Yemenli kadınlardan Gazze’ye destek yürüyüşü
Yemen’in Taiz kentinde binlerce kişinin katıldığı yürüyüşte, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları ve aç bırakma politikası protesto edildi. Kadınlar, “Sahip olduğumuz her şeyle Gazze’nin yanındayız” mesajı verdi.

RANİA ABDULLAH
Yemen- Yemen’in güneybatısındaki Taiz kentinde, 13 Ağustos’ta halkın yoğun katılımıyla, Gazze Şeridi’ndeki Filistin halkıyla dayanışma ve binlerce kadın ile çocuğun ölümüne yol açan, İsrail’in devam eden savaşını kınamak amacıyla kitlesel bir yürüyüş düzenlendi. Ayrıca İsrail güçlerinin Gazze’ye uyguladığı aç bırakma politikası da protesto edildi.
Kentteki kadınların da katıldığı yürüyüşte, Yemen bayraklarının yanı sıra Filistin bayrakları da taşındı. Eylemciler, işlenen suçları ve uluslararası toplumun sessizliğini kınayan pankartlar ile birlikte Gazze’de katledilen gazetecilerin fotoğraflarını taşıdılar.
‘Bugün Gazze halkıyla sahip olduğumuz her şeyle dayanışıyoruz’
Eylemciler, uluslararası toplumun sessizliği ve ihmali karşısında, Gazze’deki açlık ve şiddet nedeniyle duydukları öfke ve üzüntüyü dile getirdi. Yürüyüşe katılan Huriyye Vabil şunları söyledi:
“Bugün sokaklara çıkmamız, Filistin halkının maruz kaldığı katliamları ve kuşatmayı kınamak içindir. Özellikle Gazze, kuşatma, aç bırakma, bombardıman ve nüfusun yok edilmesiyle karşı karşıya. Dünya ülkelerinin gözü önünde bu yaşanıyor. Biz de Gazze halkıyla elimizden geldiğince dayanışıyoruz.”
‘Gazze’de yaşananlar herkesin gözü önünde’
Genç kadın Ebrar Nebil ise şöyle konuştu:
“Durum artık katlanılmaz hale geldi. Bugün yaptığımız şey, elimizden gelen tek şey. Filistin halkının ve Gazze’nin yanında durmamız, sadece sözle ve duayla sınırlı. Acılı bir halk olarak elimizde bundan fazlası yok. Gazze’de yaşananlar herkesin gözü önünde ve bu korkunç suçlar için hiçbir gerekçe yok.”
‘Bu eylem Gazze ile omuz omuza olduğumuzu göstermek için’
Başka bir eylemci Nesibe Halid ise, “Bugün, Gazze halkının yanında olduğumuzu söylemek için buradayız” dedi.
İsrail’in Gazze’ye uyguladığı aç bırakma politikasını kınayan Nesibe Halid, bu politikanın Gazze halkını yok etmeyi hedeflediğini belirterek, “İsrail güçleri sadece uçaklar ve füzelerle bombalamakla yetinmedi; aynı zamanda Gazzelileri sistematik aç bırakma ve yiyecek-ilaç girişini engelleme yoluyla susuzluktan ve açlıktan ölmeye zorladı” dedi.
‘Gazetecilerin hedef alınması, basın özgürlüğüne açık bir hakarettir’
Yürüyüşten sonra basın açıklaması okundu. Açıklamada, Gazze halkına uygulanan aç bırakma politikası, sivillere karşı işlenen sistematik suçlar ve Filistinli gazetecilerin hedef alınması kınandı. Açıklamada, bu saldırıların “basın özgürlüğüne ve uluslararası hukuka açık bir hakaret” olduğu vurgulandı ve İsrail’i silahlarla destekleyen hükümetler, “bu suçlara ortak olmakla” suçlandı.
Açıklamada ayrıca, Filistin halkının tüm haklarını elde etmek için yürüttüğü mücadelenin meşruiyeti vurgulandı. Buna, geri dönüş hakkı, kendi kaderini tayin etme hakkı ve başkenti Kudüs olan bağımsız bir devlet kurma hakkı da dahil edildi. Uluslararası toplum ve BM Güvenlik Konseyi, saldırıları derhal durdurmak için hukuki ve ahlaki sorumluluklarını yerine getirmeye çağrıldı.
Gazze’de insani kriz derinleşiyor
Filistin Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre, açlıktan ölenlerin sayısı 200’ü aşarak 206’ya ulaştı; bunların 106’sı çocuk. Bakanlık, abluka ve gıda-ilaç yetersizliği nedeniyle Gazze’deki insani krizin derinleştiğini, uluslararası toplum ve yardım kuruluşlarını acil müdahaleye çağırdı.
Filistin Merkezi İstatistik Bürosu’nun verilerine göre ise Gazze’deki ölü sayısı 62 bin 628’e, yaralı sayısı 163 bin 122’ye ulaştı. Ayrıca 2 milyon kişinin yerinden edildiği bildirildi.