MEDİNE MAMEDOĞLU

Kayseri-İnsan Hakları Derneği (İHD) tarafından hazırlanan rapora göre Türkiye ve Kürdistan cezaevlerinde 651’i ağır olmak üzere bin 517 hasta tutuklu bulunuyor. Bunlardan biri de Muş’ta 11 Ağustos 2019’da gözaltına alındıktan sonra “örgüt üyesi” olmak iddiasıyla 8 yıl 1 ay hapis cezası alan HDP Muş eski il eşbaşkanı Muhlise Karagüzel. Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi'nde kalan ve kronik rahatsızlıkları nedeniyle sık sık hastaneye kaldırılan Muhlise Karagüzel geçtiğimiz Salı günü fenalaşması üzerine yeniden hastaneye kaldırıldı. Daha önce iki kez kalp krizi geçiren Muhlise Karagüzel’e kaldırıldığı hastanede stent takıldığı ve anjiyo olduğu bilgisi alınırken, Muhlise Karagüzel’in geçirdiği operasyon sonrasında bir gece bile hastanede tutulmadan cezaevine gönderildiği öğrenildi.

'Ölüm riski var diye yeterli müdahale yapılmamış'

Konuya dair görüştüğümüz Muhlise Karagüzel’in kızı Zilan Karagüzel, annesinin hastaneye kaldırıldığını öğrendikten sonra gittikleri hastanede kendilerine taburcu olmamasına rağmen taburcu olduğu bilgisi verildiğini söyledi. Kaldırıldığı hastanede “ölüm riski” olduğu gerekçesiyle yeterli müdahalenin de yapılmadığına dikkat çeken, Zilan Karagüzel süreci şu sözlerle anlattı: “Pazartesi günü telefon günüydü ve o gün beni aradı. Sesinden çok rahatsız olduğunu anladım ve nefes alıp vermeleri kötüydü. Ben de sorunca göğsüm ağrıyor dedi. Biz konuştuktan bir gün sonra iyice fenalaşıyor ve nefes almakta zorlanıyor onu revire götürüyorlar. Ardından cezaevi yönetimi beni arayarak annemin hastaneye kaldırıldığını ve anjiyo olduğunu söyledi. Ayrıntılı bilgi istediğimde de vermediler. Arayan vekillere durumunun iyi olduğunu ve birazdan da taburcu olacağı söylendi. Ama ben gittiğimde durumun iyi olmadığını kendim gördüm.”

'Annem duvara tutuna tutuna görüşe geldi'

Annesinin anjiyo olduğunu ancak damarlarının çok ince olduğu gerekçesiyle doktorların çok fazla müdahale edemediğini aktaran Zilan Karagüzel, duruma dair hastaneyi arayan vekillere yanlış doktor ismi verildiğini de sözlerine ekledi. Gittikleri Kayseri’de savcıdan izin aldıktan sonra görüş yaptıklarına yer veren Zilan Karagüzel, görüş detaylarına dair şunları söyledi: “Biz hastaneye gittiğimizde taburcu olduğunu söylediler. Onun da yalan olduğunu öğrendik. Biz gittikten sonra gece yarısı annemi taburcu etmişler. Ondan sonra bu sabah bizler cezaevi savıcısından izin aldık. Hemen Bünyan kadın cezaevine gidip görüşümüzü yaptık. Biz gittiğimizde annem henüz gelmemişti geldiğinde çaprazından geldiği yönü görebiliyorduk. Duvarlara tutuna tutuna çok zor yürüyordu. Orada ki gardiyanlar sandalye olmasına rağmen annemi sandalye ile getirmediler. Birbirleri ile tartışmaya başladılar. Annem de tepki üzerine “Hayır sandalye vardı sizler bilerek getirmediniz” dedi.” 

'Annem ‘ölsek de direnmeye devam’ dedi'

Hasta tutuklulara dönük uygulamanın politik olduğuna ve sistematikleştiğine dikkat çeken Zilan Karagüzel, yaşanan ihlaller karşısında annesinin kendilerine, “Ölsek de direnmeye mücadele etmeye devam edeceğiz” sözlerini sarf ettiğini dile getirdi. Zilan Karagüzel son olarak şunları ifade etti: “Siyasi tutuklular üzerinde uygulanan baskı ve zulüm politiktir ve düşman hukukudur. Hastane de iyileşmelerine dönük herhangi bir çaba sarf edilmiyor. Bunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Hasta tutuklular ölüme terk ediliyorlar. Anneme en son gittiğimde bunu çok net gördüm. Bütün yaklaşımları ortadadır.”