Yazar Oya Baydar: Kürt sorununun çözümü demokrasinin ilk adımıdır
Kayyım uygulamalarının, Kürt düşmanlığının bir yansıması olduğunu söyleyen Yazar Oya Baydar, “Kayyım uygulamalarıyla ayrıştırılıyoruz. Kürt sorununun çözümü barışın, demokrasinin ilk adımıdır. İtirazımız, çözümü engelleyenleredir” dedi.
AXÎN BAHAR
Amed- Kuzey Kürdistan kentlerinde belediyelere Kayyım atamalarına karşı tepkiler devam ediyor. Sanatçı, yazar, gazeteciler ile birçok kesimden ismin aralarında bulunduğu bir heyet, önce görevden alınarak yerlerine kayyıma atanan Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanları Ahmet Türk ve Devrim Demir’i, daha sonra da Êlih Belediyesi Eşbaşkanları Gülistan Sönük ile Yeşil Işık’ı ziyaret etti. Heyet, eşbaşkanlar ile basına kapalı bir görüşme gerçekleştirdi.
Heyet 9-10 Aralık tarihlerinde iki kentte de “Rızamız yok, itirazımız var” başlıklı bir açıklama yaptı. Açıklamada, "Hangi kesimden, hangi görüşten, hangi siyasî gelenekten, hangi bölgeden olursak olalım inançlarımızı, dinimizi, dilimizi, kimliğimizi, kültürümüzü barış ve huzur içinde yaşamak istiyoruz. Anayasal haklarımızın engellenmesini, siyasî tercihimizin hiçe sayılmasını, seçtiklerimizin görevden alınmasını, kayyım atamalarıyla irademize ipotek konmasını istemiyoruz. Düşmanlaştırılmak istemiyoruz. Kadına, çocuğa şiddet, taciz, tecavüz, kadın cinayetleri, ayrımcılık istemiyoruz” ifadeleri yer aldı. Açıklamanın sonunda kayyım uygulamalarına “Rızamız yok, itirazımız var" denildi.
Heyette yer alan isimlerden Yazar Oya Baydar, Kayyım uygulamalarının Türkiye’nin demokrasisine, insan haklarına, daha güzel yaşam umuduna vurulmuş bir darbe olduğunu belirtti. İki kentte okunan metnin 8 yıl önce hazırlandığını belirten Oya Baydar, “Biz Batı’dan gelenler olarak ‘İtirazımız var’ metnini aslında çok daha önce, yaklaşık 8 yıl önce kaleme almıştık. Metnimiz Türkiye’deki gidişata ‘itirazımız var’ anlamındaydı” dedi.
‘Sessiz çoğunluğun sesini yansıtmaya geldik’
Türkiye’deki ihlallerin artmasıyla Kayyım uygulamalarının yeniden devreye konulduğunu ifade eden Oya Baydar, “Uygulamalar gittikçe daha beter bir hale geldi. Son olarak Kayyım uygulamaları yeniden devreye konuldu. Bizler, yani bu uygulamalara karşı olanlar milyonların, sessiz çoğunluğun sesini yansıtmaya geldik” diye belirtti.
‘Savaşa itirazımız var’
Türkiye’de antidemokratik uygulamaların yansımalarına dikkat çeken Oya Baydar, “Biz Kayyım uygulamalarına ‘itirazımız var’ derken, Türkiye’deki antidemokratik gidişe itirazımız var, savaşa itirazımız var, barış umudunun yok edilmesine, iç barışın yara aldırılmasına itirazımız var diyoruz” ifadelerini kullandı.
İtiraz eden milyonlarca insanın sesi olmak istediklerini belirten Oya Baydar, “Milyonlarca insanın düşündüğü ama dile getiremedikleri, ama korkudan, ama baskıdan, ama bir yolunu bulamadıklarından dile getiremedikleri itirazlarını dile getirmeye geldik. Bizim itirazımız sadece Kayyım atamalarına karşı değil. Zaten Kayyım uygulamaları, itiraz edeceğimiz şeylerin bir yansımasından ibaret. Asıl itirazımız, bizi halklar olarak birbirimize düşürmeye çalışan diledir, uygulamalaradır, o siyasete ve o zihniyetedir” dedi.
‘Kürt sorununun çözümü demokrasinin ilk adımıdır’
“Kayyım uygulamaları, Kürt düşmanlığının da bir yansıması” diyen Oya Baydar, şöyle devam etti: “Kayyım uygulamalarıyla ayrışıyoruz, ayrıştırılıyoruz ve geniş bir kamuoyu bunun farkında olamıyor. Sürekli düşmanlaştırılıyoruz. Bizim en büyük itirazımız, bizi birbirimizden ayıran ve ortak mücadelemize engel olan uygulamalaradır. Umudumuz, asıl üzerinde durmamız gereken nokta bu birlikteliğimizi sağlamaktır. Ne için bir arada olmalıyız? Barış için, demokrasi için, sorunların çözümü için olmalıyız. Kürt sorununun çözümü barışın, demokrasinin ilk adımıdır. İlk ve en önemli adımıdır. Bizim itirazımız, çözümü engelleyenlere ve ortak mücadeleden de uzak tutanlaradır.”
İktidarın ikili politikaları
Son bir aydır hem AKP hem de MHP kanadından yapılan çağrılara, açıklamalara işaret eden Oya Baydar, siyasi iktidarın ikili bir politika yürüttüğünü söyledi. Oya Baydar, “Son zamanlarda olup biteni anlamakta şahsen güçlük çekiyorum. Çevremde kimsenin de anladığını göremiyorum. Ne yapılmak isteniyor? Bir yandan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) içinde yer alan isimler için ‘vatandaşlıktan atılsın’, ‘Meclis’ten atılsın’ diyenler, birdenbire farklı bir şeye dönüştüler. Bu söylemleri gerçekçi ve samimi bulmuyorum. Bu benim şahsi görüşüm, bunun sonunun nereye varacağını bilmiyorum, bu açıklamalar yeni tuzaklar mı? Yeni planlar mı var? Bir yandan iktidar kanadından yapılan açıklamalar, diğer yandan Kayyım atamaları var. Ben bu söylemlere bel bağlamıyorum. Biraz daha gidişatı görmemiz lazım, o gidişatı görürken mümkün olduğu kadar geniş ve birlik olarak bütün bu antidemokratik uygulamalara da karşı çıkmamız lazım” şeklinde konuştu.