‘YPJ bizim kimliğimiz, varlığımız, irademiz ve gücümüzdür’

Kuzey ve Doğu Suriye’de kadınların askeri gücü olan YPJ, 10 yıldır önemli kazanımlar ve başarılar elde ediyor. Rojava Devrim sürecinde yaşamını yitiren YPJ’li kadınların anneleri, “YPJ bizim kimliğimiz, varlığımız, irademiz ve gücümüzdür” dedi.

NORŞAN ABDİ

Kobanê – Kuzey ve Doğu Suriye’nin Fırat Bölgesi’ne bağlı Kobanê Kantonu’nda 19 Temmuz 2012'de başlayan Rojava Devrimi’yle birlikte kadınlar siyasi ve askeri olmak üzere birçok alanda örgütlendi. Efrin Kantonu’nda ise 23 Şubat 2013 yılında Şehit Ruken Taburu kurulurken, bu tabur kadınların Rojava’daki ilk tabur olma özelliğini taşıyor.

Kuzey ve Doğu Suriye'de Kadın Koruma Birlikleri (YPJ) ise 4 Nisan 2013 tarihinde oluşturuldu. YPJ’nin kuruluşunun 10’uncu yıldönümü nedeniyle Rojava Devrim mücadelesinde yaşamını yitiren YPJ’li kadınların anneleriyle konuştuk.

‘YPJ örnek bir direniş sergiledi’

Kobanê’nin batısındaki Zor Mixar Köyü’nde YPJ’li Jîn Kaniya Kurdan 2014 yılında yaşamını yitirdi. Annesi Semîra Ehemed, kadınları, toplumu koruyan ve savunan YPJ’nin tüm dünyada örnek gösterilen bir direniş örneği gösterdiğini belirterek, şunları ifade etti:

“YPJ 2014 yılında Kobanê’de DAİŞ’e karşı tarihi bir direniş sergiledi. Bu direnişte kadınlar direnme güçleri, kabiliyetleri, topraklarına nasıl sahip çıktıklarını tüm dünyaya kanıtladı. YPJ saflarında yer alan tüm kadın savaşçıların büyük fedakarlıklarına tanık olduk. Bende Kobanê direnişinin bir parçasıydım. Kobanê’de zafer elde edilince askeri elbise giyen kadınların zılgıtları, örgülü saçları, dimdik duruşları aklıma geliyor. YPJ Kuzey ve Doğu Suriye’deki tüm kadınların gücü ve zafer kaynadığıdır.”

‘Bizler de onların izinden yürüyeceğiz’

Kuzey ve Doğu Suriye’de bir kadın ordusuna sahip olmanın verdiği gururu yaşadıklarını belirten Semîra Ehemed, “Rojava’da kadınlar devrim süresi boyunca hem askeri alanda hem de siyasi, ekonomik, sosyal alanlarda önemli başarıların altına imza attı. Kadın ordusunun güçlenmesi de bu devrimin en önemli başarılarından biriydi. Devrimin kazanımlarını ve başarılarını korumak için öz savunma sistemine dayalı gücümüzü daha da ilerletmemiz gerekiyor. Karen, Revan, Zozan gibi binlerce kadın savaşçı bizi korumak için mücadele etti” dedi.

Kızı Jîn Kaniya Kurdan’ın Viyan Amara’dan derinden etkilendiğini ve YPJ saflarına katıldığını anlatan Samira Ehmed, “Biz anneler olarak şehitlerimizle gurur duyuyoruz. Onlar vatanlarını korumak için canlarını feda ettiler, bizlerde onların izinden yürüyeceğiz” diye konuştu.

‘YPJ dünyanın en büyük kadın ordusu’

YPJ’li Delal Amed’de Deyrizor'u özgürleştirme hamlesinde hayatını kaybeden kadın savaşçılardan. Annesi Nejah Mihemed, YPJ’nin 10’uncu yıldönümü tüm özgürlük savaşçılarının anısına kutladıklarını söyleyerek, “Topraklarının savunması ve özgür bir yaşam için canlarını feda ettiler. Şehitlerimizin kanları sayesinde bugün bölgemizde ve topraklarımızda güvenle ve özgürce yaşıyoruz” dedi.

YPJ’nin dünyanın en büyük kadın ordusuna sahip olduğuna vurgu yapan Nejah Mihemed, “Düşmana karşı gece gündüz demeden savaştılar. Kürt kadınlar dünyaya güçlerini kanıtladılar. DAİŞ’e karşı mücadelelerinde nasıl savaştıklarını gördük. YPJ’ye bu anlamıyla güvenimiz tam. YPJ son 10 yılda gösterdiği direniş ile birçok kahramanlık destanı yazdı” şeklinde konuştu.

‘YPJ’nin tarihi zafer ve kazanımlarla dolu’

YPJ’li kadınların Kobanê’den Minbic’e, Rakka’dan Teqka’ya ve Baxoz’a kadar kadınları özgürleştirme mücadelesi yürüttüğünü anlatan Nejah Mihemed, kadınların kölelikten kurtarıldığının altını çizdi. Kızının diğer kadın savaşçılar gibi YPJ saflarında direnerek yaşamını yitirmesinden dolayı gurur duyduğunu sözlerine ekleyen Nejah Mihemed, “10 yıllık bir direnişin ardından YPJ’nin bugün geldiği düzey önemli. YPJ’nin 10 yılı zafer ve kazanımlarla dolu. YPJ bizim kimliğimiz, varlığımız, irademiz ve gücümüzdür” dedi.