‘Zeynep Celaliyan’ın amacı özgür kadın ile özgür toplumu oluşturmaktı’

Zeynep Celaliyan’ın mücadelesinin kadınlar açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Siyasi Analist Bawan Bistun, Zeynep’in verdiği mücadele ile tüm ayrımcılıklara karşı durduğunu ve amacının özgür kadın ile özgür toplum yaratmak olduğunu vurguladı.

GILARÊ GEILANY

Kirmanşah – Kürt siyasi tutuklu Zeynep Celaliyan, tutukluğunun 17’nci yılına girdi. Mart 2006'da şehirlerarası bir minibüste seyahat ederken gözaltına alınıp tutuklanan Zeynep Celaliyan, Kirmanşah’ın istihbarat teşkilatının tek kişilik hücresinde 8 ay işkenceye maruz bırakıldı. Somut herhangi bir delil olmamasına rağmen Zeynep Celaliyan, Kirmanşah Devrim Mahkemesi tarafından ‘savaş suçu’ iddiasından mahkum edildi. Zeynep Celaliyan, Aralık 2008'de İran Yüksek Mahkemesi tarafından avukat seçme hakkı olmaksızın ve birkaç dakika içinde ‘idam’ cezasına çarptırıldı. 

Zeynep Celaliyan İran'da ömür boyu hapis cezasına çarptırılan tek kadın siyasi mahkumdur. Bu haksız cezanın yurt içinde ve yurt dışında yansıması toplumda protesto ve tepkilere yol açtı. Ayrıca Birleşmiş Milletler, Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları İzleme Örgütü gibi çeşitli kurumların yanı sıra dünya çapında birçok siyasi ve hukuki otorite, idamın iptalini ve koşulsuz salıverilmesini talep etti.

Protestolar ve Zeynep Celaliyan’ın zorla itirafa karşı direnişi, İran yargısının idam cezasını ömür boyu hapse dönüştürmesine neden oldu. 17 yıldır tutuklu bulunan Zeynep Celaliyan, bu süre boyunca psikolojik ve fiziksel işkencelere maruz kaldı. Fiziki şiddet, kırbaç, cinsel saldırı tehdidi, aşağılama, tecrit, tıbbi hizmetlere erişim engeli, ziyaretçi engeli, hukuki yardıma erişim engeli, avukatlarıyla görüşme hakkının engellenmesi gibi birçok hak ihlali yaşadı. Zeynep Celaliyan’ın, maruz kaldığı zor koşullar nedeniyle birçok sağlık sorunu da bulunuyor.

Bu bağlamda Kirmanşahlı siyasi ve toplumsal sorunlar analisti Bawan Bistun, konuyla ilgili sorularımızı yanıtladı.

*Zeynep Celaliyan 17 yıl önce Kirmanşah’ta tutuklandı ve bu şehrin istihbarat teşkilatında aylarca işkence gördü. Bir Kirmanşahlı vatandaş olarak yaşanan bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Zeynep kendisini Kirmanşah’tan ayrı görmediği için biz de Zeynep’i kendimiz olarak görüyoruz. Yargı sisteminin asılsız suçlamalarının aksine kadın alanında eğitim hizmetleri odaklı sosyal ve sivil faaliyetlerde bulunarak mesajını halka ulaştırmak için bin kilometreye yakın yol kat etti. Zeynep Celaliyan’ın büyüklüğü onun üzerinde düşündüğü ve kendisini halkına karşı sorumlu gördüğü coğrafyanın boyutundan anlaşılabilir.

*Zeynep Celaliyan’ın Kirmanşah halkına mesajı neydi?

Onun mesajı tüm ötekileştirilmiş kimlikler için barış, eşitlik ve kurtuluştu. Okuduğum haberlere göre son çalışması Kamiyaran'da olmuş. 8 Mart 2007 Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle Kamiyaran şehrinin liselerinden birinde öğrencilere Dünya Kadınlar Günü'nün önemi ve kadın mücadelesinin tarihi hakkında bir konuşma yaparak öğrencilere çiçek hediye etti. Ancak İran rejimi, bu barışçıl ve eşitlikçi faaliyetlere yanıt olarak sadece birkaç gün sonra Kirmanşah şehrinin girişinde Zeynep Celaliyan’ı tutukladı. Farkındalığın ne kadar radikal ve yenilikçi bir değişime neden olabileceğini hem kendisi hem de rejim çok iyi anladı.

