Yaşamda iz bırakan bir Komutan: Zîn Jînda

Komutan Zîn Jînda, devrimci mücadelenin ön saflarında yerini alarak hem DAİŞ karanlığına hem de Türk devletinin saldırılarına karşı halkını korudu ve o yaşamda iz bırakan bir komutan olarak yoldaşlarının hala ilham kaynağı.

ÎSYAN HOGIR

Hesekê- Görevi başındayken 22 Ocak 2024 tarihinde Tebqa’da yaşanan kaza sonucu 8 arkadaşıyla birlikte yaşamını yitiren Komutan Zîn Jînda (Behiye Ebid El Mecîd), 1997 yılında Dêrik kentinde yurtsever bir ailede dünyaya geldi.

Amcasının devrimciliğinden etkilendi

Dêrîk, Cudi Dağı'nın kıblesi bir kent ve dağın yamaçlarında pek çok devrimci yetişti. Zîn Jînda da, bu büyük devrimcilerin hikayeleri ile büyüdü. Bu devrimcilerden biri de 1998 yılında Kürdistan dağlarında ülkesi için şehitler kervanına katılan amcası Rizgar Dêrîk'ti. Rizgar Dêrîk, Zîn Jînda’nın hayatında önemli bir yere sahipti. Bu nedenle Behiye Ebid El Mecîd, Zîn Jînda olmak istedi.

Zîn Jînda, Rojava Devrimi (2011) başladığında henüz 14 yaşındaydı. Devrimin ruhunu hissediyordu. Devrime katılmak istedi ancak yaşı küçük olduğu için büyümesi gerekiyordu.

Özgürlük mücadelesine katılmak için karar verme zamanı

2016 yılına geldiğine ise artık özgürlük için karar verme zamanıydı. Dünyaya ilham olan Rojava Kadın Devrimi Arîn ve Barîn gibi binlerce kadın devrimcinin sayesinde kazanılmıştı.  Devrimcilerin izinden binlerce kadın onların silahlarını alarak mücadeleye katıldı. Bunlardan biri de Zîn Jînda oldu.

Çağın Direnişi’nde yer aldı

Zîn Jînda, Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) saflarına katıldığında, kadınların özgürlüğü için mücadele etti. Şengal'in özgürleştirilmesinin ardından YPJ savaşçılarından oluşan birliğiyle, Êzidî kadınları korumak için görevlendirildi. 2018'in başında, Şengal'deki çalışmalarının ardından birliğiyle Rojava'ya döndüğünde işgalci Türk devleti Efrîn'e yönelik saldırılarını arttırdı. 58 gün süren Çağın Direnişi’nde büyük bir cesaretle en ön saflarda yer aldı.

Özellikle, Devrimci Halk Savaşı'nın tarz ve taktiklerine yoğunlaşarak, devrim alanlarında tecrübe ve deneyim sahibi oldu. Ülkesine dönük saldırıları bir bütünen boşa çıkartmak için sabotaj eğitimi aldı. Bu branşın tüm detaylarında hakimiyet kazandı ve uzman bir sabotajcı oldu.

2019 yılında Türk devletinin Serêkaniyê ve Girê Sipî kentine yönelik saldırıları başladığında Zîn komutan bir kez daha insanlığın onur direnişinde ön saflarda yerini aldı. Sabotaj eylemleriyle işgalcilere ağır darbeler vurdu.

Tüm yoldaşlarını etkiledi

Komutan Zîn Jînda, sıcaklığı ile tüm yoldaşlarını etrafında toplamış ve onları etkilemişti.

Cins mücadelesinde, kadın kurtuluş ideolojisine ve ilkelerine sahip çıkan, koruyan ve bu temelde yoğunlaşan Zîn Jînda’nın kalemi de güçlüydü. Ülkesine ve halkına olan sevgisini şiirlerle dile getiriyordu.

Zîn Jînda, ülkesine olan bağlılığını bir şiirinde şu şekilde ifade ediyordu: 

“İşte ben geldim,

Geçmiş günlerin sayfalarında gezindim,

Bilimle yoğruldum,

İnsanlarla hissettim,

Dediler ki bu güneş umut ve murat,

Güneşle eridim,

Kanla aktım,

Gülle açtım,

Ay ışığında yürüdüm,

Adını aradım, dediler ki Kürdistan.”