Wan Newrozu yüzbinlerin katılımıyla kutlandı: Tecrit halkların iradesiyle kaldırılacak

Wan’da yüzbinlerin katılımıyla kutlanan Newroz’da yapılan konuşmalarda, tecridin halkların iradesiyle kırılacağı mesajı verilerek, Kürt sorununun bir statü sorunu olduğu ve çözülmesi gerektiğine vurgu yapıldı.

Haber Merkezi- Bu yıl “Rabe dema azadî û serkeftinê ye” şiarıyla verilen Newroz Bayramı kutlamaları devam ediyor. Bugün de Kürdistan ve Türkiye illerinde 15 merkezde Newroz kutlamaları yapılıyor. İstanbul, Colemêrg, Şirnex, İzmir, Dîlok, Tekirdağ, Kocaeli, Bursa, Denizli, Osmaniye, Agirî'nin Giyadîn (Diyadin) ilçesi, Riha'nın Xelfetî (Halfeti), Sêwereg (Siverek) ve Pirsûs (Suruç) ilçelerinde gerçekleştirilen Newroz kutlamalarına katılan yüz binler, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılarak özgürlüğünün sağlanması ve Kürt sorununun çözümünü talep etti.

Tarihi ve görkemli Newroz’lara tanıklık yapan Wan Kalesi, bir kez daha yüzbinleri kucaklamaya başladı. Wan’ın birçok noktasından sabah saatlerinde Newroz alanına gelen halklar, alanı hınca hınç doldurdu. Kadınların kiras-fîstan, erkeklerin de şal û şapikle akın ettiği Newroz alanı renk cümbüşüne döndü.  Alanda “Bijî Serok Apo”, “Bijî berxwedana zinandanan” sloganı yükselirken, bir dakikalık saygı duruşunun ardından başlayan Newroz’da yüzbinler “Şehid namirin” sloganları alanda yankılandı.

Tertip Komitesi adına konuşan Ebru Demirtepe, “Biz tecridi kabul etmiyoruz. Tecridin hiçbir ahlaki ve insanı yönü yoktur. Halkımız bu tecridi kıracaktır” dedi. BDP Wan İl Eşbaşkanı Harun Okay ise, konuşmasında “Zalimlerin karşısında mücadele eden Kürt halkını selam olsun. Her türlü inkar politikalarını devreye koyanlara karşı mücadele edenlere selam olsun. Bu topraklarda çok acılar çekildi, çok zülüm gördük. Buna rağmen biz meydanlarda onlara karşı mücadele ediyoruz”  diye konuştu.

Adalet Nöbetini sürdüren annelerden çağrı

Daha sonra Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun çözümü talebiyle Adalet Nöbeti’ni sürdüren anneler sahneye çıktı. Annelerden Aslıhan Timur, "Biz tecridin kaldırılması ve Kürt sorununun çözülmesini istiyoruz. Artık kimsenin gözyaşının dökülmesini istemiyoruz. Herkesi annelere destek vermeye çağırıyoruz” çağrısı yaptı. Aslıhan Timur'un konuşması sonrası alandan “Bijî berxwedana zindanan” ve “Bijî Serok Apo” sloganları yükseldi.

’31 Mart’ta Kürt halkı barışın yolunu açacaktır’

DEM Parti Wan Belediye Eşbaşkan adayları Neslihan Şedal ve Abdullah Zeydan da birer konuşma yaptı. Neslihan Şedal, "Çağdaş Kawa’nın yaktığı ateş gün geçtikçe gürleşiyor. Zindanlarda başlayan açlık grevini selamlıyoruz. Bizler, Newroz ateşiyle mücadelemizi günbegün yükselteceğiz. Biz bu alandan söz veriyoruz; kayyımları göndereceğiz ve kentlerimizi özgürleştireceğiz. 31 Mart’tın zaferini şimdiden ilan ediyoruz" dedi. Abdullah Zeydan ise, Newroz’un, özgürlük ve barış olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Bu alan gösteriyor ki Kawa’nın yoldaşları ‘biz buradayız, ayaktayız ve özgürlük istiyoruz’ diyor. Günümüzün Dehaqları olan AKP kayyımları mutlaka gidecekler. 31 Mart’ta Kürt halkı barışın yolunu açacak. Sayın Öcalan üzerindeki tecrit kırılacaktır. 31 Mart, tutsak arkadaşlarımıza özgürlük yolunu açacaktır.”

