Günün Portresi: Hannah Arendt
4 Aralık 1975 yılında dünyaya gözlerini kapatan siyaset bilimci ve felsefeci Hannah Arendt, düşünce ve eylem üzerine “Eylem olmadan tek başına düşünce yeterli değildir. Bu nedenle pratiğin olması gerekir” tanımlaması yapar.
Hannah Arendt, o zamanlar bağımsız bir şehir olan Aşağı Saksonya'nın Linden şehrinde (şimdiki Hanover'in bir parçası) 14 Ekim 1906 yılında dünyaya gelir. Yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Hannah Arendt, Königsberg ile Berlin'de büyür. Yunan dili, felsefe ve teoloji üzerine eğitim gören Hannah Arendt, “Varlık ve Zaman” kitabında günlük yaşamı sorguluyor. Ünlü filozof Martin Heidegger ve Karl Jaspers’in yanında felsefe ile haşır neşir olan Hannah Arendt, felsefeme bölümünde doktora yapar. Aslen Yahudi olduğu için gibi sorunlarla karşılaşır ve Paris’e kaçmak zorunda kalır. Paris’te felsefe çalışmalarına devam eden Hannah Arendt, Paris’te Heinrich Bhucher ile evlenir. Bu evlilik onun siyasete merak salmasını sağlar ve siyaset bilimci olarak iyi tespitler yapar. O sürecin koşullarından kaynaklı Paris’te de yaşayamayan Hannah Arendt, ABD’ye kaçar. Ömrünün sonuna kadar burada yaşar.
“Zihnin Yaşamı”
Felsefe araştırmalarında yanındaki felsefeciler kadar Sokretes’in düşüncelerinden de etkilenir. Ona göre bütün insanlar birbirinden farklıdır ve bu farklılıklarda birbirini tamamlıyor. Üzerinde durduğu diğer bir konu ise düşünce ve eylemdir. Bu konuda “Eylem olmadan düşünce tek başına yeterli değildir. Bu nedenle pratik olmalıdır. Zaman zaman insanın kendi içine çekilmesi ve yaptığı eylemlerin sorumluluğunu alması gerekir” diyor. “Zihnin Yaşamı” kitabında da iyi eylemi gerçekleştirmeye dikkat çekiyor.
“Kötülüğün Sıradanlığı”
Hannah Arendt Almanya doğumlu Yahudi bir Siyaset Bilimci olarak bu kitabı yazmıştır. Bütün dünyanın bildiği Yahudi Soykırımı’na farklı bir bakış getirmiş, kadın ruhu ile yaklaşımı hissettirmiştir. Kötülüğün Sıradanlığı isimli kitap çalışmasında Hannah Arendt, soykırımda etkin rol almış bir gestaponun yıllar sonra İsrail mahkemelerinde yargılanmasını anlatıyor. Hannah Arendt iki milyonu aşkın Yahudi’nin ölümünde doğrudan sorumluluğu olan Adolf Eichmann’ın Kudüs’te yapılan duruşmalarını 1960’ta New Yorker gazetesinin muhabiri olarak izledi. Bu anlamda totalitarizm üzerine araştırmaları olur. Davaya ilişkinde önemli tespitlerde bulunan Hannah Arendt, o süreçteki tespitlerini “Kötülüğün Sıradanlığı Adolf Eichmann Kudüs’te” kitabında yayınlar. Düşünme ve sorgulama yetisinin zayıflamasının kötülüğü aslında nasıl sıradanlaştırdığını gözler önüne seriyor.
Yaşama veda eder
1962'de Amerikan Bilim ve Sanat Akademisi'ne öğretmen ve Amerikan Sanat ve Edebiyat Akademisi'ne üye seçildi. 4 Aralık 1975 yılında 69 yaşında yaşama veda eder. Cenazesi New York'ta eşinin uzun süre ders vermiş olduğu Bard Koleji'nin mezarlığına defnedilir.