İnsan ticareti küresel bir kaos yaratıyor
İnsan ticareti, son dönemde oranı artan, uluslararası toplumu buna karşı ayaklandıran en menfur eylemlerden biri.
ASMAA FATHİ
Kahire - İnsan ticareti, fuhuş, son zamanlarda tüm dünyada giderek artıyor. İnsan ticaretini yapanlar genellikle mağdurların yakın çevreleri oluyor. İnsan ticareti, kadına yönelik şiddeti artıran olgulardan biri olarak görülüyor. Bu eylemleri yapanlar genellikle mağduru tehdit ediyor, zorluyor, tecavüz, saldırı, keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakıyor. Bu tür olaylarla mağdura fiziksel, cinsel veya psikolojik zarar veriliyor. İnsan ticareti olgusu işyeri, eğitim kurumları olmak üzere yaşamın birçok alanında kendisini gösteriyor. Öte yandan sosyal medya ile birlikte insan ticareti olgusu küresel bir hal alıyor.
2,5 milyon insan kurban
İnsan Ticareti ile Mücadele ve Önleme Ulusal Koordinasyon Kurulu, 2007 tarih ve 1584 sayılı Başbakanlık Kararı ile 2007 yılında kuruldu ve 82 Sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesiyle 2016 yılında yasadışı göçle mücadele için Yasadışı Göçü Önleme ve Mücadele Ulusal Koordinasyon Komitesi ile birleştirildi.
BM raporlarına göre 2,5 milyon insan, insan ticaretiyle uğraşan suç şebekelerinin kurbanı oluyor. Bu ticaret, zorla çalıştırmadan 32 milyar dolara, zorunlu çalıştırmadan ise 28 milyon dolara varan kazançlar sağlıyor. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın 2021 yılı raporuna göre 40 milyon insanın şu ya da bu şekilde insan ticaretine maruz kaldığını ve raporda bu ticaretin yıllık kârının 150 milyar dolardan fazla.
Mısır'da insan ticareti
2003 yılında Mısır, BM Organize Suçlarla Mücadele Sözleşmesi'ni onayladı. Bu suçla mücadele etmek, kadınları ve çocukları özellikle suçtan korumak için birçok adım attı. Mısır mahkemelerinde insan kaçakçılığı ve ticareti ile ilgili çok sayıda dava açıldı. En son 23 Mayıs'ta iş insanı Mohamed Al-Amin isimli erkeğin sahip olduğu yetimhanedeki çocukları cinsel amaçla sömürmesi nedeniyle açılan dava gündeme geldi. Mohamed Al-Amin bu kapsamda yargılanıyor. Ayrıca, 2010 yılında insan ticareti mağdurlarının bakım ve rehabilitasyonları için bir sığınma evi kuruldu.
Toplumsal korku
Avukat Zainab Abu Talib, İnsan Ticareti Yasası'nın uygulanmasının, uzman olmayan veya ruhsatsız tıp merkezlerinde organ ticareti ve nakli ile ilgili suçların yanı sıra, fuhşta dahil olmak üzere olağandışı gerçekler ve bazı ahlaksız eylemlerle sınırlı olduğunu söyledi. İnsan ticaretini bildirme konusunda toplumsal bir korkunun olduğunu belirten Zainab Abu Talib, kadınların çocuklarının ilerleyen süreçlerde toplum tarafından damgalanmasından korktuklarını ifade etti. Zainab Abu Talib, insan ticaretinin bildirilmemesinin gizli tutulmasının ve cezasızlığın bu olguyu daha da yaygınlaştırdığını dile getirdi.
Koruma şart
Zainab Abu Talib, Mısır'ın insan ticaretiyle ilgili uluslararası sözleşmelerin çoğuna imza attığını ve birçok hükmünde yaygın olmasa da yayınlandığı tarihten itibaren uygulanan 2010 tarihli 64 sayılı Kanun'u çıkardığını söyledi. Kadınların yaşadıkları istismarı duyurmaları gerektiğine işaret eden Zainab Abu Talib, mağdurların yanı sıra tanıklarında koruma altına alınması gerektiğine değindi.