GAİA Ana'nın tükenmeyen direnişi

BERFİN TIMOQ
Size mitolojik bir karakter olan Gaia’dan bahsedeceğim. Gaia Yunan mitolojisinde ilksel olan, toprak anadır. Her şeyden önce var olan, ilk yaratıcı tüm tanrı ve tanrıçaların anasıdır. Gaia’nın mitolojisi Ana Kadın’ın direniş mitolojisidir. Homeros’ta adı hiç geçmese de Hosiodos’un Theogonia’sında ilk yaratıcı büyük Tanrıça’dır.
Gaia doğrulmamıştır. “Kaos”tan sonra kendi kendini doğurmuş ilk varlıktır. Yer yüzünün, toprağın hem yaratıcısı hem kendisidir. Sonra kendi kendinden Uranos’u, Pontos’u ve Ourea’yı doğurmuştur. 
Çocuklarını kendinden doğurdu
Mitoloji’de doğurmayı sadece doğurmak olarak göremeyeceğimiz kesindir. Uranos gökyüzü anlamına gelmektedir. Pontos’un anlamı denizdir. Ourea’nın anlamı ise dağlardır. Çocukların isimlerine baktığımızda bunun sıradan bir doğum değil bir yaratılışı anlattığını görürüz. Nitekim bu mitolojiyi anlatan Hosiodos Theogonia kısmında anlatmıştır. Theogonia’da yaratılış mitolojisi demektir. Yani Gaia’nın kendinden doğurduğu bu çocuklar dünyayı yaratışının hikayesidir. Burada dikkat çeken diğer bir şey ise bunları kendinden doğurmasıdır. Bir eşe ihtiyaç duymadan kendinden doğurabilmesi ne kadar güçlü ve yaratıcı bir Tanrıça olduğunu gösteriyor.
Yeni yaratımlar
Daha sonra kendi doğurduğu Uranosla birleşerek başka çocuklar doğurdu, diğer adıyla yeni yaratımlarda bulundu. Uranos’tan olan çocukları; Oceanus, Phoebe, Mnemosyne, Tethys, Crius, Hyperion, Iapetus Rhea, Theia, Themis ve Kronos’tur. 
Kronos zamandır. Phoebe karanlıktır, Oceanous okyanustur. Mnemosyne hafızadır, dildir. Nitekim 9 kızı olmuştur ve bunlar ilham perileridir. Tethys, tatlı sulardır. Yani her doğumu bir yaratımı ifade eden Gaia’nın büyük yaratıcılığı, doğurduklarında kendini gösteriyor. 
Uranos zamanla iktidarlaşıp, çocuklarını öldürmek isteyen onları Tartaros’a yani yer altına hepseden Uranos’a kızan Gaia, Uranos’tan doğurduğu oğlu Kronosla bir isyan örgütler ve Uranos’u yener. 
Gaia ile anlam bulmak
Kronos ile birleşmesinden başka titanları ve Zeus’u doğurur. Kronos da iktidarlaşıp çocuklarını hapseder. Burada dikkat çekeceğimiz nokta şu; yalnızken güçsüz ve zayıf olan Uranos, Kronos Gaia ile birleşerek güç kazanırlar. Kendi başlarına anılmayan bu tanrılar Gaia ile anlamlarına ve güçlerine kavuşurlar. Bu gücü iktidarlaşma için kullanan tanrılar, karşılarında hep Gaia ananın yaratıcı ve doğal otoriter kişiliği ile karşılaşır. 
İktidarlaşan ve çocuklarını hapseden Kronos’a karşı Gaia bu defa Zeusla bir isyan örgütler ve bu isyandan zaferle çıkar. Zeus da gücünü Gaia’dan almıştı. Ancak Zeus bu defa Uranos’tan da Kronos’tan da daha tehlikeliydi. Gaia’nın çocukları olan titanları, kiklopları ve diğerlerini hapseden Zeus Gaia’yı da etkisizleştirmişti. Gaia Zeus’un tehlikelisini gördü ve yine karşı bir isyan örgütlemeye koyuldu. Ve bu defa da bir titan olan oğlu Typhon ile bir isyan örgütledi. İsyanda başarısız olan Typhon’dan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmadı. 
Tarih başka okunabilirdi
3. İsyanında başarısız olan Gaia; ana kadının direniş öyküsünün bir özeti gibidir adeta. Bugün Titanları korkulacak barbarlar, Yunan Tarıları’nı çok muhteşem olarak görmemiz bu direniş öyküsü ile yakından bağlantılıdır. Aynı zihniyet bugün anayanlı doğal toplumları barbar iktidarları uygar olarak tanımlar. Kazanan Gaia olsaydı tüm tarih bambaşka okunacaktı. İşin hakikatine erebilmek için Gaia dikkatle incelenmesi gereken bir Tanrıça’dır. Her şeyin yaratıcısı nasıl oldu da böyle etkisiz bırakıldı? Kutsal yaratıcılığından kaynaklı Zeus iktidarlığı bile Gaia’yı kötüleyememiştir. Bu yüzden unutturulmaya çalışılarak etkisiz kılınmak istendi. 
Gaia’nın direnişi elden ele
Gaia’nın teogonik doğum mitlerine baktığımızda yarattığı Uranos (mekan-doğa) ve Kronos (zaman)’dır. Kendisini kaostan sonra doğurmuştur. Kaos halini bigbang öncesi olarak, büyük patlamanın kendisini de bir doğum olarak görebiliriz. Sonrasında ise Gaia, zamanı ve mekanı yaratmıştı. Oluşan ve oluşturan kutsaldı. Kendi yarattıklarının ihanetine uğramıştı. Son isyan Typhon’un kaybedişi erkek aklının zirvesi olan Zeus’un kazanışı her şeyi değiştirmişti. Gaia, kendini ve her şeyi yaratan olarak yaşıyor, ardılı direnişçileri düşünecek olursak. Hatırlarsak, Prometheus’un kendisi de yarı tanrı yarı titandır ve Gaia’nın torunudur. Titanlar ise adeta Zeus tarafından soykırıma maruz kalmıştır. Prometheus ile Zeus’un en büyük çelişkileri belki de buydu ve Promethe, kaz dağlarına çivilense de ateşi alıp insana vermişti. İsyanın geleceği artık insanın elinde. Gaia’nın direnişi elden ele günümüze uzandı. Bugün yürütüleni geçmişten bize miras kalmış bir direniş olarak görmek, böyle yorumlamak yanlış olmasa gerek.