Haber Merkezi- YPJ Enternasyonal, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla yazılı açıklama yaparak, "Sizleri kadın devriminin kalbinden, Kuzey ve Doğu Suriye'nin kurtarılmış bölgelerinden, yani Rojava olarak da bilinen bölgeden selamlıyoruz. Biz uluslararası kadınlar olarak, parçası olduğumuz devrimin hayallerini ve tohumlarını ülkemize götürüp oraya ekmek için buraya geldik” denildi.

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: 

“Mücadelenin ışığının, yaşamı yeniden inşa etmek, canlandırmak isteyen bir örgütün gücünün çağrısıyla buraya geldik. İşte IŞİD'in en vahşi saldırılarının yenilgiye uğratıldığı bu yerde, İngiltere'den Şehid Hêlîn, Almanya'dan Şehid İvana, Arjantin'den Şehit Lêgerîn, Türkiye'den Ceren, Kürdistan'dan Şehid Avesta gibi binlerce kadının kötülüğe karşı savaştığı yerdir burası.

Rojava halkını öldürmek veya göç ettirmek amacıyla hareket eden Türk devletinin aralıksız saldırılarına rağmen, örgütlenen ve mücadele eden kadınların sayısı her geçen gün artıyor. Çünkü bu şiddet her yerde normal görülüyor, bizim için artık normal değil ve bu yüzden buraya geldik.

‘Bu devrim varoluştur’

Bu dünyada her kadının bedeni, vücudunun her yeri, her dokunuşu onun üzerinde kontrol sağlamak için cinselleştirilmektedir. Kadınları tüm kötülüklerin sebebi olarak göstererek, onlara yönelik her türlü zulmü ve cinayetleri meşrulaştırdı. Böyle bir durumda sözler tehdide, en ufak bir dokunuş küçümsemeye, dostluk pazarlığa, şimdiki sözde aşk ise kadınların en öldürücüsü haline gelir. Rojava Devrimi kadın katliamlarına karşıdır, baskının ve ataerkilliğin kökleriyle uğraşmaktadır. Bu devrim varoluştur.

‘Kadınlar tarihini yazıyor’

Savaşmaya karar verdik. Rojavalı kadınlarla yan yanayız. Rojava'daki savaş sadece Rojava'da onurlu bir yaşam için yapılmıyor. En çok da dünyanın her yerinde var olan öldürücü zihniyete karşı mücadele ediliyor. Burada, Rojava'da olan da tam olarak budur. Buradaki kadınlar silahlanıp bir kadın ordusu kurmaya karar verdiler. Burada Rojava'da kadınlar kendilerini askeri, ideolojik ve politik olarak savunma kararı aldılar. Burada Rojava'da kadınlar devrimi yönetiyor ve kendi tarihlerini, yani kadınların tarihini yazıyorlar.

‘Tüm dünya kadınları için çağrı’

Rojava'da kadınların özgürlüğünün sesi tüm dünyada yankılanıyor. Biz de o sesin peşinden gittik. Artık gömülmeye, baskıya, tecavüze, satılmaya, işkenceye, tutuklanmaya, öldürülmeye razı değiliz. Kendimizi örgütlüyoruz, kendimizi savunuyoruz ve savaşıyoruz, mücadele ediyoruz. Katilleri durdurabilmek, bu zihniyete son verebilmek için otoriteye ve ataerkiye karşı baş kaldıran, birlik olan, bugün mücadele eden ve bunu yapacak olan tüm kadınların izindeyiz. Bu temelde gündelik cinayetlere karşı mücadeleye ve tüm dünya kadınları için ortak yaşam çağrısında bulunuyoruz.

 

Her türlü şiddete ve işgale karşı Jin, jiyan, Azadî!”