Newroz ateşi yakıldı

Konuşmaların ardından Newroz ateşi yakıldı. Newroz ateşinin yakılmasıyla coşku doruğa çıktı. TJA aktivisti Berivan Bahçeci, "Newroz, Sayın Abdullah Öcalan’a kutlu olsun. Sayın Öcalan üzerindeki tecridi kınıyoruz ve bu tecridi mutlaka kıracağız. Her alanda kadınlara yönelik özel savaş politikalarına karşı mücadele edeceğiz. Halkımız tüm baskılara karşı direnecek ve başarıya ulaşacaktır” dedi. Daha sonra sanatçı Faraz Sine sahne aldı.

Abdullah Öcalan’ın Newroz mesajları okundu

DEM Parti Wan Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit de, Abdullah Öcalan’ın Newroz'a dair geçmiş yıllarda yaptığı değerlendirmeleri okudu.  Abdullah Öcalan'ın Newroz mesajları şöyle: "Newroz özgürlüktür, bu bir özgürlük yoludur.  Selam özgürlük ve eşitliği rehber edinen bu büyük yolun yolcularına, Newroz’u özgürlük ile anlamlaştıran, Zağros ve Toros dağ eteklerinden, Fırat ve Dicle nehir vadilerine; kutsal Mezopotamya ve Anadolu topraklarından tarım, köy ve şehir uygarlıklarına ANA’lık eden halkların en eskilerinden olan Kürtlere selam olsun…

Binlerce yıllık bu büyük medeniyeti farklı ırklarla, dinlerle, mezheplerle kardeşçe ve dostça birlikte yaşayan, birlikte inşa eden Kürtler ve kardeş topluluklar, siyasi baskılarla harici müdahalelerle grupsal çıkarlarla birbirlerine düşürülmeye çalışılmış hakkı, hukuku, eşitliği ve özgürlüğü esas almayan düzenler inşa edilmeye çalışılmıştır.

Son iki yüz yıllık fetih savaşları batılı emperyalist müdahaleler baskıcı ve inkârcı anlayışlar, Arabi, Türki, Farisi, Kürdi toplulukları ulus devletçiklere, sanal sınırlara suni problemlere gark etmeye çalışmıştır. Kapitalist moderniteye dayalı son yüzyılın baskı, imha ve asimilasyon politikaları; halkı bağlamayan dar bir seçkinci iktidar elitinin, tüm tarihi ve de kardeşlik hukukunu inkâr eden çabalarını ifade etmektedir. Etnik ve tek uluslu coğrafyalar oluşturmak, bizim aslımızı ve özümüzü inkâr eden kapitalist modernitenin hedeflediği insanlık dışı bir imalattır.

Ortadoğu ve Orta Asya halkları artık uyanıyor. Kendine ve aslına dönüyor. Kendi öz tarihine uygun, alternatif bir modernite ve demokratik düzen arıyor. Artık kökleri üzerinden yeniden doğmak, omuz omuza ayağa kalkmak istiyor. Sömürü rejimleri, baskıcı, inkârcı ve tekçi anlayışlar artık miadını doldurmuştur. Bu toprakların tarihselliğinde önemli bir yer tutan ‘BİZ’ kavramının genişliği ve kapsayıcılığı dar, seçkinci iktidar elitleri eliyle ‘TEK’e indirgenmiştir. ‘BİZ’ kavramına eski ruhunu ve pratiğini vermenin zamanıdır.

Biz, onlarca yılımızı tekçilik adına yok sayılan Kürt halkının varlığını kanıtlamak için feda ettik, büyük bedeller ödedik. Bu fedakârlıkların, bu mücadelelerin hiçbiri boşa gitmedi. Kürtler öz benliğini, aslını ve kimliğini yeniden kazandı. Yok sayan, inkar eden, dışlayan modernist paradigma yerle bir oldu.

Günümüzde artık tarihe ve kardeşlik hukukuna ters düştüğü iyice açığa çıkan bu zulüm cenderesinden ortaklaşa çıkış yapmak için Ortadoğu’nun kendi öz kültür ve uygarlıklarına uygun şekilde demokratik modernitemizi inşa etmeye çağırıyorum. Bizim kavgamız hiçbir ırka, dine, mezhebe veya gruba karşı olmamıştır, olamaz. Bizim kavgamız ezilmişliğe, bilgisizliğe, haksızlığa, geri bırakılmışlığa, her türlü baskı ve sömürüye karşı olmuştur. Son yüz yılın tüm hata, eksiklik ve yanlışlıklarına rağmen bir kez daha yanımıza, mağdur edilmiş, büyük felaketlere uğramış halkları, sınıfları ve kültürleri de alarak demokratik modernite sistemini inşa etmeye çalışıyoruz.

