Ankara- Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nin (Yeşil Sol Parti) Mereş merkezli 6 Şubat'ta yaşanan depremlerin yedinci ayına ilişkin raporunu, partinin Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Meclis’te düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı.  

Konuşmasına İstanbul ve Kırklareli’nde yaşanan sel felaketlerinde beş yurttaşın yaşamını yitirdiğini belirterek başlayan Meral Danış Beştaş, yanlış kent politikalarından kaynaklı Türkiye’nin felaketler ülkesi haline geldiğini vurguladı. Meral Danış Beştaş, selden dolayı bin 754 ev ile iş yerinin etkilendiğini, esnafların milyonlarca lira zarar ile karşı karşıya geldiğini dile getirerek, “Bu bilançonun sorumlusu yağmur ve dereler değil, dereleri işgal eden belediyeciliktir, yanlış kentleşme politikaları, buna zemin yaratan iktidardır” dedi.  

Sorunlar hala aynı  

Üzerinden ay geçmiş olmasına karşın depremzedelerin sorunlarının çözülmediğini ve en büyük sorunun unutulma hissi olduğunu ifade eden Meral Danış Beştaş, “Çözülmeyen sorunlar var ve bunları biz biliyoruz. Bütün Türkiye’ye 84 milyona bunları hatırlatmak için bu basın açıklamasını yapıyoruz. 6 Şubat depremlerini hep birlikte yaşadık, üzerinden 7 ay geçti ve hala depremzedeler çadır ve konteynırda yaşamak zorundalar. Başta su olmak üzere birçok temel ihtiyaçlarını hala maalesef gideremiyorlar” şeklinde konuştu.  

‘Çaresizlik en yüksek noktada’ 

Depremin kadınlar açısından etkisinin daha yıkıcı olduğuna işaret eden Meral Danış Beştaş, konuşmasına şu sözlerle devam etti:  

“Büyük ölçüde kadınlar bu yükü omuzlamak zorunda kalıyor.  Çocukların, hastaların, yaşlıların bakımı ile ve maddi imkanlarının sınırlılığı birleşince çaresizlik en yüksek noktaya yükseliyor. Kadınların gündelik yaşamı ciddi bir şekilde zorlanıyor. Yine engellilerin durumu büyük bir zorluk içinde devam ediyor. Depremden önce deprem bölgelerinde 1 milyon engellinin olduğunu biliyoruz. Depremle birlikte engelli sayısı arttı, engellilerin erişebilirlik sorunu çokça arttı.”  

‘Hala kayıplar aranıyor’  

Depremin ardından hala kayıp sayılarının tartışıldığını ve kayıpların bulunamadığını dile getiren Meral Danış Beştaş, “7 ayı aşkın sürenin sonucunda bekleyiş devam ediyor. Kişisel çabalarla mezarlar ve kayıp yakınlarını bulmaya çalışıyorlar. Diğer bir önemli sorun; kimyasal maddeler ve zararlı organizmalara ile asbest tozunun salınımı. Asbest, kalp ve solunum sorunları başta olmak üzere ciddi sağlık sorunlarına neden oluyor. Yıkımlar nedeniyle temiz havaya ulaşmak çok zor” dedi.  

‘Ciddi kaygılar var’ 

Depremle birlikte bölgede özellikle ekolojik yıkımın hat safhaya ulaştığını anlatan Meral Danış Beştaş, şöyle konuştu:  

“Dikmece örneğinde gördüğümüz gibi; iktidar depremden bile nemalanıyor. Her konuda çıkarını önceleyen bir iktidar deprem gibi bir afeti felakete dönüştürmekle kalmıyor, talan politikalarına tarım arazilerine sığınan depremzedelerin topraklarını elinden almak için kamulaştırma arazilerini ve zeytinliklerin almak istiyorlar. Bölgede hazine arazisi olmasına rağmen ısrarla Dikmece’deki Alevi halkının zeytinlikleri talan edilerek kamulaştırılmaya çalışılıyor. Bunun altında demografik yapısının değiştirilmesine yönelik şüpheler var. Ciddi kaygılar var.” 

Meral Danış Beştaş, depremin başından bu yana iktidarın ayrımcı politikalarına devam ettiğini kaydederek “Deprem üssü Maraş’ın Pazarcık ilçesinde depremden etkilenen 10 köyde köy evleri ve konutları yapılıyor. Neymiş; bu köylerin özelliği hepsi AKP ve MHP’ye oy veren köyler… Diğer köylerde böyle konut yapılmıyor. Bunlarda ayrımcılığın göstergesi. Bizzat yerinde tespit ettiğimiz bir durum. Maraş Pazarcık’ta köylerin yarısından fazlasını Aleviler oluşturuyor ama tek bir alevi köyünde bu yapılaşma söz konusu değil” dedi.  

‘Meclis olağan üstü toplanmalı’ 

Meral Danış Beştaş, yargılamaların yapılmaması ve aynı zamanda şehirlerin inşa süreçleri ilgili de konuştu. 6 Şubat depremlerinin sonuçlarını hala konuşurken beklenen İstanbul depremine dair de önlemler alınması gerektiğine dikkati çeken Meral Danış Beştaş, konuşmasına şöyle devam etti:  

“Bir an önce deprem komisyonu kurulup hemen çalışmalarına başlaması gerekiyor. Biz her ne kadar tatil yapmasak da şu an Meclis tatilde. Sürekli sahada halkla birlikteyiz, sorunları çözmeye çalışıyoruz. Deprem gerçeğini hatırlama, olası İstanbul depremi ve mevcut deprem bölgesinin unutulan sorunları gündemiyle acil olarak Meclis’in toplanması gerekiyor. Bu çağrımız sadece muhalefete değil, iktidar milletvekillerinedir. Çünkü deprem gerçeği hepimizin sorunudur. Siyasete malzeme edilemeyecek bir meseledir. Çağrımız hem iktidar hem muhalefet partilerinedir. Deprem, yaz kış tatil dinlemiyor, insan yaşamı kentlerin yıkılması tatil dinlemiyor.  

Yeşil Sol Parti 57 milletvekili olarak imzalarımızı hazırladık. Başvuru dilekçemiz hazır. Maalesef sayımız yetmiyor. Biliyorsunuz meclis başkanlığına verilmesi için 120 gerekiyor. Bileşenimiz DBP’nin iki milletvekilinin de imzası hazır. Öncelikle Emek ve Özgürlük İttifakı bileşeni arkadaşlarımıza Türkiye İşçi Partisi 4 vekilinin imzası hazır. Yine EMEP’in 2 vekilin imzası hazır. Şu anda 65 imza ile başvurumuz bekliyor. Biz Meclis’te bulunan bütün partilerin vekillerine Meclisin olağanüstü deprem gündemiyle olağanüstü toplanması için çağrı yapıyoruz. İmza vermeleri halinde bunlar tamamlanır tamamlanmaz Meclis Başkanlığına bu başvuru dilekçemizi vereceğiz, gerekirse o gün bir araştırma komisyonu da kurarak; toplumun beklediği bu adımı hep birlikte atabiliriz.   

Depremi beklemeyelim, tüm ülke vatandaşları olarak hepimiz bir depremzede olmaya adayız. Hepimiz bir depremzede olarak yaşama uyanabiliriz ya da yaşamımızı yitirebiliriz. Bu nedenle bu meselede bu acil çağrımıza bütün partilerin yanıt vermesini bekliyoruz.”