MEDİNE MAMEDOĞLU

Amed- Türkiye ve Kürdistan cezaevlerinde tutsakların, “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm” kampanyası kapsamında 27 Kasım 2023’te başlattığı süreli-dönüşümlü açlık grevi eylemleri devam ediyor. Açlık grevinde olan tutuklular üzerindeki baskılar günden güne artarken, grevdeki tutuklulara vitamin, tuz, kahve veya meyve suyu verilmediği ve Antalya L Tipi Cezaevi’nde idare tarafından siyasi tutsakları, adli tutuklulara yemek dağıtmak için zorladığı öğrenildi.

Oturma eyleminden sonra görüşe izin verildi

Geçtiğimiz hafta Antalya L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan oğlu Muhammed Kartal’ı ziyarete giden Afife Kartal, cezaevi kapısı önünde önce “Oğlunun disiplin cezası var. Seni görüşe almıyoruz” denildiğini, ardından cezaevinin önünde oturma eylemi yaptığını ve sonrasında oğlu ile görüşebildiğini aktardı. Afife Kartal, ayrıca açlık grevine giren tutsaklara görüş cezası verildiğini de belirtti.

‘Adli tutuklulara yemek dağıtmaları için tehdit ediliyorlar’ 

    
          
        

İdarenin baskısına karşı tutsakların moral ve motivasyonlarının yüksek olduğunu söyleyen Afife Kartal konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Onları öyle görünce benim de moralim düzeldi. Açlık grevi boyunca çok zayıflamışlar. Benim oğlum 10 gün grevde kaldı bu süre zarfında 7 kilo verdiğini öğrendim. Onlara ne şeker ne tuz ne de kahve vermiyorlar. Açlık grevi boyunca kantinden hiçbir şey almalarına izin vermemişler. Grev süresi boyunca sadece su içmişler. Yine onlara işkence edip, zulmediyorlar. En son onları çağırıp cezaevi idaresi açlık grevindeki tutsaklara, ‘adlilerin yemeklerini siz vereceksiniz’ demiş. Tutuklularda yok deyince, gardiyanlarda ‘size işkence edeceğiz’ diye tehdit etmişler. Yine cezaevindeki bütün çöpleri toplayıp grevde olan tutukluların olduğu koğuşun kapısına bırakıyorlar.”

‘Bu haksızlığı kabul etmiyoruz’

Yaşanan baskıları ve haksızlıkları asla kabul etmeyeceklerini belirten Afife Kartal, “Bizler ne çocuklarımız ne de aileleri üzerindeki bu haksızlığı kabul etmiyoruz. Onlar tecridin kaldırılmasını istiyorlar. Bu tecrit İmralı’da kalkarsa cezaevlerinde de toplum üzerinde de kalkar. Bu tecridi ilk olarak İmralı’da daha sonra da cezaevinde kabul etmiyoruz. Bu politikadan vazgeçsinler artık. Aileler görüşmeye gidebilsinler. Bu insani bir taleptir” dedi.

‘Grev daha fazla uzamadan bir adım atılması gerekiyor’

    
         
        

Amed T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunan oğlu Yusuf Boz’u ziyaret eden Meymenet Boz ise, tutuklulara grev sürecinde sadece su verildiğini söyledi. “Bir insan 10 gün su içerek nasıl yaşasın?” diyerek baskılara tepki gösteren Meymenet Boz, “Oğlum açlık grevine girmek için sıranın kendisine gelmesini bekliyor. O da greve girecek, biz annelerin tek talebi bu tecridin kaldırılarak açlık grevinin daha fazla uzamamasıdır. Cezaevindeki bütün tutuklular zaten hasta ve durumları iyi değil. Bu süreçte daha fazla zarar görmesinler. Acilen bir adım atılması gerekiyor. Biz anneler evlatlarımıza ses olmak için buraya gelip oturuyoruz. Bu sürecin daha fazla devam etmemesi gerekiyor. Cezaevlerinden cenazelerin çıkmasına izin vermemeliler” sözlerini kullandı.

‘Yalnız kalmamalıyız’

Kürt halkına kendilerine destek verme çağrısı yapan Meymenet Boz, “Bu büyük bir zulümdür. Tez bir adım atılmalı, bunu da halk yapmalı. Tutuklular dışarıdaki insanların bir şey yapmadığını görünce harekete geçiyorlar. Bugün buradaki eylemi herkesin sahiplenmesi gerekiyor. Bizler neden burada yalnız kalıyoruz? Herkesin buraya gelip tutuklulara sahip çıkması gerekiyor” dedi.