“İktidar kadının yaşam hakkı yerine kendi kotasını düşündü”

Kadın cinayetlerinden günden güne yaşanan artışı değerlendiren Rosa Kadın Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Raife Camcı, iktidarın kadının yaşam hakkı yerine kendi kotasını düşündüğü için bu artışın durdurulmadığına dikkat çekti.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed- Jinnews’in aylık verilerine göre geçtiğimiz Temmuz ayında 31 kadın erkekler tarafından katledildi. Yılın ilk 8 ayında yaşanan kadın cinayetleri 30’un altına düşmezken sadece dört gün içerisinde Şırnak’ta üçü kız çocuğu ikisi kadın 5 kişi katledildi. Yaşanan artışa dair iktidar kesiminin sessizliği devam ederken kadın dernekleri artışın en büyük nedenini şiddete önlem alınmaması olarak değerlendirdi. Kadınlar bunun yanı sıra örgütlenip, bilinçlenen kadınları gören iktidarın koltukta kalma hırsıyla kadınların yaşam hakkından vazgeçtiğini ifade etti.

“Pohpohlanan erkek olgusu reddi ve bilinci kabul etmiyor”

Konuya dair görüştüğümüz Rosa Kadın Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Raife Camcı, son süreçte büyük bir artış yaşanan kadın cinayetlerinin ortak noktasının kadının erkeği reddetmesi olduğuna yer verdi.  Dört günde dört kadının erkekler tarafından katledildiğine dikkat çeken Raife Camcı, toplumda pohpohlanan erkek olgusunun bilinçlenen ve örgütlenen kadına karşı şiddeti çözüm olarak gördüğünü söyledi. Raife Camcı konuşmasının devamında şunlara yer verdi:

“Hak arama ve erkeği reddetme bu cinayetlerin arka perdesini oluşturuyor. Mevcut durumda yıllarca toplumsal cinsiyet rolleriyle pohpohlanan bir erkek olgusu var. Bunu değerlendirdiğimizde birincisi kemikleşen bir toplumsal cinsiyet algısı var, ikincisi ise kendisini her şeyin üzerinde göre kadını zayıf gören bir erkek tipiyle karşılaşıyoruz. O yüzden kadının reddini kabul etmiyor ve bunun üzerinden erkek bütün öfkesini kadına kusuyor.”

“İktidarın her açıklamasından sonra kadına yönelik saldırılar artıyor” 

Kadını ötekileştirip erkeği özne haline getiren bir toplumla karşı karşıya olunduğunu ve bu ötekiyi yaşatmak isteyen kesimlerden birinin de iktidar olduğuna değinen Raife Camcı, iktidar ya da iktidara yakın kesimlerin kadına dair her açıklamasında kadınlara yönelik saldırılarının arttığını vurguladı. “Bu toplumda kendini göstermeyen gizleyen bir erkek kitlesi var” sözlerini kullanan Raife Camcı, kendini namus bekçisi olarak gören bu kitlenin iktidar veya din adamlarının kadına dair her açıklamasından sonra sokağa taştığını söyledi.

 “Son dönemlere baktığımızda kendi hakkını arayan bir kadın potansiyelinin de açığa çıktığını görebiliyoruz. Bu kadın örgütlerinin yapmış olduğu farkındalık çalışmaları, her ne kadar fes edilse de İstanbul Sözleşmesi bu süreçlerin yarattığı bir kadın potansiyeli var. Bu potansiyel ile beraber ciddi saldırılar da gelişiyor. Özellikle iktidar ve eril zihniyet tarafından zaman zaman medyada söylenen sözlerin toplumda yarattığı etki var. Daha geçtiğimiz günlerde bir imam çıkıp kadınlar için, ‘Sokaklar kasap gibi et kokuyor’ ifadesini kullandı. Kadınların sokağa çıkmamaları kahkaha atmamaları gibi açıklamalar yapılıyor.”

“İktidar koltuğunda kalabilmek için kadına dair bu politikaları yürütüyor”

Kadının bilinçlenmesini istemeyen iktidarın kendi koltuğunda kalmak istediği için kadına dair bu tür politikalar yürüttüğünü kaydeden Raife Camcı, “İktidar kendi koltukları tehlikeye girdiği anda bir saldırı gelişiyor. Kadınlarda gelişen farkındalık şiddeti reddettiği yerde iktidar buna dur demek istiyor hemen. İktidar kadınların bu potansiyelinden korkuyor. Sonrasında iktidar ne yapıyor, bütün algısını bu bilinçlenen kadın üzerinden şekillendiriyor. Kadınlar örgütlenmesin, bilinçlenip kemikleşen o eril zihniyete zarar vermesin diye kadın cinayetlerine karşı tedbir almayıp şiddeti görmezden geliyor. Artan kadın cinayetlerinin en büyük nedeni de budur tedbirsizlik ve önlem almama. İktidar kendi koltuğu için bu politikaları yürütüyor” yorumunda bulundu.

“İktidar kadının yaşam hakkı yerine kendi kotasını düşündü”

Bu tarz açıklamaların yanı sıra kadın cinayetlerinde yaşanan artışın bir nedeninin ise İstanbul Sözleşmesi’nin fes edilmesi olduğunu belirten Raife Camcı, “Sözleşmenin fes edilmesi ile beraber erkekler daha çok cesaretlendi. Neden çünkü daha az ceza alacaklarını biliyorlar. Sözleşmenin feshinin nedeni tam da budur. İktidar baktı ki kadınlar artık eleştirip örgütlenen kadın var, bu süreçle kadınını yaşam hakkını korumak yerine kotalarını düşündüler. Kadınların yaşam hakkını es geçip koltukta kalmayı tercih etti. Çünkü sözleşme kadın haklarını koruyan şiddeti önleyen maddelerden oluşuyordu. Ama maalesef kadının hakkı olmasın cinsiyetçi yapı içerisinde öteki olmaya devam etsin istiyorlar” sözlerini kullandı.