LARA JOHARİ

Urmiye –Kadınların her alanda baskı altına alınmaya çalışıldığı İran’da, kadınların direnişi sürüyor. Doğu Kürdistan’ın Urmiye kentinde yaşayan kadınlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle ajansımıza konuştu.

İran'ın Silwana kentinde yaşayan siyaset bilimi alanında yüksek lisans yapan kadın aktivist Hania Qadri, özgürlüğü için mücadele yürüten tüm kadınları sevgiyle kutladığını söyledi. Adaletin yaşam bulmadığı bir ülkede yaşadıklarına dikkati çeken Hania Qadri, “Bu adaletsiz rejime karşı irademizi güçlü tutan ve mücadele yürüten kadınlar var” dedi. 

‘Örtüm düştü diye erkek kardeşim tokat attı’

Güvenlik nedeniyle ismini paylaşmayan bir kadın ise aile içinde yaşadığı şiddete dikkat çekerek, şunları aktardı: “2 yıldır evliyim ve eşimin ailesiyle aynı evde yaşıyorum. Bir gün örtüm başımdan düştü ve eşimin erkek kardeşi bana sert bir tokat attı. Ben bunun karşısında sustum. Hamileydim ve çocuğum sayesinde bu hayatı yaşamaya devam ediyorum. Ancak ben yazmaktan vazgeçmeyeceğim. Bu anti-feminist hükümet demokratikleşmeden kadınlar da özgür olamayacak.”

‘Özgürlüğünüzü hiçbir şeye değişmeyin’

16 yaşında zorla evlendirilen Fayqa da, yaşadığı şiddeti şu şekilde anlattı: “18 yaşıma geldiğimde ise hamile kaldım. Eşim şizofrendi ve iki kez boynuma ip doladı. O evde hayatım tehlikedeydi. Boşanma kararı aldım ve hiç destek alamadım. Kızımı dört yıldır bana göstermiyorlar. Aldığım karardan pişman değilim.”

Tüm kadınlara önce kendilerini sevmeleri gerektiğini söyleyen Fayqa, kadınlara, “Haklarınız için mücadele edin, özgürlüğünüzü hiçbir şeye değişmeyin, ataerkil zihniyetin haklarınızı gasp etmesine izin vermeyin, tüm kısıtlamaları kırarak kendinizle gurur duyun ve mücadele edin" çağrısında bulundu.

‘Erk zihniyeti kabul etmeyin’

Kadınların 8 Mart’ını kutlayan Elytra da bir kadın olarak birçok zorluğa katlandığını ve mücadeleden vazgeçmediğini belirterek, “Tüm kadınlara mesajım; mevcut erk zihniyeti kabul etmeyin ve ona göre yaşamayın. Özgürlüğe giden yol kadın devriminden geçer. Yüzlerce kadın bu uğurda yaşamını yitirdi veya hapsedildi. Onların izini sürdürmek boynumuzun borcudur” dedi.