MEDİNE MAMEDOĞLU

Wan- Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) yönetimindeki Colemêrg Belediyesi’ne 3 Haziran'da kayyım atanmasına karşı başlatılan “İradeye Saygı Yürüyüşü” 7’nci gününde devam ediyor. 30 Haziran’da İstanbul’dan başlayan yürütüş, 8 Temmuz’da Colemêrg merkezde sona erecek. Sıcak hava altında büyük bir moralle onlarca kilometre yürüyen eylemcilere halk da destek veriyor. Sloganlar ile yürüyen heyetin stranları ise bir an olsun susmazken, Mersin ve Siirt’ten yürüyüşe katılan iki genç kadın erbane ile yürüyüşün sesi oluyor.

‘Eril sistem kadın mücadelesine yenilecek’

Söyledikleri şarkılar ile yürüyüşün ritmini de yakalayan iki kadın, Colemêrg’e kadar aynı tempoda yürümekte kararlı. Eline aldığı erbanesi ile Mersin’den yola çıkan Esra Demir, sağlık sorunlarına rağmen haklılığın verdiği güç ile yürüyüşe katıldığını söyledi.

Gasp edilen hakları için bu yola düştüklerini ve dağlara, taşlara stranlar söyleyerek, adımlarını attıklarını dile getiren Esra Demir, “Buraya meşru haklarımızı kullanmak için geldik. Bizim olanı, kendi oylarımız ile kazandığımız haklarımızı gasp ediyorlar. Seçimlerle gelenleri tutuklayıp, kayyıma gerekçe gösteriyorlar. Halkın iradesini seçimle seçtirip ardından ise yok sayıyorlar. Buna karşı bizlerde meşru hakkımız olan eylemsellik hakkımızı kullanıyoruz. Sağlık sorunları yaşıyorum ama haklılık bana güç veriyor. Bu güç her gün daha da artıyor. Önceliğimiz kayyımları göndermek, 5 bin yıllık eril zihniyet kayyımla açığa çıkıyor. Bu erkek egemen sistemi de kayyımla meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Ama kadın mücadelesi bu sistemi kabul etmiyor ve etmeyecek. Kayyımlar gidecek, kadınlar ve halk gelecek. Bu inançla bugün yollardayız” sözlerini kullandı.

‘Erbane özgürlük talebimizin çığlığı oluyor’

Sözlerine yürüyüş boyunca elinden düşürmediği erbanesi ile devam eden Esra Demir şunları anlattı: “Erbane kadının özgürlük çığlığıdır. Ben de Kürdistan’da yaşayan ve bu zulme tanık olan bir kadın olarak çığlığımla buradayım. Stranlarımızla Colemêrg’e doğru yürüyoruz. Bu yürüyüşümde bana yoldaşlık eden de erbanem oluyor. Bizim söylediğimiz her stran, attığımız her slogan dağlardan haykırıp bize geri geliyor. Yine her bir strana yüzlerce insan aynı anda eşlik ediyor. Bu tarifsiz bir mutluluk, ben de bunu düşünerek erbanemi yanıma aldım. Yük olacağını düşünenler oldu ama yük yerine bu yürüyüşümüzü kolaylaştırdı. Erbane ile direnişin ve mücadelenin ritmini hep beraber tutuyoruz.”

‘Bu yürüyüş bize ses çıkarma imkânı verdi’

Siirt’ten gelen Stêra Yorulmaz ise yürüyüşte bu ağır sürece dair adım attıklarını ve her adımlarında toplumsal barış talep ettiklerini vurguladı. Yürüyüşte halktan güç aldıklarını ve sesleri kısılana kadar haklı taleplerini haykırdıklarını dile getiren Stêra Yorulmaz şunları söyledi:

“Bu yürüyüş özgürlük ve zaferin yürüyüşü olacak. Kayyımları Kürdistan’dan göndereceğiz. Yolumuz açık ve bizler çok moralliyiz. Gücümüzü gençliğimizden ve heyecanımızdan alıyoruz. Jin jiyan azadi felsefesi ile bu yolu yürüyoruz. Bu yürüyüş bizlere çok ayrı moral veriyor. Söylediğimiz stranlar da yoldaşlarımıza heyecan veriyor. Her dakika her an şarkılar söylüyoruz hem bizim hem de heyetin enerjisi düşmüyor. Çok zor süreçlerden geçiyoruz. Hem toplumsal anlamda hem kadın hem de tecrit anlamında çok ağır koşullar var. Bizler bu süreçlere de sessiz kalmayacağız ve direneceğiz. Bu yürüyüş de bize bu ses çıkarma imkânı verdi. Bunun için bizlerde elimizden geleni yapacağız. Burada ki sesimiz de stranlarımız da asla susmayacak. Vadilerde, dağlarda attığımız her slogan günlerce yankılanacak. Her bir adımımızla bu mücadelenin izini bıraktık.”