelere maruz bırakıldığını anlattı ve mahkeme başkanına kadınların güvenliğinin sağlanması için gerekli girişimlerde bulunması için talepte bulundu.

Bu beyandan sonra da duruşmaya ara verildi. Ardından başvurucu Çanakkale Feminist Dayanışma avukatlarının ve genel olarak avukatları beyanlarıyla devam etti.

 

Karar yazılı olarak bildirilecek

Danıştay Savcısı, İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesi kararının hukuka uygun olmadığı yönünde mütalaa verdi. İstanbul Sözleşmesi'nin feshi kararının iptal edilmesi talep edildi.

Danıştay heyeti, kararını yazılı olarak 20 Temmuz'da başlayacak olan adli tatil öncesi bir tarihte bildirecek.

Kadınlardan duruşma sonrasında açıklama

Duruşma bitiminde basın açıklamasında konuşan Hülya Gülbahar, "Anayasaya aykırılık iddiamızı tekrar ettik bugün. Cumhurbaşkanlığı işleminin yok hükmünde olduğu için iptal edilmesi gerektiğini söyledik. Eğer heyet bu görüşte değilse Anayasa Mahkemesine gönderilmesine talep ettik. Heyet kendisi iptal etmeyecekse o zaman bunu mutlaka Anayasa Mahkemesine göndermesi gerekiyor. Bugün söz alan herkes bu talebi tekrar tekrar gündeme getirdi" dedi. Gülbahar, mahkeme heyetinden iki kişinin değiştiğinin bilgisini verirken kararı değişim sonrası oluşmuş olan yeni heyetin vereceği bilgisini verdi.

Selin Nakıpoğlu ise, "Şunu çok iyi biliyoruz: Bu, karanlıkla aydınlığın kavgası, kavgamız sürecek" dedi.