Yemenli kadınlar: Kazanımlar için yeni bir mücadele aşamasındayız
Erkek-devlet sistemine karşı dünden bugüne verdikleri mücadeleyi anlatan Yemenli kadınlar, “Siyasi, ekonomik ve sosyal kazanımlar için büyük bir mücadele ve barışı tesis etme çabasını içeren yeni bir mücadele aşamasındayız” dedi.
NOOR SURAIB
Yemen – Yemen’de kadın mücadelesi tarih boyunca zorlu süreçler yaşadı. Kadınlar güneyde İngiliz sömürgeciliği, kuzeyde ise gerici yönetim tarafından birçok zorlukla karşı karşıya kaldı. Kadın düşmanı politikalara rağmen birçok kazanım elde eden Kadın Hareketi, 1960'lı yıllarda birçok alanda önemli roller oynadı.
Yemen’de çatışmalar çok eskiye dayanırken, gelenek ve göreneklerin etkileri de kadınların yaşamlarının zorluklarını artırdı. Kadınlar bu etkileri hafifletmek ve inşaat, imar, çalışma ve eğitime katılımı sağlamak için o dönemde Milli Cephe kapsamlı kampanyalar başlattı. Kadın düşmanlığıyla mücadele eden kadınlar, medeni ve siyasi haklarını elde etmek için yoğun bir çaba içeresine girdi. Kuzey ve Güney Yemen cumhuriyetlerinin birleşmesinden sonra kadın mücadelesinin olumlu etkisi devam etti. Kuzey bölgelerindeki kadınlar, güneydeki kadınların eğitim, çalışma ve sosyal haklar konusunda elde ettiği kazanımlara sahip olabildiler.
Kadınlar mesleklerinden alındılar
Hind Omairan, 1990'lar dönemiyle ilgili olarak, “Yemen'de, özellikle de güneyde, kadınlar için somut ve gerçek kazanımlar oldu. Geleneklere ve siyasal İslam’a dayalı yeni bir sistem vardı. Bu da rejimin o dönemdeki hakim siyasi düşünceye uygun olmadığını düşündüğü Aile Hukuku’nun kaldırılması gibi kadınların çok şey kaybetmesine neden oldu. Ancak kadın aktivistler sessiz kalmadılar” dedi.
Kadınların yeni siyasi sistem nedeniyle reddedildikleri çalışma yaşamına dönmek için mücadeleye devam ettiğini kaydeden Hind Omairan, “Kadınlar sivil, askeri, diplomatik, kültürel ve sosyal sektörlerde yer alıyordu ancak kadınlar görevden alındı, açığa alındı ya da işleri idari görevlere devredildi. Örneğin kadın hakimler mahkemelerde ve savcılıklarda olmaları gerekirken, büro ve dairelerde görevlendirildi ve normal görevlerine geri dönmediler. 1990'lardan 2009'a kadar kadınlar işlerinde kalma, sivil haklarını ve siyasi katılımlarını elde etme mücadelesi verdi” şeklinde konuştu.
‘Kadınlar taleplerinin meyvelerini aldı’
'Arap Bahar Devrimi’nin Yemenli kadınlar üzerinde büyük bir etki yarattığını aktaran Hind Omairan, sözlerine şöyle devam etti: “Kadınlar siyasi partilere, yerel ve uluslararası insan hakları örgütlerine sunmaktan bıkmadıkları taleplerinin meyvelerini aldı. Devrim dikkat çekiciydi ve onlara tüm sivil, askeri, siyasi, insan hakları ve adalet konularında çalışma yetkisi veriliyordu. Ulusal Diyalog kapsamında geçiş süreci tartışılıyordu. Kadınların karar verici pozisyonlara gelmelerine yönelik hazırlık amacıyla ulusal diyalog koridorlarında hazırlanan yeni anayasaya, kadınların yüzde 30 oranında katılımını garanti eden kotanın da dahil edilmesi çalışmaları izledi. Eşit hakların önemi vurgulanıyor ve bunun sonuçlarından biri de kadınlara çocuklarını vatandaşlığa alma hakkı verilmesiydi. Sivil devlete karşı çıkan partilerin başlattığı kampanyalara karşı kadınların sivil ve siyasi haklar için verdiği mücadele kararlılığı dikkat çekiciydi.”
‘Eğitim olmadığı sürece istikrar olmayacaktır’
Kadın hakları savunucusu ve araştırmacı Nabila Daada ise, "Savaş, Yemen'de yaklaşık 2 bin 500 okulu yok etti ve okuma-yazma bilmeme oranı, savaştan önce yüzde 45 iken yüzde 65'in üzerine çıktı. En yoksul ve en çok acı çeken grup kadın olduğundan eğitime erişimleri zor oldu. Burada dikkat edilmesi gereken nokta, kadınların ve kız çocukların, eğitimle güçlendirilmesi bir öncelik olmadığı sürece ülkede sürdürülebilir kalkınma ve istikrarın sağlanamayacağıdır” şeklinde konuştu.
‘Yeni bir mücadele aşamasını yaşayacağız’
Gazeteci Ahed Yassin de savaş nedeniyle kadınların hareketine yönelik yeni kısıtlamaların olduğunu kaydetti. Gazeteci Ahed Yassin, “Seyahat etmek artık eskisi gibi kolay olmuyor. Bunun siyasi ve hukuki alanda yaptığım çalışmalar üzerinde büyük etkisi oluyor. Savaş, en zayıf kesim oldukları için çocukları ve kadınları büyük ölçüde etkiliyor. Bu nedenle kadın haklarının yeniden tesis edilmesi, siyasi, ekonomik ve sivil kazanımlar için büyük bir mücadele ve barışı tesis etme çabasını içeren yeni bir mücadele aşamasını yaşayacağız. Yemenli kadınlar yeniden mücadele edecek, kendilerine yönelik her türlü ayrımcılığı reddedecek” dedi.
‘Kadınlar barış süreçlerine katılmalı’
Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi (CEDAW) tarafından yayımlanan son rapora dikkat çeken Ahed Yassin, “Rapor, çatışmaların başladığı 2014 yılından bu yana Yemenli kadınların haklarında gerileme olduğunu belirtmiş ve Yemenli yetkililerin bu konuda tam iş birliği yapmaları yönünde çağrıda bulunmuştu. İnsani yardımların hızlı, güvenli ve engelsiz bir şekilde ülkenin her yerine ulaştırılmasının kolaylaştırılması konusunda Birleşmiş Milletler, Yemenli kadınların barış sürecinin tüm aşamalarına anlamlı ve kapsamlı katılımının sağlanması gerekiyor” çağrısında bulundu.