SORGUL ŞÊXO

Zirgan- Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıları artarak devam ederken, bu saldırılara karşı kadınlar bulundukları her alanda direniyor.

Kuzey ve Doğu Suriye’nin Cizîr Kantonu’na bağlı Dada Ebdal köyünden olan Mîliya Mano, Türk devletinin saldırıları sonrası Zirgan’a göç etti.

Hayali köyüne dönmek

“Türk devleti ve çetelerinin saldırıları nedeniyle büyüdüğüm ve evlendiğim köy küle dönüştü” diyerek, yaşadıklarını anlatan Mîliya Mano, tüm anılarının yakılan evde kaldığını söyledi. Tüm acılara rağmen hayallerinin olduğunu belirten Mîliya Mano, “Bir gün köyüme yeniden dönüp oraları inşa etmek ve topraklarını yeşillendirmek istiyorum” dedi.

‘Direnmeye devam ediyoruz’

Şu an Zirgan kentinde yaşadığını belirten Mîliya Mano, “Zirgan’da yaşadığım ev bana ait değil. Oturduğum evin hemen yanında küçük bir dükkan açtım. Türk devleti ve çeteleri eskisinden daha fazla şehirleri ve sivilleri hedef alıyor. Durum eskisinden daha tehlikeli bir hal aldı. Şehirler ve sivillerin yaşadığı evler bombalanıyor. Korku olsa da bizler evlerimizde direnmeye devam ediyoruz. Düşünün ki, oturduğunuz ev bir an bombalanıyor. Sivillerin yaşadığı evlerin bombalanması suçtur” ifadelerinde bulundu.

‘Uluslararası devletler burada olup biteni görmüyor mu?’

Tüm ülkelerin ve uluslararası insan hakları kuruluşlarının bu yaşanan insanlık trajedisinden sorumlu olduğuna dikkat çeken Mîliya Mano, “Uluslararası devletler burada olup biteni görmüyor mu? Türk devletinin bize karşı işlediği suçları durduracak kurum, kuruluş ve devletler yok mu? Daha ne kadar Türk devleti ve çetelerinin hedefi olacağız? Hiçbir devlet Türk devletinin suçlarına ve zulmüne karşı ciddi bir tavır göstermiyor. Her vatandaşın ihtiyaç duyduğu su ve enerji kaynakları hedef alınıyor. Daha ne kadar bu duruma göz yumacaklar” tepkisine bulundu.

‘Tüm halklar saldırıların hedefi oluyorlar’

Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’de sadece Kürt halkını hedef almadığını dile getiren Mîliya Mano, “Araplar da bu bölgede yaşıyor ve Araplar da Türk devletinin saldırılarından zarar görüyor. Tüm halklar saldırıların hedefi oluyorlar. Çünkü burada halklar bir arada yaşıyor. Dükkanları ve evleri yan yanadır. Erdoğan’ın sorunu sadece Kürtlerle değil. Örneğin burada toprakları için savaşarak şehit düşen Araplar var” ifadelerinde bulundu.

‘Demokratik Ulus Projesi tüm Suriye’ye örnek oluyor’

Esad rejiminin çöküşünden sonra Hama, Humus, Lazkiye, Tartus’ta Aleviler ile farklı din ve inanç gruplarına yönelik saldırıların yaşandığını kaydeden Mîliya Mano, “Hiçbir devlet ve hükümet farklı din ve inanç gruplarını korumaya almıyor. Sadece Kuzey ve Doğu Suriye’de Özerk Yönetim farklı din ve inançları koruyor, onları güvenliklerini sağlıyor, huzur içinde yaşamaları için çalışma yürütüyor. Bu nedenle halkların haklarını savunan ve koruma altına alan Demokratik Ulus Projesi tüm Suriye’ye örnek oluyor. Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınlar birçok hak elde etti ve tüm alanlarda hak sahibiler. Bölgede toplumun kadına bakış açısı değişti. Bizler Demokratik Ulus Sistemi ile kendimizi bulduk” şeklinde konuştu.

‘Gerekirse silahlanırız’

Suriyeli kadınlara seslenen Mîliya Mano, sözlerine şöyle devam etti: "Bu karmaşık süreçte kadınlar olarak güçlü bir dayanışma içerisinde olmamız gerekiyor. İktidarların kadınların ne giyeceğine karar vermeleri ve zorunlu başörtü dayatmaları kirli siyasetlerinin bir sonucudur. Kara çarşaflar bir kez daha kadınlara dayatılıyor. Kadınlar olarak birlik olmazsak özgürlüğümüz elimizden alınır. Özgürlüğümüzün elimizden kayıp gitmesine, hayal olmasına izin vermemeliyiz. Onun için biz Suriyeli kadınlar olarak devrimimizi hep birlikte korumalı, birbirimize destek olmalı ve QSD güçlerimize sahip çıkmalıyız. Gerekirse askeri güçler gibi bizler de silaha sarılıp, işgale direniriz.”

‘Birlikte mücadele edeceğiz ve başaracağız’

Kadınları baskılara karşı ayaklanmaya çağıran Mîliya Mano, sözlerini şöyle tamamladı: "Suriyeli kadınlar, zulme karşı sessiz kalmamalıdır ve şunu bilmeliler ki; 21’inci yüzyıl kadınların yüzyılıdır. Ateş hattında olsak bile özgürlük mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Burada biz ve bölgelerimizdeki Suriyeli kadınlar haklarımızı aramalı, özgürlük çağrısını yükseltmeliyiz. Birlikte mücadele edeceğiz ve başaracağız.”