Tüm ezilen halkları, sınıf ve kültür temsilcilerini; en eski sömürge ve ezilen sınıf olan kadınları, ezilen mezhepleri ve diğer kültürel varlık sahiplerini, işçi sınıfının temsilcilerini ve sistemden dıştalanan herkesi çıkışın yeni seçeneği olan Demokratik Modernite Sistemi’nde yer tutmaya, zihniyet ve formunu kazanmaya çağırıyorum.  Alternatif demokratik modernite sisteminin yerel, bölgesel ve küresel çapta inşası, sadece Kürt halkının değil tüm Ortadoğu ve dünya halklarının özgürlüğünü beraberinde getirecektir. Bu temelde herkesin, tüm halkların Newroz bayramını kutluyorum.

Zaman, özgürlük zamanıdır. Selam olsun bu sürece güç verenlere, Yaşasın Newroz!"

Keskin Bayındır: Kürdistan’da binlerce Kürt’ü katledenlerde umut arıyorlar

Mesajın okunmasının ardından Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır konuştu. Kürt halkının mücadelesinin 100 yıldır devam ettiğini belirten Keskin Bayındır, şunları ifade etti:

“Bugün işte bu meydan bunu çok iyi gösteriyor. Onların politikası bunun karşında çöküyor. Ne yaparsanız yapın siz başaramayacaksınız ve Kürtler size baş eğmeyecektir. Savaş ve işgale karşı halkımız mücadelesini sürdürecektir. İnan ki Kürtler baş eğmeyecektir. Erdoğan ve Bahçeli Kürt halkının mücadelesi karşısında öyle zayıfladılar ki kontraya sarıldılar. Kürdistan’da binlerce Kürt'ü katledenlerde umut arıyorlar. 90’larda JİTEM karargahlarında yetiştirilip Kürtleri öldürenler bugün de aynı yöntemi deniyorlar. Siz katilsiniz ve halkımız bunu biliyor. Sizin bu planlarınız bu Newroz alanında çökmüştür.” Kürt halkının özgürlük istediğini ifade eden Keskin Bayındır, “Kürt halkı, Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için ayaktadır. Kürt halkı, önderinin fiziki özgürlüğünü istiyor. Tüm dünyada tecrit ve Kürt düşmanlığına karşı mücadele edeceğiz. Ne olursa olsun başarı bizim olacaktır” dedi.

Tülay Hatimoğulları: Kürt sorunu bir statü sorunudur

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları da, "Sizler bizimle birlikte olduğumuz sürece o Ankara’dan faşizm yaymaya çalışanlar bilsin ki biz yenilmeyeceğiz. Erdoğan gelsin bu meydanı görsün. Kürtlerin kültürlerini, dilini ve mücadelesini nasıl koruduğunu görsün" diye konuştu. Abdullah Öcalan'ın Newroz değerlendirmelerine değinen Tülay Hatimoğulları, "Sayın Öcalan’ın mesajı barış içeriyor ve halkın birlikte yaşamasını öneriyordu. Tüm muhataplara sesleniyoruz; Kürt sorunu bir statü sorunudur ve çözülmelidir. Kürt sorunu 4 parçanın sorunudur, halklar sorunudur ve çözülmelidir. Halkların barış içinde yaşayabilecekleri bir ortamın inşası gerçekleşmelidir. Bunun anayasa güvencesi altında olması gerektiğini ifade ediyoruz” dedi.

‘Seçimlerden zaferle çıkacağız’

Anadilde eğitimin hak olduğunu ve güvence altına alınması gerektiğini ifade eden Tülay Hatimoğulları, "Biz hep birlikte dayanışarak zaten barış içerisinde yaşıyoruz. Bu diktatörlere sesleniyoruz; gölge etmeyin başka ihsan istemez.' Kürt sorununun çözümünün yolu barıştır. Barış mücadele ederek gelir ve onurlu mücadelemizi hep birlikte yürütüyoruz" şeklinde konuştu. Yerel seçimlerde zaferle çıkacaklarını vurgulayan Tülay Hatimoğulları, "Biz seçimden büyük bir zaferle çıkmak için çalışıyoruz. Kurdistan’a savaş dayatanlara, halka açlığı dayatanlara büyük bir ders vereceğiz. Halklara ve inançlara düşmanlık besleyenlere, Meclis'te Kürtçeyi yasaklayıp seçim araçlarında Kürtçe çalanlara en büyük yanıtı sandıkta vereceksiniz. Erdoğan, Kurdistan’da birçok insanın kanını döken Hizbulkontra’ya sarılmış. Onlara seçimde en büyük dersi vereceğiz. Bunun için bir seferberlik ruhuyla çalışmamız gerekiyor" diye kaydetti.

Konuşmaların ardından sanatçılar Helimê Omerî ve Suavi sahne aldı. Kitle, Omerî ve Suavi'nin seslendirdiği şarkılarla keyifli anlar geçirdi. Newroz kutlaması çekilen halaylarla son buldu.