Günün Kitabı: Fatmagül Berktay/Tek Tanrılı Dinler Karşısında Kadın
Fatmagül Berktay’ın kaynak mahiyetindeki kitabı “Tek Tanrılı Dinler Karşısında Kadın /Hıristiyanlık'ta ve İslamiyet'te Kadının Statüsüne Karşılaştırmalı Bir Yaklaşım”. Kitabın birinci baskısı 1996 yılında, son yani 8’inci baskısı ise 2021 Şubat ayında gerçekleşmiştir. Bertay’ın büyük emeklerle hazırladığı kitabın yayına hazırlığından kapak resmine kadar kadınlar kolları sıvamıştır
Fatmagül Berktay’ın kaynak mahiyetindeki kitabı “Tek Tanrılı Dinler Karşısında Kadın /Hıristiyanlık'ta ve İslamiyet'te Kadının Statüsüne Karşılaştırmalı Bir Yaklaşım”. Kitabın birinci baskısı 1996 yılında, son yani 8’inci baskısı ise 2021 Şubat ayında gerçekleşmiştir. Bertay’ın büyük emeklerle hazırladığı kitabın yayına hazırlığından kapak resmine kadınlar kolları sıvamıştır. Kitabın kapak resmi Gülsün Karamustafa ellerinden çıkarken, yayıma hazırlama sürecini ise Müge Gürsoy Sökmen yürütmüştür. Kitap bizlere her ne kadar Tek Tanrılı Dinler Karşısında Kadın’ı karşılaştırmalı bir şekilde sunsa bile bunu ‘Ana Tanrıça’dan başlayarak gerçekleştirir. Kitabın birinci bölümünde, “Başlangıçta Ana Tanrıça Vardı”. Dört bölümden oluşan kitap ana tanrıça’dan kadın bedeninin toplumsal denetimiyle devam eden süreci de işleyerek tek tanrılı dinlerde kadına yaklaşımın nedenlerini anlamamıza daha fazla yardımcı olduğu kesin.
"Kadının ikincilliğinin doğal kabul edilerek bunun onun bedeninin denetlenmesinin meşru gerekçesi sayılması, her üç tektanrılı dinin ortak özelliği. Bu ortak özellik, tarihsel ve coğrafi olarak üç geleneğin de aşağı yukarı aynı ya da birbirine yakın topraklarda ve benzer maddi koşullarda benzer gereksinimlere yanıt olarak doğup gelişmeleriyle açıklanabilse bile, ilginç olan, bugünkü ifadelerinde de kadınlara ilişkin tutum ve anlayışı odak almaları. Günümüzde Protestan ve İslamcı köktendinciliğin de kadının konumu ve denetimi üzerinde yoğunlaştığını ve kendilerini toplumsal cinsiyet ve kadının "doğru" toplumsal rolü aracılığıyla meşrulaştırdıklarını görüyoruz. Karşılaştırmalı yaklaşım, bu konuda da, partikülarizme ve oryantalizme düşülerek dinsel canlanışı salt İslam'a özgü bir olgu olarak görme yanılgısına engel olacak ve köktendinciliğin, İslam'ın "egzotik" alanıyla sınırlı ve anlaşılmaz bir şey olmadığının görülmesine yardım edecektir." – Fatmagül Berktay