*Ötekileştirilmiş kimlikler dediniz; Zeynep Celaliyan’a göre bu kimlikler nelerdir? Bu görüş onu neden Kirmanşah’a götürdü?

Kirmanşah şehri, İran İslam Cumhuriyeti ve ondan önceki rejimlerin çifte baskılarının kesişim noktasıdır. Kadınlar, ulusal, dinsel, sınıfsal, yaş vb. kimliklerin her biri bu ilde ağır ayrımcılığa maruz kalmıştır. Zeynep Celaliyan gibi birinin Kirmanşah’ta Kürtlere karşı yürütülen sistematik asimilasyona kayıtsız kalması mümkün değildi. Yarasanlara ve Sünnilere karşı yapılan din ayrımcılığına Zeynep Celaliyan gibi biri sessiz kalamazdı. Kirmanşah’ın en yüksek işsizlik oranına sahip olması, sınır geçişi ve savaşın verdiği zarar nedeniyle ağır ayrımcılık yaşaması karşısında sessiz kalmadı.

*Konuşmanız sırasında Kirmanşah ile Zeynep Celaliyan’ın memleketi Mako arasında ilginç benzerlikler olduğunu fark ettim. Sizce de öyle mi?

Evet kesinlikle! Öncelikle bu iki şehrin sınırda yer aldığını ve bu sorunun merkezci bir yönetimde yoksunluk ve gelişmemişlik anlamına geldiğini belirtmeliyiz. Mako şehri iki farklı dil, kültür ve ritüele sahip. Kirmanşah ise birçok farklı ritüele, birçok farklı dil, kültür ve lehçeye sahip bir kent. İran rejiminin bu iki şehir ve diğer çok kültürlü şehirlerdeki politikası “böl ve yönet” politikası olmuştur. Rejim, bu kültürlerin barış içinde ve eşit bir şekilde bir arada yaşamasını engellemek istemiştir. Her zaman halklar arasında düşmanlık ve yıkıcı rekabet yaratmaya ve bunu yoğunlaştırmaya çalışmıştır. Demokrasilerde kuvvetler ayrılığı sistemiyle halkın menfaati için otoriteleri bölerler, otoriter sistemlerde ise otoriter yönetimin menfaati için halkı bölerler. Bu benzerlikler nedeniyle Zeynep Celaliyan, Mako, Kirmanşah ve Rojhilat Kurdistan'ın diğer şehirlerinin kaderini ayrı ayrı düşünmemiş, onlar için ortak bir mücadele tasavvur etmiş ve bu kaygıların toplamı onu Mako'dan bin kilometre uzağa yani Kirmanşah’a götürmüş.

*İran'da ömür boyu hapis cezasına çarptırılan tek kadın siyasi mahkum Zeynep Celaliyan’dır. Konu hakkında düşünceleriniz nelerdir?

Zeynep Celaliyan’ın diğer mahkumlardan farkı inançlarındaki dönüşümün derecesidir. Zeynep’in inancı sınırlı bir alanda değişime odaklı değildi. Diğerleri ya mevcut sistemde reform istiyor ya da iktidardaki siyasi sistemi değiştirip yerine liberal parlamenter demokrasiyi getirmek istiyor ya da örneğin sadece sistemin savunucusu oluyor. Ancak Zeynep Celaliyan’da tüm bunları değiştiren başka bir sosyal yaşam fikri görüyoruz. Cinsiyet ayrımcılığına, kadınların sömürgeleştirilmesine ve sömürülmesine karşı mücadeleyi temel alıyor ve özgür bir kadını yeniden yaratarak özgür bir toplum yaratmaya çalışıyor. Böylelikle etnik ve dini azınlıklara yönelik ayrımcılığı, merkeziyetçiliği, faşizmi, sınıf ayrımını, yoksulluğu ve savaşı dışlamaya çalışıyor. Cezasının ağırlığının, inançlarındaki evrimin derecesi ile doğrudan ilgili olduğuna inanıyorum.