Yemenli kadınlar baskılara rağmen insani yardım kuruluşlarında aktif rol üstleniyor

Yemen’de insani yardım kuruluşlarında görev yapan kadınlar, sorgulamalardan tehdit ve yasaklara kadar uzanan yoğun baskılarla mücadele ediyor. Bu durum Yemenli kadınların çalışmalarını her gün daha da zorlaştırıyor.

RAHMA ŞANZUR

Yemen- Yerel ve uluslararası kuruluşlarda ve derneklerde görev yapan Yemenli kadınlar, katı toplumsal ve ailevi engellerle karşı karşıya. Toplumun büyük bir kesimi, kadınların bu alanda çalışmasını utanç verici ve yerleşik geleneklere aykırı olarak görüyor. Kadınların insani ve kalkınma odaklı görevleri, bazı çevreler tarafından yanlış yorumlanıyor ve uygunsuz veya kabul edilemez davranışlarla ilişkilendiriliyor. Bu sektörde çalışan kadınlar, niyetlerinin sorgulanmasından yasaklara, tehditlere ve aile içi kısıtlamalara kadar uzanırken, bu durum onların günlük yaşamlarını sürekli bir zorluk haline getiriyor.

Kadınlar hayati roller üstleniyor

Raporlar, Yemen’deki insani yardım çalışmalarında ilk müdahale ekiplerinin yaklaşık yüzde 80’ini kadınların oluşturduğunu ortaya koyuyor. Bu durum, özellikle kriz ve çatışma dönemlerinde topluluklara acil destek sağlamadaki hayati rollerini gösteriyor. Merkezi olmayan güçlendirme ve eğitim programlarına katılımlarıyla özel eğitim kurslarına katılan kadınların oranı yüzde 56’ya yükseldi. Bu eğitimler, kadınların insani yardım projelerini yönetme ve saha çalışmalarını etkin bir şekilde yürütme yeteneklerini artırdı. Artık Yemenli kadınlar, yalnızca yardım alan kişiler değil, ihtiyaç sahiplerine doğrudan destek sağlayan, yardım çalışmalarını organize eden ve yerel kalkınma projelerine katkıda bulunan kilit aktörler haline geldi. Toplumsal ve ailevi kısıtlamalara rağmen, aktif katılımları barış inşası çabalarına ve sosyal uyumun güçlenmesine de katkı sağlıyor.

‘Kadınların çalışması engellenmeye çalışılıyor’

Görsel sanatçı Pascal Al-Hamdani, Yemen toplumunun çalışan kadınlara, özellikle de insani yardım kuruluşlarında görev yapan kadınlara sert bir tutum takındığını belirterek, "Birçok aile, kadınların katılımını sapkınlık veya ahlaksız davranışlarla ilişkilendiriyor. Bu düşünceler nedeniyle kızlarının, özellikle de insani yardım kuruluşlarında çalışmasını engelliyor. Aileler, kızlarının çalışmasına izin vermelidir. İlk adım, onlara mahremiyetlerini koruyan, öz saygılarını ve ailelerine olan saygılarını artıran bağımsız bir alan sağlamaktır. İkinci adım ise, yaşamlarını ve geleceklerini keşfedebilmeleri ve kadınların, damgalanma veya kısıtlama olmaksızın topluma katkıda bulunabileceklerini kanıtlayabilmeleri için çalışmalarına izin vermektir" dedi.

‘Büyük bir hata’

Sosyal ve insani yardım alanında çalışan toplum aktivisti Na'ama Allah Muhammed Jarallah, Yemen toplumunun kadınların insani yardım çalışmalarına katılımı konusunda önemli çekinceler taşıdığını söyleyerek, “Birçok baba, kızlarının kuruluşlara katılmasını, ‘ahlaki yozlaşmaya yol açabileceği’ düşüncesiyle engelliyor. Oysa bir kadının davranışını işin niteliği veya yeri değil, karakteri ve ahlakı belirler. Kuruluşlara katılımın toplumsal açıklığa bağlanması büyük bir hata” ifadelerinde bulundu.

‘Kadınlar gerçek değişimi yaratabiliyor’

Kadınların özellikle savaş sırasında ihtiyaç sahibi topluluklara yardım sağlamada önemli bir destek kaynağı olduğunu ve katılımlarının büyük ölçüde olumlu olduğunu vurgulayan Na'ama Allah Muhammed Jarallah, sözlerini şöyle tamamladı:

"Günümüzde kadınlar, ev işlerini yürütürken aynı zamanda ev dışındaki çalışmalarını da sürdürüyor ve bu durum onları daha güçlü kılıyor. Bazı aileler, kadınların eğitimine veya iş hayatına devam etmesini engellemeye çalışsa da kadınların eğitim ve çalışma hayatına devam etmesi özgüvenlerini artırıyor ve topluma katkı sağlama yeteneklerini güçlendiriyor. Son dönemlerde liderlik pozisyonlarına gelen kadınlar, bazı erkeklerin aksine gerçek ve somut değişim yaratabiliyor. Kadınların topluma katılımı yalnızca insani yardım çalışmalarıyla sınırlı değil, barış inşası çabalarını da kapsıyor. Zor koşullara rağmen kadınlar, güçlü bir şekilde topluma olumlu etki yaratabiliyor. Kadınların güçlenmesi ve daha kapsayıcı, adil bir toplum inşa edebilmesi için ailelerin desteği çok önemli. Kadınlara güvenilmeli ve nerede çalışacaklarına, nerede okuyacaklarına kendileri karar verebilmelidir, bu, güçlenmeleri ve topluma katkıda bulunmaları için temel bir adımdır.”