SORGUL ŞÊXO

Zirgan- Dünyanın birçok yerinde devam eden savaşlar, sistematik sorunlara yol açarken, bu sorunlardan en çok zarar gören kadınlar ve çocuklar oluyor.

Zirgan da Ekim 2019'dan bu yana Türk devletinin saldırılarına maruz kalan kentlerden biri. 82 köyden oluşan Zirgan'ın 36 köyü Türk işgali altında. Ancak her şeye rağmen kadınlar 46 köyde direnişe öncülük ediyor.

Kuzey ve Doğu Suriye Cizîr Kantonu Zirgan  Kadın Evi (Mala Jin)Türk devletinin saldırılarına karşı kadınların örgütlenmesini sağlıyor. Zirgan Kadın Evi’nin çalışma stratejilerinden biri de kadınlarla hakları arasında bir köprü ve şiddete maruz kalan kadınlara çözüm olmak. Türk devletinin 4 yıllık işgali sırasında Kadın Evi aralıksız çalıştı ve kadınları yalnız bırakmadı.

2019 Kasım ayından 2024 Kasım ayına kadar Kadın Evi'ne gelen vakalar 

49 dava sonuçlandı ve 25 dava Adalet Divanı'na taşındı. Çok eşlilik davalarından 7'si karara bağlandı, 11'i ise Adalet Divanı'na sevk edildi. 9 ailevi sorun çözüldü, 6'sı İç Güvenlik Kuvvetleri'ne sevk edildi. 3 tehdit ve taciz vakası çözüldü. 13 mali sorun vakası çözüldü. 3 nafaka davası çözüldü. 24 erken evlilik davası sonuçlandı, 4'ü Adalet Divanı'na gönderildi. Kamu sorunuyla ilgili 7 vaka çözüme kavuşturuldu ve bunlardan 2'si İç Güvenlik Kuvvetleri'ne devredildi. Bir saldırı ve taciz vakası çözüme kavuşturulurken, 4 vaka ise İç Güvenlik Kuvvetleri'ne sevk edildi. Bir kaçırılma olayı çözüldü. Bir hakaret veya iftira davası çözüldü. Bir çocuk velayeti davası ve bir borç davası çözüldü. 120'si Kadın Evi'nde karara bağlanan toplam 172 dava 40'ı Adalet Divanı'na, 12'si ise İç Güvenlik Kuvvetleri'ne gönderildi.

Zirgan Kadın Evi Yöneticisi Sediya Eydo, çalışmalarına dair ajansımıza konuştu.

‘Merkezimiz erkeklere de eğitim veriyor’

Sediya Eydo, Kadın Evi'nin, kadınların haklarının ve onları koruyan yasaların desteklenmesinin merkezi olduğunu belirterek, şöyle devam etti: "Kadın Evi, kadın ve erkeğin eğitimini üstleniyor. Evlilikte geçimsizlik vakaları arttı. 5 yıldır Türk işgalcilerin havadan ve karadan saldırıları sürüyor. Son yıllarda çok eşlilik ve erken evlilik vakalarıyla karşılaşıyoruz. Eşler arasında sorunlar yaşanıyor. Bunun en büyük nedeni saldırılar sonrası özellikle kamplara göç sırasında ortaya çıkan ekonomik ve psikolojik sorunlar. Türk işgalinin saldırıları nedeniyle gelişen ruhsal etkiler de var.”

Neden erken evlilik?

Savaş bölgesinde yaşanan erken yaşta evliliklere de dikkat çeken Sediya Eydo, kız çocuklarının çeteler tarafından alıkonulmasından korkan ailelerin kızlarını çocuk yaşta evlendirdiğini belirtti. Sediya Eydo, şöyle konuştu: "Bir baba kızını çocuk yaşta evlendirdi. 7 kızı vardı ve maddi durumu iyi değildi. Türk devletinin ve çetelerin köylerine saldırmasından korkuyordu. Kızlarının kaçırılıp saldırıya uğramasından korkuyordu. Bu nedenle onları evlendirmeyi seçti. Kadınlar Türk işgali nedeniyle sistematik şiddete maruz kalıyor.”

Kadınların sorunlarına çözüm oluyorlar

Kadın Evi'nin stratejisinin uzun vadeli olduğunu söyleyen Sediya Eydo, Kadın Evi'nin rolüne vurgu yaparak şöyle konuştu: "Bir kadın, Kadın Evi’ne başvurduğunda haklarını alır ve sorunları çözülür, bu bir süreçtir. Bir kadın Almanya'da yaşıyor ama eşi burada yeniden evlenmek istedi, Kadın Evi'ne başvurarak eşinden şikayetçi oldu, biz de Kadın Evi olarak ilk adımı attık ve engelledik."

‘Erkek şiddeti ve Türk işgaline karşı mücadele ile özgür yaşam mümkün’

Özgür bir arada yaşamın ataerkil zihniyete ve Türk işgaline bir yanıt olduğunu söyleyen Sediya Eydo, konuşmasını şöyle tamamladı: "Kadınların evde babalarından ve kocalarından, dışarıda ise Türk devletinin saldırılarıyla gördükleri baskı ve şiddet, cinayetlere ve intihara yol açıyor. Ancak bu çözüm değil. Mücadele yolundan vazgeçmemek lazım. Ataerkil şiddete ve Türk işgaline karşı mücadele etmek çok önemlidir. Kadın ve erkek birlikte sorunları çözmek için mücadele yürütmeli.”