Türk devleti tarım alanlarını hedef alıyor: Çiftçiler için tüm kaynaklar seferber edildi

Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarının özellikle tarım alanlarını hedef aldığına dikkat çeken Fırat Tarım Meclisi Eşbaşkanı Sewsen Daban, çiftçilerin desteklenmesi için tüm kaynakların seferber edildiğini açıkladı.

BERÇEM CÛDÎ

Kobanê – Kuzey ve Doğu Suriye'nin Kobanê kentinde yaşayanların büyük bir kısmı geçimlerini tarımdan sağlıyor. Türk devletinin saldırıları nedeniyle birçok engelle karşı karşıya olan halk,  2021 yılının Ocak ayından bu yana Fırat Nehri suyunun kesilmesinden kaynaklı zor durumda. Su kesintisi halkın istediği verimi almasını da engelliyor. Özellikle 4 Ekim’den sonra Türk devletinin yoğunlaşan saldırıları halkı adeta göçe zorlanıyor. Fırat Tarım Meclisi Eşbaşkanı Sewsen Daban, Kobanê başta olmak üzere saldırıların etkilerini ajansımıza değerlendirdi.

‘Türk devletinin birçok engeliyle karşılaşıyoruz’

Sewsen Daban, Kuzey ve Doğu Suriye’nin Fırat Bölgesi’nin tarım konusunda büyük stratejik öneme sahip olduğuna dikkat çekerek "Fırat Bölgesi’nde tarımsal tohumları almanın zamanı geldi. Fırat Bölgesi sakinlerinin yüzde 90'ı tarımdan, özellikle de buğday ekiminden geçimini sağlıyor. Tarımsal faaliyetler yürüten çiftçiler Özerk Yönetim tarafından da destekleniyor. Ancak Türk devleti Fırat’ın suyunu kesiyor. Bilindiği gibi Kobanê Kantonu, Türk devleti sınırında yer alıyor. Bu nedenle Türk devletinin birçok engeliyle karşılaşıyoruz” şeklinde konuştu.

‘Türk devleti halkı hedef alıyor’

Kobanêlilerin çoğu zaman tarlaları ile ilgilenemediklerini kaydeden Sewsen Daban, “Çünkü Türk devleti halkı hedef alıyor ve hatta bombalama sırasında bile halkın tarlalarını gelişigüzel bombalanıyor, maddi ve insani kayıplara neden oluyor. Bu bir sorundur, hatta Türk devletinin Fırat'ın suyunu kesmesi nedeniyle tarımın birkaç yıldır çektiği bir sorun bile diyebiliriz. Fırat Nehri kıyısında yaşayan çiftçiler, tarlaları Fırat suyuyla suladı. Türk devleti, Fırat’ın suyunu keserek su seviyesini düşürdü. Tarlalarını kuyularla sulayan çiftçiler de aynı sıkıntıyı yaşıyor. Kuyulardaki sular da azaldı hattı birçoğu kurudu” sözleriyle yaşanan sorunları aktardı. 

‘Tüm kaynaklarımızı seferber ettik’

Türk devletinin 4 Ekim’deki saldırılarına da dikkat çeken Sewsen Daban, "4 Ekim'deki son saldırıda Türk devleti, Kuzey ve Doğu Suriye'nin tüm altyapısını bombaladı ve bunun sonucunda onlarca su, elektrik, petrol ve hatta tahıl depolama istasyonları hizmet dışı kaldı. Özellikle buğday yataklarını hedef almak, ekmeğini bölgenin tahılından elde eden halkın hayati kaynaklarını hedef almak anlamına geliyor. Ayrıca petrol istasyonlarının tahrip edilmesi çiftçileri büyük ölçüde etkiledi. Bahsettiğimiz sorun ve zorluklara rağmen Fırat Bölgesi halkı vazgeçmedi. Biz de Tarım Kurulu olarak tatmin edici ve iyi ürünler elde etmek için tüm kaynaklarımızı seferber ettik" şeklinde konuştu.

‘Ölsek de kalsak da kendi topraklarımızda olacağız’

Kobanê'nin güneyindeki Êdiqê köyünden Oweyş Elî de yaşananları şu sözlerle aktardı: “Türk devleti her türlü yöntemle bölgelerimizi hedef alıyor. Bu ayda yaşamsal ihtiyaçlarımızı karşılayan her yer yıkıldı. Özellikle geçimini tarımdan sağlayan köy sakinleri olarak biz büyük kayıplar yaşadık. Yıllardır bu bölgeye az yağış düştüğü için bu sezonda saldırılarla mahvoldu. Su kuyumun yaşı 34. Yirmi yıldır bitkileri, ağaçları, çevreyi suladım, hatta bütün köyün ihtiyacını karşıladım. Ama birkaç yıldır bu kuyudan bir damla suya hasret kaldık. Kuyular kurudu, ağaçlarım kurudu ve ağaç dikemedik. Türk devleti Fırat'ın suyunu kestiği için kuyularımız da kurudu. Su ve yakıt yok, insanlar nasıl tarım yapacak? Eskiden tarlaların tamamının sulandığını hatırlıyorum ama son yıllarda çiftçiler tarlalarını genellikle ürün üretmeyen meralara dönüştürdü. Türk devletinin bunu neden yaptığını biliyoruz, bu yöntemlerle bizi göçe zorlamak istiyor. Yaşam alanlarımızı işgal etmek istiyor. Ama nereye gideceğiz, yaşadığımız bu topraklar bizim mi? Ölsek de kalsak da kendi topraklarımızda olacağız.”