2024 yılında kadınlar en fazla dijital ve cinsel şiddete uğradı

2024 yılında kadına yönelik şiddette artış yaşanırken, Kürdistan kentlerinden başvuru alan Rosa Kadın Derneği’ne göre, kadınlar en çok dijital ve cinsel şiddete maruz bırakıldı.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed- Geride bıraktığımız 2024 yılı kadınlar için şiddetin arttığı bir yıl oldu. Kadına yönelik şiddet olaylarında Türkiye genelinde bir artış yaşanırken, Kuzey Kürdistan kentlerinde ise erkek-devlet şiddeti ve özel savaş politikaları sonucu fiziksel şiddetin yanı sıra, psikolojik, ekonomik ve dijital şiddet türleri de görülüyor.

2018 yılında Amed merkezli kurulan ve Kürdistan’ın diğer kentlerinden de başvuru alan Rosa Kadın Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Berfin Polat Atuğ, Kürdistan kentlerinde tüm şiddet türlerinde bir artış yaşandığını belirtti.

‘Dijital, psikolojik ve cinsel şiddet arttı’

2024 yılında Amed ve çevre illerden alınan başvurular içinde en çok dijital şiddette artış yaşandığını ifade eden Berfin Polat, “Dijital şiddeti, cinsel ve psikolojik şiddet türleri takip ediyor. En yaygın şiddet olan fiziksel şiddetin aksine, psikolojik şiddet açıklaması daha zor olan bir şiddet türü. Dijital şiddette yüzde yüzlük bir artış yaşandığını söyleyebiliriz” dedi.

‘Dijital şiddet diğer şiddet türlerine de neden oluyor’

Şiddet başvuruları yanı sıra öz savunma başvuruları da aldıklarını belirten Berfin Polat, yaşadığı şiddet ya da taciz olayında, mekanizmaların işlevsizliği karşısında öz savunma kullanan kadınların yargılandığını ifade etti.

Berfin Polat, sözlerine şöyle devam etti: “Toplumsal yaşamın her alanında kadınlar kendilerini güvende hissetmiyor. Böylelikle dijital alanlar da kadınlar için güvensiz bir hale dönüştü. Bu süreçte artan şiddet karşısında kadın buluşmaları gerçekleştirdik ve bu risklerin hepsini anlattık. Aslında kadınların, maruz kaldığı şiddet örneklerinden de haberdar olmadığını gördük. Özellikle psikolojik şiddetin bu denli yoğun yaşandığı bir dönemde, sadece fiziki şiddet bir şiddet örneği olarak görülüyor. Yine cinsel şiddet başvurularımızda yüzde 90 bir artış var. Kadınlar bu şiddet türünü anlatmakta kaygı duyuyor, toplumsal çekinceler yaşıyor.”

‘Yerel yönetimler yaptığı çalışmalarla sahaya güç verdi’

“Şiddet türleri artmış olsa da kentte buna karşı mekanizmaların da arttığı bir yılı geride bıraktık” diyen Berfin Polat, belediyelerin çalışmalarına dikkat çekti. Açılan kadın danışmanlık merkezlerinde de başvuruların alındığını aktaran Berfin Polat, yerel yönetimlerin kadın çalışmalarının kadınlara güç verdiğini belirtti.

‘Kadına ayrılan bütçe cinsiyet eşitsizliğini derinleştiriyor’

Hükümetin kadın politikalarını eleştiren Berfin Polat, hükümetin “aileyi” öncelediğini belirtti. 2024 yılında yine “kutsal aile” teriminin çok fazla öne çıktığını vurgulayan Berfin Polat, aileye ayrılan bütçenin kadınlara ayrılan bütçenin 3 katı olduğunun altını çizdi.

Şiddeti artıran bir diğer etkenin de cezasızlık olduğunu söyleyen Berfin Polat, “Hükümetin kadınlar için herhangi bir çalışmasının olmadığını da görüyoruz. Baktığımızda aileye ayrılan bütçe kadınlara ayrılan bütçenin 3 katı. Kadınların bu kadar yoksullaştırıldığı, yoksulluğun bu kadar kadınlaştırıldığı bir dönemde bizler toplumsal cinsiyet eşitsizliğine uygun olan bir bütçe teklifi için mücadele ediyoruz. Ancak bu süreçlere hiçbir şekilde dâhil edilmediğimiz gibi yine aileyi devletin bekası meselesine dönüştüren, kadının aile içerisindeki yerini daha da pekiştiren, cinsiyetçi iş bölümünü sürdüren yaklaşımlar ve zihniyetlerle karşı karşıya kalıyoruz” şeklinde konuştu.

‘Ekonomik destek alamayan kadınlar şiddet ortamında kalmaya devam ediyor’

Aileyi kutsallaştırırken, kadını görmezden gelen ve aile içindeki şiddeti görünmez kılmak isteyen politikalar nedeniyle kadınların yalnız bırakıldıklarını belirten Berfin Polat, “Kadınlar ekonomik olarak desteklenmedikleri için şiddet ortamında kalmaya devam ediyorlar. Kadınlar, sırf sığınaklardaki şartların kötü olmasından kaynaklı şiddet ortamında kalmaya devam ediyor. Diğer yandan kadına bütçe ayrılmadığını görüyoruz. Bu durum kadın düşmanlığının ne kadar sıradanlaştığını gösteriyor” dedi.

Özel savaş politikaları, şiddet sarmalı ve çatışmaların gölgesinde kadın örgütlülüğünün önemine vurgu yapan Berfin Polat, “Çocukları, kadınları katleden bu düzene ve bu düzene sessiz kalan zihniyete karşı mücadeleyi büyütmemiz gerekiyor” diye belirtti.