Grup Yorum’un solistlerinden biri olan Helin Bölek, 18 Kasım 2016’da İstanbul'da, Grup Yorum’un müzik çalışmalarını yürüttüğü İdil Kültür Merkezi'ne yapılan polis baskınıyla göz altına alındı.

Gözaltına alındı

Helin Bölek ile beraberinde gözaltına alınan diğer Grup Yorum üyeleri Ali Aracı, İnan Altın, Selma Altın, Sultan Gökçek, Fırat Kıl, Dilan Poyraz ile binada badana için bulunup gözaltına alınan iki işçiden biri tutuklandı. Tutuklama kararının ardından gazeteci Ayça Söylemez’e konuşan avukat Aytaç Ünsal “İşçiler ya da Grup Yorum üyeleri o gün tesadüfen orada olmasalardı gözaltına alınmayacaklardı, polis karşısına çıkan herkesi gözaltına aldı. Gözaltı kararı olmadığı gibi, kişiye özel bir gözaltı kararı da yoktu” diyordu.

Bedenini açlığa yatırdı

17 Mayıs 2019’da Helin Bölek ile diğer mahpus Grup Yorum üyeleri Bahar Kurt, Barış Yüksel, İbrahim Gökçek ve Ali Aracı cezaevinden yaptıkları bir açıklama ile yaşadıkları baskılar, uygulanan konser yasakları, kültür merkezine yapılan baskınların son bulması için 'süresiz ve dönüşümsüz' açlık grevine başladıklarını açıkladılar.

Talepleri basitti:

* Sürekli baskına uğrayan, terörize edilmeye çalışılan ve Grup Yorum'un çalışmalarını yürüttüğü İdil Kültür Merkezine polis baskınları son bulsun.

* Grup Yorum üyeleri Bakanlığın arananlar listelerinden çıkarılsın.

* Yaklaşık 3 yıldır neredeyse tüm konserleri yasaklanan Grup Yorum üzerindeki konser yasakları kaldırılsın.

* Grup Yorum üyeleri haklarında açılan davalar düşürülsün.

* Tutuklu Grup Yorum üyeleri serbest bırakılsın.

Zorla hastaneye yatırıldı

20 Kasım 2019’da tahliye edilen Helin Bölek aynı taleplerle direnişini sürdürdü. 11 Mart 2020’de ölüm orucunun 265. gününde, 268 gündür ölüm orucunda olan diğer bir Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek ile birlikte İstanbul, Küçük Armutlu’da bulundukları evden sabaha karşı düzenlenen polis baskını sonrasında çıkarılarak Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürüldü.

İki müzisyen İstanbul 18. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin “Akıl hastalığı, akıl zayıflığı, alkol veya uyuşturucu madde bağımlılığı, ağır tehlike arzeden bulaşıcı hastalık veya serserilik” maddesi olarak bilinen Türk Medeni Kanunu’nun 432. maddesine dayanarak verdiği kararla hastaneye yatırıldı. İki ölüm orucu direnişçisi de tedaviyi reddederken avukatlarının bağlı olduğu Halkın Hukuk Bürosu “Berrak bilinçle mücadele ediyorlardı” açıklaması yaptı. Helin Bölek, 3 Nisan’da ölüm orucunun 288. gününde hayatını kaybetti.

Polis cenazesini bile engelledi

Ölümünün ardından cenaze töreni de polis tarafından engellendi. Sarıyer Armutlu Mahallesi’ndeki "Direniş Evi"nde bulunan cenaze, sabah erken saatlerde Okmeydanı Cemevi’ne getirilmek üzere cenaze aracıyla yola çıkarıldı. Ancak cenaze aracının önü Nurtepe Kavşağı’nda polisler tarafından kesildi. Cenaze aracının şoförü ile Helin Bölek'in ailesini taşıyan servis aracının şoförü gözaltına alındı. Polisler, cenazenin cemevine götürülmeden doğrudan Feriköy Mezarlığı'na götürülüp defnedilmesini istedi. Aile ve avukatları ise, cenazelerini önce Okmeydanı Cemevi’ne götürmek istedi.  Feriköy mezarlığına yürüyüşe geçenlere polis saldırdı, onlarca kişi gözaltına alındı. Helin Bölek'in cenazesi ise polis zoru ile Feriköy Mezarlığı'na doğru yola çıkarıldı. Mezarlığa kimsenin girişine izin verilmedi, sadece avukatlar ile Helin Bölek ve birlikte ölüm orucuna giren İbrahim Gökçek'in ailesinin mezarlığa girmesine izin verildi ve tören düzenlenmeden defnedildi.