SORGÜL ŞÊXO

Hesekê – Türk devletinin ve çetelerinin saldırıları nedeniyle Qebir Kebîr Köyü’nden yerinden edilen Ayîşa Hemad ve ailesi Til Temir ilçesindeki bir düğün salonunda yaşıyor. Teslim olmayıp, direnişi seçen kendi topraklarından vazgeçmeyen Ayîşa Hemad, bir gün köyüne döneceğine inanıyor.

Kuzey ve Doğu Suriye Bölgesi'nin Hesekê Kantonu'na bağlı Til Temir-Zirgana yolu üzerindeki ateş hattında yer alan Qebir Kebîr köyü, 5 yıldır Türk devletinin bombardımanına maruz kalırken, köyde neredeyse sağlam evin kalmadığı söylenebilir. Saldırılar öncesindeki yaşamından söz eden Ayîşa Hemad, "Türk işgalinden önce güvenli bir yaşamımız vardı. Çocuklar okullarına, kadınlar ise her gün bêrîye gidiyordu. Erkeklerde işlerinin başındaydı. Ancak Türk devletinin saldırılarından sonra yaşamımız değişti, köylerimiz yok edildi. Saldırılar nedeniyle ne koyunlarımız kaldı ne de topraklarımız.  Şimdi çocuklarım ders çalışamıyor, onlara okul için ihtiyaçları olan şeyleri getiremiyoruz. Şu an sadece bir kızım okula gidebiliyor” ifadelerinde bulundu.

Köye saldırılar devam ediyor

Bir düğün salonunda yaşadıklarına dikkat çeken Ayîşa Hemad, “Kirayı ödeme imkanım olsaydı ev kiralardım ama düğünlerin gürültüsüne vs. katlanmak zorunda kalıyoruz. Şu an ki şartlardan dolayı köye dönmek de çok zor. Köye her gün saldırılar oluyor ve bu durumda çocuklarımı nasıl köye geri götürebilirim ki? İnsanlar topraklarından, yerlerinden edildi. Yaşam alanları yok edildi. Tüm Arap ülkelerini Türk devletinin Suriye topraklarına yönelik saldırılarına karşı tepkilerini göstermeleri yönünde çağrıda bulunuyorum. Türk devletinin saldırıları nedeniyle mağdur bırakılan halkın yaşadığı zorluklar görülmelidir. Savaşların en büyük mağduru halktır ve özellikle köylerde yaşayanlardır. Savaşın etkilerinden biri de çiftçilerin yaşadığı mağduriyetlerdir” sözlerine dikkat çekti.

‘Türk devleti topraklarımızı terk ederse durumumuz düzelir’

Ayîşa Hemad, kamplardaki göçmen çocukların hastalıklarla boğuştuğunu söyleyerek, “Asıl mesele devletlerin yardım gönderme meselesi değil. Biz buradaki insanların açlıktan öldüğünü duymadık. Mesele şu ki; gelip bu göçmenlerin neler yaşadığını kendi gözleriyle görmeleri gerekiyor. Çok sayıda çocuk hasta ve bunun sorumlusu Türk devletidir. Türk devleti topraklarımızı terk ederse durumumuz düzelir. Pek çok proje yapılacak, kadınlar da erkekler de kendi işlerine sahip olacak. Umarım sesimi duyanlar bize sahip çıkar. Göçmenlere sahip çıkılmasını ve haklarının aranmasını istiyorum” çağrısında bulundu.