Yeşil Sol vekili Adalet Kaya: Örgütlenerek mücadeleyi daha da büyüteceğiz

Türkiye’deki seçim sürecini değerlendiren Yeşil Sol Parti Amed Milletvekilli Adalet Kaya, umutsuzluğa kapılmadan mücadeleyi örgütlenerek büyüteceklerini söyledi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed- Türkiye’de 14 Mayıs’ta başlayan seçim süreci sona erdi. Kürdistan’da seçime büyük bir ilgi gösterilirken bölge kentleri seçimlerde en yüksek oy oranına sahip oldu. İhlaller, şaibeler ve soru işaretleri arasında yapılan seçim sonuçlarında rakipler arasında çok büyük bir fark bulunmazken, demokrasi ve değişim talebiyle sandığa giden Kürt halkı kararlığını bu seçimde de ortaya koydu. Seçim sonrası atmosferi, Hüda-Par’ın siyasette almak istediği rolü ve kadınlar için yaşanacak sürece dair öngörüleri Yeşil Sol Parti Amed Milletvekilli Adalet Kaya ile konuştuk.

Yerel örgütlenmenin önemine dikkat çeken Adalet Kaya, Hüda-Par’ın yaptığı siyaseti ise ikiyüzlü olarak yorumladı. 14 Mayıs’tan sonra Kemal Kılıçdaroğlu’nun yürüttüğü siyasetin sertleşip, ırkçı bir kimliğe büründüğünün altını çizen Adalet Kaya, bu durumun özellikle Kürt halkı üzerinden ciddi bir provokasyon yarattığına dikkat çekti.

‘Muhalefet ırkçı kimlikle inandırıcılığını yitirdi’

Toplumsal kutuplaşmaya vurgu yapan Adalet Kaya, konuşmasının devamında şu değerlendirmelerde bulundu; “Seçim sonucunun bize çok net gösterdiği bir şey var. Toplum iki kutuplu bir hale gelmiş durumda. Aslında kazananın olmadığı bir seçim görüyoruz. Çünkü çok keskin bir şekilde muhaliflerden ve AKP-MHP blokundan oluşan kutupları görüyorduk. AKP-MHP sistemi devletin bütün kaynaklarını, bütün organlarını hem seçim propagandası sürecinde hem de 21 yıllık sürede kullandı. Bu konuda muhalefeti değerlendirdiğimiz zaman ciddi bir politika yürütmediğini görüyoruz. Seçimde yaptığı propagandanın yeterli olmadığını özellikle yoksul, kırsal kesimlerde zor durumda yaşayan insanlara dokunacak bir politikası olmadığını gördük. Kılıçdaroğlu’nun yürüttüğü siyasetin 14 Mayıs’tan sonra sertleşmesi ve ırkçı bir kimliğe bürünmesi insanlarda inandırıcılığını yitirdi. Bu toplum üzerinde ciddi bir reaksiyon yarattı.”

‘Bu seçim sürecinden dersler çıkarmamız lazım’

Kürt halkının her iki turda da faşist sisteme itirazlarını net bir şekilde gösterdiğini aktaran Adalet Kaya, halkın oylarının rengini kişiden yana değil gitmesi gerekeni göndermek amacıyla ortaya koyduğunu söyledi. Bu seçim sürecinde kendilerinin de ders çıkarması ve özeleştiri vermesi gereken birçok konu olduğunu belirten Adalet Kaya, “Bizler de bu seçim sürecinden çok şey öğrendik. Bizim de kendimize birtakım dersler çıkarmamız lazım. Özellikle örgütlenme konusunda, yerel örgütlenmenin çok önemli olduğunu söylemek istiyorum. Bunu bütün muhalif partiler için söylemek gerekiyor çünkü AKP-MHP faşist rejiminin manipüle ederek oluşturduğu o zemini sarsabilmek için yeni bir örgütlenme modeli ile ilerlemek gerekiyor” şeklinde konuştu.

‘Kürt halkı ve kadınlar açısından değişen bir şey olmadı’

Bütün eleştiri ve eksikleri ölçüp tartarak mücadeleyi daha da büyüteceklerini söyleyen Adalet Kaya, halkın umutsuzluğa kapılmaması vurgusunda bulundu. Seçimle birlikte özellikle Kürt halkı ve kadınlar açısından bir şeyin değişmediğine dikkat çeken Adalet Kaya, “Biz bu süreçte kaybettirmeye yönelik bir politika izledik. Yolumuz 3’üncü yol ve bu stratejinin halkta da karşılığı olduğunu biliyoruz. Bu yüzden bu noktada umutsuzluğa kapılmamak gerekiyor. Biz var olan faşist rejime karşı zaten mücadele ediyorduk, şimdi bu mücadeleyi daha da büyütüp sürdüreceğiz. Bunun için de daha örgütlü ve birbirimizi daha çok duymamız, dinlememiz gerekiyor.”

‘HÜDA-PAR ikiyüzlü bir politika yürütüyor’

Son olarak HÜDA-PAR’ın Meclis’e girmesi ile kullandığı ılımlı dilin kimseye samimi gelmediğini belirten Adalet Kaya, şiddet ve faili meçhul cinayetler ile bu noktaya gelmiş partinin ikiyüzlü bir siyaset ortaya koyduğunu ifade etti. Adalet Kaya konuya dair şu değerlendirmede bulundu; “HÜDA-PAR’ın şu anda Meclis’te olması onların aslında siyasi bir güce eriştiği anlamına gelmiyor. Çünkü onların bu toplumda hiçbir zaman bir karşılıkları olmadı. 90’lardan bu yana süregelen ve kendilerini şiddetle var eden, faili meçhul cinayetlere sebep olmuş, kadınlara şiddet eylemleri gerçekleştirmiş bir anlayışın bugün Meclis’te bunu dillendirmesi kimsede inandırıcı bir etki yaratmaz. Kürt halkı bu şiddete tanıklık ederek büyüdü. Bu mücadeleyi buraya getiren kişiler bu anlayışın politikasıyla katledildiler. O yüzden HÜDA-PAR’ın bugün Meclis’te yürüttüğü politika çok ikiyüzlüce bir politika. Bu nedenle Kürt toplumu açısından hiçbir siyasi karşılıkları yok.”