Haber Merkezi- Hasta ve infazı yakılan tutuklu yakınlarının başlattığı adalet nöbeti eylemi, 359’uncu gününde Diyarbakır Adliyesi önünde devam etti.

Eylemde konuşan hasta tutuklu Hamdüsena Ada’nın kardeşi Reşahat Ada, verilen ağır hapis cezalarına işaret etti ve şöyle konuştu:

“Davalarından pişman olmadıkları için tutsaklarımızın infazları yakılıyor. Tek kişilik hücre cezaları veriliyor. Kitap cezası, iletişim cezası ve daha birçok keyfi cezalar veriliyor. 650 ağır hasta tutsak var. Meclis’e gittik, siyasi partilere gittik, kurumlara gittik dosyalarını masalarına bıraktık, fakat yine de sesimizi duyan olmadı, herkes gözünü, kulağını kapattı. Devlet sadece yasalarının peşinden gitse bile çocuklarımız cezaevinden çıkacak. Hak, hukuk, adalet istiyoruz. İnsanlık istiyoruz. Yeter artık bu zulmü kabul etmiyoruz. Zindanlar nasıl direniyorsa biz de öyle direneceğiz. İstanbul ve İzmir’deki aileleri selamlıyoruz. Canımızdaki son damla kana kadar da mücadele edeceğiz.”

Eylem, “Bijî berxwedana zindanan”, “Hak, hukuk ve adalet” sloganlarıyla son buldu. 

İzmir: Kimse ölmesin

İzmir’de ise adalet nöbetinin 137’nci gününde tutuklu yakınları, bir kez daha taleplerini dile getirdi.

İzmir Barosu önünde yapılan eylemde konuşan Balıkesir Bandırma T-1 No’lu Cezaevi’nde bulunan hasta tutuklu Mehmet Nezir Gümüş’ün annesi Hanife Gümüş, adaletten başka bir taleplerinin olmadığını söyledi. Hanife Gümüş, “Cezaevlerinde binlerce hasta tutuklu var. Hasta tutukları bırakın evlerinde yaşasınlar evlerinde yaşamını yitirsinler. Artık cezaevinde kimse ölmesin. Binlerce Kürt gencini alıp cezaevlerine atmışlar. Bu zulümle nereye varılacak. Artık barış gelsin. Yüreğinize merhamet girsin. Çocuklarımızla doğru düzgün iletişim bile kuramıyoruz. Sizin çocuklarınız olsaydı bunlara dayanır mıydınız? Çocuklarımıza para gönderiyoruz ama yetmiyor. Cezaevinde her şeyleri parayla olmuş. Biz kimsenin malını yemedik, kimseden bir şeyde istemiyoruz. Hasta tutuklular serbest bırakılsın kimse ölmesin” diye konuştu.